Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/4988 Esas 2022/2596 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4988
Karar No: 2022/2596
Karar Tarihi: 11.05.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/4988 Esas 2022/2596 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı apartman yöneticiliğinin, dış cephe mantolaması işi için davacı şirket ile akdettiği sözleşmeden kaynaklanan alacak davası sonucunda yapılan yargılamada, yerel mahkeme davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak davalı vekili, bu karara itiraz ederek temyiz etmiştir. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasının zamanaşımına uğraması hakkındaki tartışmaları ele almıştır. Taraflardan birinin bu sözleşmeyi feshettiği, zincirleme olarak tüm tarafların bu fesih iradesine katıldığı göz önüne alındığında, zamanaşımının işleme başladığı tarih, işin teslim edildiği tarih olarak kabul edilmelidir. Davacının yaptığı ıslah ile arttırılan miktarın faiz başlangıç tarihi, ıslah tarihi olarak belirlenmelidir. Bu nedenle mahkeme kararı davalı yararına bozulmuştur. 7251 sayılı Kanun'un 177/2. maddesi uyarınca Yargıtay'ın bozma kararından sonra tahkikata ilişkin bir işlem yapılması halinde, tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılması mümkün hale getirilmiştir. Eser sözleşmelerinde zamanaşımı 5 yıl olup, işin teslim tarihinden itibaren 5 yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacaktır.
6. Hukuk Dairesi         2021/4988 E.  ,  2022/2596 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, bozmaya uyan yerel mahkemece davanın kabulüne dair verilen hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Davacı; davacı şirket ile davalı apartman yöneticiliği arasında apartmanın dış cephe mantolamasının yapılması için 02.05.2013 tarihli sözleşme akdedildiğini, sözleşmede her ne kadar birim fiyat yazılmamışsa da tarafların 35,00 TL m2 birim fiyatı olarak anlaştıklarını, davacı tarafından işin tamamlanarak teslim edildiğini, iş bitiminde kesin hesap yapıldığı esnada taraflar arasında işin ölçüm ve m2'si hususunda ihtilaf oluştuğunu, fazlaya ilişkin haklar saklı tutarak 3.000,00 TL'nin reeskont faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, bozma sonrasında 06/11/2020 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 19.303,00 TL olarak artırmıştır.
    Davacı iş sahibi, davanın reddini istemiş, ıslah edilen miktarın zamanaşımına uğradığını savunmuşlardır.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-22.07.2020 yürürlük tarihli 7251 sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı HMK’nın 177/2. maddesi ile Yargıtayın bozma kararından sonra tahkikata ilişkin bir işlem yapılması halinde, tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılması mümkün hale getirilmiştir. Usule ilişkin kanun değişikliğinin geçmişe etkili olarak uygulanması gerektiği, mahkemece verilen nihai karardan sonra değişiklik yapılmış olsa dahi, bu değişikliğin uygulanmasında zorunluluk bulunduğu Yargıtay kararlarıyla açıklanmıştır. (Yargıtay HGK 20.02.2008 gün, 2008/13-160 Esas, 2008/147 Karar) Eser sözleşmelerinde zamanaşımı 5 yıl olup, işin teslim tarihinden itibaren 5 yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacaktır. Davacı yüklenici, işbu dava ile feshi benimsemiş olup, en geç bu tarihte tarafların fesih iradesi birleşmiştir. Mahkemece, alacağın muaccel olduğu işin teslim edildiği tarihte mülga BK'nın 128. maddesi uyarınca zamanaşımının işlemeye başladığı ve davacı tarafından yapılan 06/11/2020 tarihli ıslaha karşı süresinde davalı tarafından zamanaşımı def’inde bulunulduğu gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekmekte iken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    Kabule göre ise, ıslah ile arttırılan miktar bakımından ıslah tarihinin faiz başlangıç tarihi olarak belirlenmesi gerekirken alacağın tamamı için dava tarihinin faize başlangıç yapılması hatalı olmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 11.05.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara