AYM 2019/4865 Başvuru Numaralı M.Y. Başvurusuna İlişkin Karar

Abaküs Yazılım
Birinci Bölüm
Esas No: 2019/4865
Karar No: 2019/4865
Karar Tarihi: 23/11/2021

AYM 2019/4865 Başvuru Numaralı M.Y. Başvurusuna İlişkin Karar

 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

M.Y. BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2019/4865)

 

Karar Tarihi: 23/11/2021

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

GİZLİLİK TALEBİ KABUL

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Hicabi DURSUN

 

 

Recai AKYEL

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

İrfan FİDAN

Raportör

:

Gökçe GÜLTEKİN YILMAZ

Başvurucu

:

M.Y.

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru; ceza infaz kurumundaki tutma koşulları ile ceza infaz kurumunda getirilen kısıtlamalar nedenleriyle kötü muamele yasağının, özel hayata saygı ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 4/2/2019 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına ve başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir.

5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüşünü bildirmiştir. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanda bulunmuştur.

III. OLAY VE OLGULAR

6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde olaylar özetle şöyledir:

7. Başvurucu, 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleşen silahlı darbe teşebbüsü sonrasında terör örgütü (Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması) üyesi olduğu gerekçesiyle 28/11/2016 tarihinde tutuklanarak Hatay T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna (Ceza İnfaz Kurumu) yerleştirilmiştir.

8. Başvurucu, Ceza İnfaz Kurumundaki bazı uygulamalar hakkında 16/8/2018 tarihinde Hatay İnfaz Hâkimliğine (İnfaz Hakimliği) şikâyette bulunmuştur. Bu kapsamda;

- Her hafta yapılması gereken telefonla haberleşme hakkının iki haftada bir yaptırıldığını,

- Her ay yapılması gereken açık görüş hakkının iki ayda bir yaptırıldığını,

- Ceza İnfaz Kurumunda sosyal ve kültürel etkinliklerden faydalanma hakkının engellendiğini,

- Aile bireyleri dışında üç kişiyle görüşme imkânının engellendiğini,

- Havalandırmanın üstünün tel örgü ile kapatıldığını ve diğer suç gruplarıyla aralarında ayrımcılık yapıldığını,

- Tutulduğu odada on kişi kalması gerekirken yirmi üç kişiyle birlikte kaldıklarını ileri sürmüştür.

9. İnfaz Hâkimliği 5/10/2018 tarihinde başvurucunun talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. Kararın gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:

"Hatay T Tipi Kapalı Ceza İnfa Kurumunun 04/10/2018 tarih ve 2018/30076 sayılı yazısı ile;

1-Tutuklu 22/11/2016 ile 04/08/2018 tarihleri arasında her hafta yapılması gereken telefon görüşünün iki haftada bir yaptırıldığı ve hak kaybına uğradığını iddia etmiş ise de tutuklunun ilgili tarihler arasında konu ile ilgili kurum aracılığı ile herhangi bir başvurusunun bulunmadığı, ilgili tarihler arasında OHAL süreci kapsamında tutuklunun suç grubu (FETÖ/PDY) göz önünde bulundurularak telefon görüşmeleri iki haftada bir yaptırıldığı, ilgili kurul kararının yazı ekinde gönderildiği,

2-Tutuklu 28/11/2016 ile 04/08/2018 tarihleri arasında her ay yapılması gereken açık görüşünün iki ayda bir yaptırıldığını ve hak kaybına uğradığını iddia etmiş ise de tutuklunun ilgili tarihler arasında konu ile ilgili kurum aracılığı ile herhangi bir başvurusunun bulunmadığı, ilgili tarihleri arasında OHAL süreci kapsamında şahsın suç grubu (FETÖ/PDY) göz önünde bulundurularak açık görüşleri iki ayda bir yaptırıldığı, ilgili kurul kararının yazı ekinde gönderildiği,

3-Tutuklu dilekçesinde eğitim biriminin düzenlenmiş olduğu kültür ve sanat etkinliklerine katılmadığını iddia etmiş ise de tutuklunun bu konuyla ilgili daha önce kuruma herhangi bir başvurusunun bulunmadığı, OHAL sürecinin 19/07/2018 tarihinde bitmesi nedeniyle kurumumuzda şahsın suç grubunda bulunan tutuklu ve hükümlülerin sosyal, sportif ve kültürel faaliyetlerinden yararlandırılmasına karar verildiği, şahsın bulunduğu koğuş olan D-5 koğuşunun her Pazartesi 15:30 ile 16:30 arasında halı saha etkinliğinden yararlandırıldığı,

4-Tutuklu dilekçesinde 3 kişilik arkadaş görüş hakkının haksız ve hukuksuz yere sınırlandırıldığını iddia etmiş ise de konu ile ilgili daha önce kuruma herhangi bir başvurusunun bulunmadığı, konu ile ilgili yapılan tetkikler sonucunda tutuklu OHAL kapsamında yayınlanan 667 sayılı KHK"nın 6. Maddesi (e)bendine istinaden ve 5237 sayılı TCK"nın İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümlerinde tanımlanan suçlar ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu Kapsamına giren suçlar ve toplu işlenen suçlar bakımından OHAL"in devamı süresince "Tutuklu olanlar belgelendirilmesi koşuluyla sadece eşi, ikinci dereceye kadar kan ve birinci derece kayın hısımları ile vasisi veya kayyımı tarafından ziyaret edilebilir." hükmü gereğince OHAL süresince sadece bu kişilerle görüştürüldüğü,

5-Tutuklu dilekçesinde koğuş havalandırmasının üstüne tel çekildiğini ve diğer suç gruplarıyla ayrım yapıldığını belirtmiş ise de bu konu ile ilgili daha önce kuruma veya kurum aracılığı ile başka bir kurumu başvuruda bulunmadığı, ilgili uygulama Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü"nün 02/12/2016 tarih ve 42626735-769/3293/138814 sayılı yazılarına istinaden yapıldığı,

6-Tutuklu dilekçesinde 10 kişinin kalması gereken koğuşta 23 kişinin kaldığını belirtmiş ise de, tutuklunun bu konu ile ilgili daha önce herhangi talebinin bulunmadığı, tutuklu konu ile ilgili talepte bulunsa dahi Ceza İnfaz Kurumumuzun kapasitesinin 1000 kişi olmasına rağmen gün itibarı ile genel mevcudumuz 1383 olması nedeni ve bu sayının gerek ilk defa ceza infaz kuruma gelenler ve gerekse muhtelif ceza infaz kurumlarından nakil yoluyla gelenlerle bu sayının gün geçtikte arttığı, kurumun kapasitesinin çok üzerinde hükümlü/tutuklu barındırılmakta olması ve hükümlü/tutukluların koğuşlarına yerleştirilmelerinde, suç, yaş, hasımlılık gibi etmenlerin göz önünde bulundurularak koğuşlara yerleştirme işlemi yapıldığından kurumdaki koğuşlarda kapasitenin üzerinde tutuklu/hükümlü barındırıldığından talebinin uygun görülmeyeceği düşünüldüğünden tutuklunun talebinin yerine getirilmediği belirtilmiştir....

Tutuklunun infaz hakimliğine şikayette bulunabilmesi için öncelikle bulunduğu ceza infaz kurumu idaresi tarafından gerçekleştirilmiş bir işlem veya faaliyetin yapılmış olması gerektiği, ceza infaz kurumu idaresi tarafından herhangi bir işlem veya faaliyet yapılmadan tutuklu tarafından doğrudan infaz hakimliğinden işlem veya faaliyet yapılmasının talep edilemeyeceği değerlendirilmekle, tutuklunun dilekçesinde talepte bulunduğu hususlarla ilgili olarak kuruma herhangi bir başvurusunun olmadığı, kurum tarafından bu taleplere ilişkin herhangi bir işlem veya faaliyet yapmadığı anlaşıldığından doğrudan İnfaz Hakimliğinden tutuklunun talepte bulunmasının mümkün olmadığı kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..."

10. Başvurucunun anılan karara karşı yaptığı itiraz 1/11/2018 tarihinde reddedilmiştir. Nihai karar başvurucuya 21/1/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir.

11. Başvurucu 4/2/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

12. Anayasa Mahkemesinin 23/11/2021 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

13. Başvurucu; ziyaretçi sayısının, açık görüş hakkının, telefonla haberleşme hakkının, sosyal ve kültürel etkinlikte bulunma hakkının ceza infaz kurumunda sınırlandırıldığını, bahçe havalandırmasının üzerinin fens teli ile kapatıldığını, on kişilik odada yirmi üç kişi ile tutulduğunu, taleplerinin yedi gün içinde karara bağlanmadığını ve eksik araştırma sonucunda gerekçesiz olarak reddedildiğini belirterek dilekçe hakkının, aile hayatına saygı hakkının, ayrımcılık yasağının, masumiyet karinesinin, adil yargılanma hakkının ve kötü muamele yasağının ihlal edildiğini iddia etmiştir. Başvurucu, isminin kamuya açık belgelerde gizlenmesi talebinde bulunmuştur.

B. Değerlendirme

14. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (3) ve 48. maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları uyarınca bireysel başvuruda, kamu gücünün neden olduğu iddia edilen ihlale dair olayların tarih sırasına göre özeti yapılmalı; bireysel başvuru kapsamındaki hakların ne şekilde ihlal edildiği ve buna ilişkin gerekçe ile deliller açıklanmalıdır (Veli Özdemir, B. No: 2013/276, 9/1/2014, §§ 19, 20; Sabah Yıldızı Radyo ve Televizyon Yayın İletişim Reklam Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi [GK], B. No: 2014/12727, 25/5/2017).

15. Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvurularda başvuru formu titizlikle doldurulmalı, ihlal iddiasının dayanağı olan tüm olaylar gösterilmeli, başvuruyu aydınlatacak ve hükmün esasını etkileyecek argümanları destekleyici tüm belgeler başvuru dilekçesine eklenmelidir. Bir belge elde edilememişse bunun da nedenleri açıklanmalıdır (Musa Yılmaz Acar, B. No: 2013/1664, 16/7/2014, § 42).

16. Somut olayda başvurucu, gerçeğin araştırılması bakımından başvuruya konu iddialara ilişkin yeterli açıklamayı yapmamış ve belge sunmamıştır. Başvurucu; ihlal iddialarına ilişkin delillerini sunma, temel hak ve özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin açıklamalarda bulunma yönündeki yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Dolayısıyla başvurucu tarafından soyut olarak ileri sürülen bu iddiaların temellendirilemediği sonucuna ulaşılmıştır.

17. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Kamuya açık belgelerde başvurucunun kimliğinin gizli tutulması talebinin KABULÜNE,

B. Başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

C. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 23/11/2021 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Hemen Ara