8. Hukuk Dairesi 2018/7530 E. , 2020/7996 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine duruşma istemi değerden reddedilmiş olmakla, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, tapuya kayıtlı olmayan ev, arsa ve çayır niteliğindeki taşınmazın muris babalarına ait olmasına rağmen dava dışı kardeşleri tarafından davalıya satıldığını ve iştirak halinde malik oldukları taşınmaza dair satışın geçersiz olduğunu belirterek elatmanın önlenmesi ile taşınmazın miras payları oranında tüm mirasçılar adına paylaştırılması talep ve dava edilmiştir.
Davalı duruşmadaki beyanında, dava konusu yerin kendisine Torun ve ... tarafından satıldığını, aleyhine daha önce açılan benzer davanın da reddine karar verildiğini belirtmiştir.
Mahkemece, davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapusuz olduğu anlaşılan dava konusu ev, arsa ve çayır niteliğindeki taşınmaza muristen kalan hakka dayalı olarak açılan elatmanın önlenmesi ile taşınmazın tüm mirasçılar adına miras payları oranında tescili isteklerine ilişkindir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacının mirasçılar adına tescil isteği yönünden davalı ...’e açılan davanın husumetten reddine karar verilmesi yerindedir. Davacı vekilinin bu isteğe yönelen temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Davacı vekilinin elatmanın önlenmesi temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu edilen taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığı anlaşılmaktadır.
Hakimin dava konusu şeyi inceleyerek onun hakkında bütün duygularıyla bilgi edinmesi olarak tanımlanabilen keşif; taşınmazlarla ilgili davalarda, dava konusunun yerinde görülüp incelenmesi biçiminde gerçekleşir (HMK mad. 288 vd., HUMK mad. 363 vd.) Taşınmazlara ilişkin davalarda, yargılamanın sağlıklı bir biçimde yürütülebilmesi ve gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi bakımından toplanan delillere göre mutlaka keşif yapılmasına karar verilmelidir.
Somut olayda, Mahkemece, keşif icra edilmeden sonuca gidilmiştir. Az yukarıda da bahsedildiği üzere, uyuşmazlığın giderilebilmesi için davanın niteliği gereği keşif yapılması zorunlu olduğu halde keşif yapılmadan kararı verilmesi doğru olmamıştır. O halde mahkemece yapılacak iş, iddia ve savunma doğrultusunda dava konusu taşınmazın başında keşif yapılması, var ise davalının kullanım durumunun tespit edilmesi daha sonra toplanmış ve/veya toplanacak deliller çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, bu husus düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tescil isteğine yönelen temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle yazılı temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.