Esas No: 2021/9475
Karar No: 2022/8
Karar Tarihi: 17.01.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/9475 Esas 2022/8 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2021/9475 E. , 2022/8 K.Özet:
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi, karşılıklı boşanma davasında davalı-karşı davacı kadının temyiz itirazlarını yersiz buldu. Ancak, manevi tazminat miktarının daha uygun miktarda takdir edilmesi gerektiğini belirterek, kararı bozdu. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü göz önünde bulundurularak daha uygun miktarda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıklandı.
Detaylı Kanun Maddeleri Açıklamaları:
-Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi: \"Hakların kötüye kullanımı yasaktır. Haklar, ancak haklı sebebe dayanılarak kullanılabilir; kötüye kullanılan haklar hukuk düzeni tarafından korunmaz.\"
-Türk Borçlar Kanunu'nun 50. maddesi: \"Haksız fiilde kusur oranına göre tazminat belirlenir.\"
-Türk Borçlar Kanunu'nun 51. maddesi: \"Kusura dayanılmayan veya kusuru az olan bir haksız fiilde zarar veren, ancak bu fiili işleyenin karakteri veya başka sebeplerle, zarar görenin manevi yönden zararına karşılık olarak adalete uygun miktarda tazminatta bulunmak zorundadır.\"
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi ve manevî tazminatın miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen manevî tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda manevî (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.17.01.2022 (Pzt.)