Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/6067 Esas 2022/58 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/6067
Karar No: 2022/58
Karar Tarihi: 17.01.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/6067 Esas 2022/58 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2021/6067 E.  ,  2022/58 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Nüfus Kaydının Düzeltilmesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Davacılar vekili, dava dilekçesinde; Suriye vatandaşı davacıların, Türk vatandaşı ... TC nolu ...'ın çocukları olduğunu, 1940'lı yıllarda Suriye'ye göç ederek orada evlendiğini, bu evlilikten 11 çocuğu olduğunu, Suriye Cumhuriyet Nüfus Kayıt örneklerinde çocuklarının kaydının mevcut olduğunu, ancak Türkiye Cumhuriyeti Nüfus kayıtlarında müvekkillerin babasının kaydında davacıların isimleri bulunmadığını, Eruh Kaymakamlığında yangın çıktığından dolayı Eruh Nüfus Müdürlüğünün tüm kayıtlarının yandığını ve bu yüzden yangında kaybolan kayıtlara ulaşmanın mümkün olmadığını, bu arada müvekkillerinin babalarının Türkiye'deki kayıtlarda ölü olarak gösterildiğini, müvekkillerinin babasının ölü olan kaydının düzeltilerek sağ yazılması amacıyla Eruh Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açtıklarını, Eruh Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/07/2012 tarihli ve 2012/64 Esas, 2012/68 Karar sayılı kararı ile bu kaydın düzeltildiğini bildirerek müvekkillerinin babası olan Türk vatandaşı ... ile Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşı ...'in aynı kişi oldukları ile davacılar ve kardeşlerinin ... çocukları olduklarının tespitine ve nüfus kaydının bu şekilde düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, 26.11.2015 tarihli hüküm ile davanın kabulüne karar verilmiş, davalı ... Müdürlüğünün temyizi üzerine Dairenin 14/09/2017 tarihli ve 2017/12989 Esas, 2017/10861 Karar sayılı ilamı ile “davacıların babası olduğu ileri sürülen ...'ın varsa mirasçılık belgesi temin edilerek mirasçılarının davalı sıfatı ile davaya katılmaları gerektiği ve somut olayda mahkemece salt taraflar ve tanık beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da dikkate alınarak bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi ve tespite karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, tescile de karar verilmesinin doğru olmadığı nedeni ile bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, toplanan deliller, tanık beyanları, Yargıtay bozma ilamı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirılerek, davacıların babalarının mezarının Suriye'de olduğunu beyan etmeleri ve Suriye'ye talimat yazılarak tespitin mümkün olmadığı, ayrıca talepleri ile çok vatandaşlığın oluşacağı, bu nedenle idari yollara başvurulması gerektiği, davacıların davalarını kanıtlayamadığı gerekçesi ile 10.07.2018 tarihli hüküm ile davanın reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin temyizi üzerine Dairenin 14.03.2019 tarihli ve 2019/1237 Esas, 2019/2694 Karar sayılı ilamı ile “Nüfus kaydının düzeltilmesi için davacıların Türk vatandaşı ... çocukları olarak tespit edildiği durumda, nüfusta bekar olarak kayıtlı bulunan ...'ın mevcut nüfus kaydına göre mirasçıları olacak kişilerin hukuku bu durumdan etkileneceği, bu nedenle ...'ın varsa veraset ilamına göre, olmadığı takdirde nüfus kayıtlarına göre mirasçıları tespit edilerek davalı sıfatı ile davaya katılımlarının sağlanmaması, ayrıca nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğundan somut olayda mahkemece salt taraflar ve tanık beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da dikkate alınarak bir karar verilmesi gerektiği dikkate alınarak ilgili makamlarla gerekli yazışma yapılarak DNA için gerekli doneler temin edilmeye çalışılmadan peşinen, davacıların babalarının mezarının Suriye'de olduğunu beyan etmeleri ve Suriye'ye talimat yazılarak tespitin mümkün olmadığı gerekçesi ile DNA testi yapılmaması” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozma ilamına uyularak 07.04.2021 tarihli hüküm ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir.
    1-Mahkemece bozma ilamına uyulmuştur. Dava, verilecek karar itibariyle miras hukukunu yakından ilgilendirdiğinden, davacıların babası Suriye uyruklu ...’in bütün mirasçılarının davalı sıfatı ile davaya katılmaları gerekirken, mahkemece re'sen gözetilmesi gereken bu durum nazara alınmadan ve taraf teşkili de sağlanmadan karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    2- Dahili davalı Kumri İnanç’a, dava dilekçesi ve duruşma günü ilan suretiyle tebliğ edilmiştir. İlan suretiyle tebliğin şekli Tebligat Kanunu’nun 29-30. maddeleri ile Tebligat Tüzüğü’nün 47. maddesinde gösterilmiştir. Buna göre, ilanın, tebliğ yapılacak kimsenin ıttılaına en emin suretle vasıl olacağı umulan bir gazetede yayınlanmasının yanında, ayrıca tebliğ olunacak evrak ve ilan suretinin tebliği çıkaran mercide herkesin kolayca görebileceği bir yere (divanhane) asılması ve bu hususun belgelenmesi de gerekir. Tebliğ olunacak evrak ve ilan sureti, mahkeme divanhanesinde askıya çıkarılmamıştır. Ayrıca dahili davalı Kumri İnanç’ın adresinin tespiti için belediye ve tapu müdürlüğüne yazılan müzekkereler tekit edilmesine rağmen gerekli cevaplar beklenmemiştir.Bu haliyle dahili davalı Kumri İnanç’a dava dilekçesi ve duruşma gününün ilan yoluyla tebliği usulsüzdür. Buna göre dahili davalı Kumri İnaç’ın usulüne uygun davet edilmeden, yokluğunda hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3-Davacıların babasının mezarının Suriye’de olması sebebiyle uluslarası istinabenin mümkün olmadığına dair Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler Daire Başkanlığının müzekkere cevabı ile Adli Tıp Kurumunun sadece erkek soyundan gelen erkek bireyler arasında aynı soydan geldiklerinin tespitinin yapılabileceğine dair müzekkere cevabı üzerine muris ...’ın soy ağacından sağ kalan erkek şahıs olup olmadığının gelen nüfus kayıtlarından tespit edilemediği belirtilerek mahkemece DNA incelemesi yapılmadan karar verilmiştir. Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve nüfus kayıtlarına yönelik tespit davaları kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği sonuçlara göre karar vermek zorundadır. Verilen karar ile davacıların Türk Vatandaşı olması durumu oluşacağından bu iddia ile ilgili olarak, DNA incelemesi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Bu sebeple mahkemece yapılacak iş, öncelikle DNA incelemesine esas teşkil edecek şekilde davacılardan alınacak örnekler ile davacıların babası olduğu iddia edilen ...’ın kardeşlerinin ölmüş oldukları nazara alındığında mezar yerlerinin tespiti ile yapılacak fethi kabir sonucu alınacak örnekler ile; bunun mümkün olmaması halinde ise tanık ...'ın beyanında geçtiği üzere davacıların babasının babasıyla kendi babasının babasının kardeş olduğuna dair beyanı dikkate alınarak, bu beyanın doğruluğu nüfus kayıtları da incelenerek teyit edildikten sonra tanık ...’tan veya ...’ın tespit edilebilecek Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı aynı erkek soyundan gelen erkek akrabalarından (aynı soy ağacına dahil erkek bireyler) alınacak örnekler ile yaptırılacak DNA testi sonucu alınacak raporlar ve diğer deliller kapsamında bir karar verilmesi yerine, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1., 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.17.01.2022 (Pzt.)

    Hemen Ara