Esas No: 2021/9731
Karar No: 2022/810
Karar Tarihi: 17.01.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/9731 Esas 2022/810 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2021/9731 E. , 2022/810 K.Özet:
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'nin verdiği kararda, davacı kadının boşanma talebi reddedilmiştir. Ancak, davacı kadın tarafından temyiz edilen kusur belirlemesi, reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri ile tedbir nafakası miktarı yönündeki karar, kadının yararına Türk Medeni Kanunu'nun 174/1. maddesi uyarınca bozulmuştur. Kararda yer alan kanun maddeleri şöyledir:
- Türk Medeni Kanunu'nun 134/son maddesi
- Türk Medeni Kanunu'nun 174/1. maddesi
- Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri ile tedbir nafakası miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-İlk derece mahkemesince davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının reddine hükmedilmiş, hükme karşı davacı kadının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine bölge adliye mahkemesince davacı kadının istinaf başvurusunın kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak “Tarafların, Avusturya Fünfhaus Sulh Mahkemesinin 05/12/2001 tarih ve G Z:2 C 94/00b-34 sayılı kararı ile ( M.K. 134/ son gereği) boşandıkları, o kararın 06/06/2002 tarihinde kesinleştiği, boşanmaya ilişkin bu kararın İskenderun 2.Aile Mahkemesi'nin 2015/608 Esas 2016/210 K. Sayılı kararı ile tanındığı, tanıma kararının da Yargıtay safhasından geçerek iş bu davanın yargılaması sırasında 18/01/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşıldığından, davacı kadının boşanma talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiş, boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme ilamında taraflara ilişkin bir kusur belirlemesi yapılmadığı belirtilerek davacı kadının maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası taleplerinin reddine hükmedilmiştir.
Tanınmasına karar verilen yabancı mahkeme kararının gerekçesinde davanın erkek tarafından fiili ayrılık hukuki sebebine dayalı olarak açıldığı, kadının özel durumu nedeniyle Türk kanunlarının dikkate alındığını, daha önce erkek tarafından açılıp retle sonuçlanan davanın bulunduğu, dayanak davanın reddine dair kararın kesinleştiği tarihten bu yana tarafların bir araya gelmedikleri, 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi’nin 134/son maddesine dayalı olarak erkeğin boşanma hakkı elde ettiği, bu duruma göre de hangi tarafın kusurlu olduğuna dair tahkikat yapılmasına gerek görülmediği ifade edilerek tarafların boşanmalarına hükmedildiği belirtilmiştir.
Tanınmasına karar verilen yabancı mahkeme kararına dayanak teşkil eden ve retle sonuçlanan ilk boşanma davasının, erkek tarafından açıldığı, kadının kusurunun ispatlanamadığı gerekçesiyle reddedilip kesinleştiği, bu tarihten sonra tarafların bir araya gelmedikleri, yabancı mahkeme kararında tarafların Türk Kanunu Medenisi’nin 134/son maddesine dayalı olarak boşanmalarına hükmedildiği ve taraflara ilişkin olarak herhangi bir kusur belirlemesi yapılmadığı nazara alındığında dayanak teşkil eden ve retle sonuçlanan ilk davayı açarak fiili ayrılığa sebep olan ve birlikte yaşamaktan kaçınan erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle iken, bölge adliye mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı erkeğin herhangi bir kusurlu davranışının ispatlanamadığının kabul edilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere davalı erkek boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olup, kadın boşanma sonucu eşinin maddi desteğini yitirecektir. Kadın yararına Türk Medeni Kanunu'nun 174/1. maddesi koşulları oluşmuştur. Davalı erkeğin kusursuz olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı kadının maddi tazminat talebinin reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
4-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK.m.175). Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadının kusursuz olduğu, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.31.01.2022 (Pzt.)