Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/2465 Esas 2022/2644 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2465
Karar No: 2022/2644
Karar Tarihi: 11.05.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/2465 Esas 2022/2644 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, kooperatif üyeliğinden ihraç edilme kararının iptali istemine ilişkindir. Davacının ihraç kararını içeren tebligatın usulsüz olduğu ve ihraç kararı iptal davasının hak düşürücü sürede açılmış olması nedeniyle mahkemece öncelikle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, kararın tebliği usulsüz olduğundan davacının ihraç kararı iptal davasını hak düşürücü sürede açmış olduğunun kabulüyle işin esasına girilip uygun bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek mahkeme kararı bozulmuştur. Kararda, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 16/3. maddesinde çıkarma kararının usulüne uygun olarak tebliğ edilmeden hak düşürücü sürenin başlamayacağı açıklanmıştır. Kanun maddesi gereği çıkarılan ortağa tebliğ edilmesi zorunlu olan kararın sürenin başlaması için yüzüne karşı verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Tebligatın usulsüzlüğü nedeniyle davacının iptal davasını hak düşürücü sürede açmış olduğunun kabul edildiği kararda, Tebligat Kanunu ve Yönetmelikte belirtilen hükümlere uygun bir tebligat yapılmadığına dikkat çekilmiştir.
6. Hukuk Dairesi         2021/2465 E.  ,  2022/2644 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE MAHKEMESİ : Karaman 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davacı/davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkili davalı kooperatifin üyesi iken, Karaman .... Noterliğinin 22/09/2017 tarih ve 7313 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile su borçlarını ödemediği gerekçesi ile 06/05/2017 tarihli olağan genel kurulunun yönetim kuruluna üyelikten çıkarma yetkisi verilmesine ait karara dayanarak kooperatif üyeliğinden çıkarıldığını, usule uygun bir ihraç kararı ile yönteme uygun bir tebliğ bulunmadığını, usulsuz ve yasal dayanaktan yoksun ihraç işlemi varsa iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın hak düşürücü sürede açılmadığını, davacının kooperatif kararının batıl ve yok hükmünde olduğu iddiasının yerinde olmadığını belirterek davanın öncelikle usulden mahkeme aksi kanaate ise esastan reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; kooperatif üyesi olan davacının ödemediği ileri sürülen su borcu sebebiyle ortaklıktan çıkarıldığı, davalı kooperatif tarafından gerçekleştirilen ihraca ilişkin prosedür, Kooperatifler Kanunu’nun 27. maddesinde belirtilen usule uygun olmadığından, ortaklıktan çıkarma kararının tebliğinin usule uygun olup olmadığının araştırılmasına da gerek olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalı kooperatiften ihracına yönelik davalı kooperatif genel kurulunun 06.05.2017 tarihli kararının 13. maddesinin ve davalı kooperatif yönetim kurulunun 19.09.2017 tarihli kararının davacı yönünden iptaline dair verilen karar, davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 16. maddesindeki davanın, çıkarma kararının ortağa tebliğinden itibaren üç aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmasına yönelik dava şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle, HMK'nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekirken, Kooperatifler Kanunu'nun 27.maddesinden bahisle yanılgılı gerekçeye dayalı olarak hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
    1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 16/3. maddesinde çıkarma kararının, onaylı örneğinin, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, 10 gün içinde notere tevdi edileceği ve ortağa tebliğinden itibaren üç ay içinde iptali için dava açılmaması halinde bu kararın kesinleşeceği hükme bağlanmıştır. Dava açmaya ilişkin bu süre hak düşürücü niteliktedir. Mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Ancak sürenin başlayabilmesi için kararın tebliği zorunludur. Ortağın haricen öğrenmesi, hatta kararın yüzüne karşı verilmesi sonuca etkili bulunmamaktadır. Süre her halükarda tebliğden başlamaktadır. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince iptal davasının hak düşürücü sürede açılmadığı gerekçesiyle usulden red kararı verilmiş ise de; davacının mernis adresi “... mahallesi 36. sokak No:1/8 .../ ” olup,ihraç kararını içerdiği iddia edilen tebligat, davacının kardeşi ...’a “İmaret mahallesi , ... Bulvarı no:14/1 ... /” adresinde tebliğ edilmiş olup; bu tebliğ Tebligat Kanunu 16. ve 20.maddesi ile tebliğ tarihindeki Yönetmelik hükümlerine uygun değildir.
    Bu durumda, ihraç kararı tebliği usulsüz olduğundan, davacının ihraç kararı iptal davasını hak düşürücü sürede açmış olduğunun kabulü ile işin esasına girilerek oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, Konya Bölge Adliye Mahkemesinin 11.06.2020 tarihli ve 2019/643 Esas, 2020/472 Karar sayılı kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,
    6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gereğince dosyanın Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 11.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara