Esas No: 2021/307
Karar No: 2021/307
Karar Tarihi: 24/11/2021
AYM 2021/307 Başvuru Numaralı Z.N.Ç. VE F.İ. Başvurusuna İlişkin Karar
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Z.N.Ç. VE F.İ. BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2021/307) |
|
Karar Tarihi: 24/11/2021 |
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
RESEN GİZLİLİK KARARI VERİLDİ
Başkan |
: |
Kadir ÖZKAYA |
Üyeler |
: |
M. Emin KUZ |
|
|
Rıdvan GÜLEÇ |
|
|
Yıldız SEFERİNOĞLU |
|
|
Basri BAĞCI |
Raportör |
: |
Yusuf Enes KAYA |
Başvurucu |
: |
1- Z.N.Ç. |
Vekili |
: |
Av. Esra AÇAR GÖREN |
Başvurucu |
: |
2- F.İ. |
Vekili |
: |
Av. Nazım GÖREN |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, çocuk olan başvurucular hakkında uygulanan tutuklama tedbirinin hukuki olmaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvurular 21/12/2020 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvurular, başvuru formları ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvuruların kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5.Yapılan incelemede 2021/1332 numaralı başvuru dosyasının hukuki ve fiilî irtibat nedeniyle 2021/307 numaralı başvuru dosyası ile birleştirilmesine, incelemenin 2021/307 numaralı dosya üzerinden yürütülmesine ve diğer dosyanın kapatılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüşünü bildirmiştir.
7. Başvurucular, Bakanlığın görüşüne karşı beyanda bulunmamışlardır.
III. OLAY VE OLGULAR
8. Başvuru formu ile eklerinde ifade edildiği şekliyle ve ilgili kurumlardan temin edilen bilgilere göre olaylar özetle şöyledir:
9.Z.N.Y. isimli şahıs Birecik Cumhuriyet Başsavcılığınca 30/11/2020 tarihinde alınan ifadesinde başvurucuların arkadaşı olduğunu, başvurucu Z.N.Ç.nin eve geldiğinde annesinin kolundaki ve boynundaki altınları gördüğünü, şubat-mart aylarında Z.N.Ç.nin okuldan kovulduğunu ve ailesinin belalı kişiler olduğunu söyleyerek tehdit etmek suretiyle kendisinden para istediğini, korktuğu için ona 50 TL verdiğini, okulların kapalı olduğu zamanda ise ... Parkı"nda Z.N.Ç.nin yanına gelerek "Bana altın getireceksin, yoksa senin saçını yakarım, seni öldürürüm, etrafta bulunan kişiler hepsi benim emrimi bekliyor, eğer dediğimi yapmazsan kafana vurarak seni buradan götüreceğiz." deyip kendisine çakmak gösterdiğini, altınları istediğini, korktuğu için altın takı setinin kolyesini annesinden izinsiz alarak parkta Z.N.Ç.ye verdiğini, ikinci defa Z.N.Ç. ile birlikte F.İ.nin de geldiğini, onlara iki adet kalın altın bilezik vermek zorunda kaldığını, "Annene söyleme yoksa seni öldürürüz." dediklerini, 20/11/2020 tarihinde F.İ. ile tanımadığı bir erkek çocuğun (S.Y.) ... Marketin önünde yolunu kestiğini, "Biliyorsun yukarı mahallede insanları öldürüyorlar, satıyorlar, bizim istediğimizi yaparsan bundan vazgeçeceğiz, bize altın getir, evin altında seni bekliyoruz." dediklerini, yanında kuzeni H.Ö.nün de olduğunu, korktuğu için ince künye tarzında bileklik ve çocuk bilekliğini balkondan attığını, F.İ. ile tanımadığı çocuğun evin oraya geldiklerini, "Seni kesip öldürürüz, bize acil altın getir." dedikleri için korktuğunu ve üç altın bilezik, üç dört yüzük, bir adet küpe, bir adet ince boyunluk zincir ve kolyeyi balkondan aşağı attığını, bu kişilerin kendisinin dışarı çıkmasını kolladıklarını, tehdit yolu ile altınlarını aldıklarını belirterek bu kişilerden şikâyetçi olmuştur.
10. Bu şikâyet üzerine (2006 doğumlu) başvurucular ve diğer şüpheli (S.Y.) hakkında soruşturma başlatılmıştır.
11. Başvurucular 9/12/2020 tarihinde yakalanmış ve aynı tarihte Birecik Cumhuriyet Başsavcılığında ifade vermiştir.
i. Başvurucu Z.N.Ç. ifadesinde özetle Z.N.Y (şikâyetçi), S.Y. ile diğer başvurucu F.İ.nin arkadaşları olduğunu, Z.N.Y.nin iddia ettiği olayların gerçekleşmediğini, 20/11/2020 tarihli olayla bir ilgisinin bulunmadığını, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini beyan etmiştir.
ii. Başvrucu F.İ. alınan ifadesinde özetle Z.N.Y.nin arkadaşı olduğunu, Z.N.Ç ile birlikte Z.N.Y (şikâyetçi) ile parkta oturmuşluğunun olduğunu ancak Z.N.Ç ve Z.N.Y. ile parkta oturdukları sırada tehdit içerikli sözler söyleyip altın almaları gibi bir durumun söz konusu olmadığını, 9/11/2020 ile 13/11/2020 tarihlerinde S.Y.nin kuyumcuda altın bozdurması konusunda bilgisi olmadığını, 20/11/2020 tarihinde marketin önünde S.Y. ile birlikte Z.N.Y.yi gördüklerini, Z.N.Y.nin yanında kuzeninin bulunduğunu, Z.N.Y.nin evinin altında bekleyip balkondan atılan şeyi almadığını, böyle bir olayın yaşanmadığını, S.Y.ye 21/11/2020 tarihinde Gaziantep"e giderken yanında bilezik olduğunu söylemediğini, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini beyan etmiştir.
iii. Diğer şüpheli S.Y. alınan ifadesinde özetle Z.N.Y.yi başvurucu Z.N.Ç.nin arkadaşı olması nedeniyle tanıdığını, başvurucu F.İ. ile de arkadaş olduğunu, şubat-mart dönemindeki 50 TL alınması olayı ile ilgisinin bulunmadığını, başvurucuların tehdit yoluyla parkta altın alması olayıyla ilgisinin olmadığını, 9/11/2020 tarihinde kuyumcuda yüzükle bulunmasının tesadüf olduğunu, annesinin yüzüğünü bozdurmak için kuyumcuya gittiğini, 13/11/2020 tarihinde elinde zincir ve bileklikle kuyumcuda bulunmasının da tesadüf olduğunu ve annesinin bilekliğini bozdurmak için kuyumcuya gittiğini, 20/11/2020 tarihinde marketin önünde Z.N.Y.yi gördüğünü, yanında F.İ.nin de olduğunu, bir ara F.İ. ile Z.N.Y.nin yalnız kaldıklarını, ne konuştuklarını duymadığını, F.İ.nin daha sonrasında Z.N.Y.nin evinin altı olduğunu öğrendiği yere gitmek istediğini, F.İ. ile birlikte apartmana gittiklerini, balkondan içinde bir şey olan bir çocuk çorabı düştüğünü, F.İ.nin düşen şeyi aldığını ve sonra F.İ. birlikte yürüdüklerini, atılan şeyin içinde ne olduğunu bilmediğini, F.İ.nin yerden aldığı şeyi montunun cebine koyduğunu, görüntülerdeki poşet içindeki ekmeği M.E.den aldığını, bu poşetin içinde altın olmadığını, apartmanın önünde yukarı doğru bakmasının sebebinin F.İ.nin Z.N.Y.nin oturduğu katı göstermesi olduğunu, balkondan bir şey atılacağını bilmediğini, 21/11/2020 tarihinde F.İ.nin Gaziantep"e gittiğini öğrendiğini, giderken yanında 9.000 TL değerinde bilezik olduğunu, F.İ. ile konuştuğunda altını asansöre geri koyup Z.N.Y.ye verdiğini söylediğini beyan etmiştir. S.Y. ayrıca başvurucu Z.N.Ç.nin ailevi durumunun iyi olmadığını ancak birlikte oturduklarında Z.N.Ç.nin sürekli parasının olduğunu, Z.N.Ç. ile sonradan konuştuğunda Z.N.Y.nin kendisine altın verdiğini fakat bunun rıza ile gerçekleştiğini söylediğini ifade etmiştir.
12. Birecik Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma kapsamında bir kısım kişiyi tanık olarak dinlemiştir. Bu kapsamda;
i. Şikâyetçi Z.N.Y.nin kuzeni olan H.Ö.nün de bilgisine başvurulmuştur. H.Ö. 7/12/2020 tarihinde alınan beyanında özetle 20/11/2020 tarihinde bir marketin önünde bulundukları esnada bir erkek ve bir bayan şahsın yanlarına gelerek önlerini kestiklerini, kuzeni Z.N.Y.ye hitaben "Sen nerelerdesin uzun süredir seni arıyoruz, gel seninle konuşacaklarımız var." diyerek kuzeni ile birlikte üçünün biraz uzaklaştıklarını, beş altı dakika kadar konuştuklarını, Z.N.Y.ye "Altınlarını vereceksin." dediklerini duyduğunu, Z.N.Y.nin onlarla konuştuktan sonra moralinin bozuk olduğunu belirttiğini ifade etmiştir.
ii. 8/12/2020 tarihinde M.E. isimli kişinin bilgisine başvurulmuştur. M.E. beyanında özetle S.Y. ile F.İ.yi bir apartmanın arka tarafında gördüğünü, ekmek siparişi götürmekten döndüğü sırada S.Y.nin ekmek istediğini ancak tam o sırada F.İ. ile koşarak apartmanın altına doğru gittiklerini, daha sonra S.Y.nin koşup gelerek elindeki ekmeği poşetiyle aldığını, neden arka tarafa gittiklerini bilmediğini, yukarı doğru bağırdıklarını ancak bunun sebebini bilmediğini, S.Y. ile F.İ.yi yerden bir şey alırken görmediğini ifade etmiştir.
iii. 9/12/2020 tarihinde kuyumcu M.O.nun da ifadesine başvurulmuştur. M.O. ifadesinde; işyerindeki kamera görüntülerine takılan S.Y.nin değişik tarihlerde altın bozdurmak (kesik bir altın parçası, bir yüzük ve altın bilezik) için dükkâna geldiğini, annesi olduğunu iddia ettiği kişiyle telefon görüşmesi yaptığı için S.Y.ye güvenerek altınları bozdurduğunu, S.Y.den aldığı altınları eritmeye gönderdiğini, şu anda altınların elinde olmadığını, S.Y. haricinde başka bir çocuğun altın bozdurmak için kuyumcuya gelmediğini beyan etmiştir.
iv. Şikâyetçi Z.N.Y.nin annesi 11/12/2020 tarihli ifadesinde; kızının son zamanlarda içine kapandığını, derslerinin de kötüye gittiğini ancak bunun sebebini kendisine söylemediğini, 20/11/2020 tarihinde altınlarını bulunduğu yerden çıkartacağı zaman altınlarının birçoğunun yerinde olmadığını fark ettiğini, daha sonra kızının bütün olanları anlattığını, altınları farklı tarihlerde F.İ., Z.N.Ç. ve S.Y.ye verdiğini öğrendiğini beyan etmiştir.
v. S.Y.nin annesi 17/12/2020 tarihli ifadesinde; çocuğunu altın bozdurmak için kuyumcuya göndermediğini, olayla ilgili bir bilgisinin olmadığını beyan etmiştir.
13. Birecik Cumhuriyet Başsavcılığı 9/12/2020 tarihinde başvurucuları birden fazla kişi tarafından birlikte yağma suçundan tutuklanmaları istemiyle sulh ceza hâkimliğine sevk etmiştir. Z.N.Ç. sorgusunda Z.N.Y.yi tehdit etmediklerini, ondan kesinlikle para almadıklarını, Z.N.Y.nin yalan söylediğini ileri sürmüştür. F.İ. sorgusunda Z.N.Y.den zorla para almalarının söz konusu olmadığını, Z.N.Y.nin iftira attığını, Z.N.Y.nin yeni bir telefon aldığını da gördüğünü, ailesinin altınlarını çalarak suçu kendilerine yıkmaya çalıştığını ileri sürmüştür.
14. Birecik Sulh Ceza Hâkimliği 9/12/2020 tarihinde başvurucuların isnat edilen suçtan tutuklanmasına karar vermiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:
"SSÇ [suça sürüklenen çocuklar] S.Y., Z.N.Ç., F.İ.nin üzerine atılı birden fazla kişi tarafından birlikte yağma suçunu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesini gösterir somut deliller olarak (görüntü inceleme araştırma tespit tutanağı, müşteki ve tanık beyanı)dikkate alındığında, isnat edilen suçun CMK 100/3 hükmünde yer alan katalog suçlar arasında yer alıyor olması nedeniyle ssçler bakımından bir tutuklama nedeninin var olduğunun anlaşıldığı, isnat edilen suç için kanunda ön görülen cezanın alt ve üst sınırları nazara alındığında SSÇ"ler bakımından tutuklama koruma tedbirinin uygulanmasının orantılı olacağının anlaşıldığı, bu aşamada tutuklama koruma tedbirinden beklenen menfaatlerin adli kontrol tedbiriyle sağlanamayacağı kanaati hasıl olduğundan SSÇ"ler S.Y.,Z.N.Ç., F.İ.nin birden fazla kişi tarafından birlikte yağma suçundan 5271 sayılı CMK"nın 100/1,100/2-a,100/3-a maddeleri gereğince tutuklanmasına ... [karar verildi.]"
15. Başvurucuların tutuklama kararına yaptığı itiraz Şanlıurfa 2. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından 14/12/2020 tarihinde "mevcut olay tutanağı, olaya ilişkin tutulan diğer tutanaklar ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde şüpheliler hakkında kuvvetli suç şüphesi gösterir kuvvetli somut delillerin bulunması, atılı suçun vasıf ve mahiyeti dosya kapsamı ile mevcut delil durumu henüz bir kısım delillerin toplanmayışı atılı suçun CMK"nun 100/3 maddesinde belirtilen suçlar arasında yer alması işin önemi eyleme ilişkin yasada öngörülen ceza miktarı nazara alındığında tutuklama tedbirinin ölçülü olduğu ve adli kontrol tedbirinin yetersiz kalacağı" gerekçesiyle reddedilmiştir.
16.Başvurucular 21/12/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
17. Şikâyetçi Z.N.Y.nin vekili, Birecik Cumhuriyet Başsavcılığına sunmuş olduğu 28/12/2020 tarihli dilekçesinde aile büyüklerinin araya girmesiyle karşı taraf ile uzlaştıklarını ve kısmi zararlarının karşılandığını belirterek başvurucu F.İ. hakkındaki şikâyetinden vazgeçmiştir.
18.Başvurucular 28/12/2020 tarihli dilekçeleriyle tahliye talebinde bulunmuştur.
19. Birecik Cumhuriyet Başsavcılığı da başvurucuların yaşlarının 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 31. maddesinin (2) numaralı fıkrası kapsamında (on iki yaşını doldurmuş olup da on beş yaşını doldurmamış) olmasına, delillerin toplanmış olmasına ve etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma ihtimalinin bulunmasına atıf yaparak tahliye edilmeleri yönünde görüş bildirmiştir.
20. Birecik Sulh Ceza Hâkimliği 28/12/2020 tarihinde başvurucuların tahliyesine karar vermiştir. Kararın gerekçesi şöyledir:
"Soruşturma dosyasının tetkikinde SSÇ Z.N.Ç. ile F.İ.nin üzerine atılı birden fazla kişi tarafından birlikte yağma suçundan Birecik Sulh Ceza Hakimliği"nin 9/12/2020 tarih ve 2020/273 sorgu sayılı kararı ile tutuklandığı anlaşılmakla suça sürüklenen çocukların yaş küçüklüğü, müşteki mağdur vekili ...nin 28/12/2020 tarihli dilekçesinde SSÇ F.İ.nin kısmi zarar gidermesi sebebiyle SSÇ F.İ. yönünden şikayetten vazgeçtiklerine dair beyanı, suça sürüklenen çocukların ilerde alabileceği sonuç ceza miktarı, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma ihtimali, delillerin toplanmış olması, dosyanın geldiği aşama dikkate alındığında suça sürüklenen çocukların tutuklu kalmasında hukuki yarar olmadığı, beklenen menfaatin adli kontrol ile sağlanacağı anlaşılmakla, SSÇ Z.N.Ç. ile F.İ.nin tahliyesine... [karar verildi.]"
21. Birecik Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma işlemlerinin Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca (Başsavcılık) yürütülmesi gerektiğini belirterek soruşturma dosyasını 20/1/2021 tarihli fezleke ile anılan Başsavcılığa göndermiştir.
22. Başsavcılık birden fazla kişi tarafından birlikte yağma suçundan cezalandırılmaları istemiyle 1/2/2021 tarihinde başvurucular hakkında kamu davası açmıştır. Suçlamalara esas alınan olgular özetle şöyledir:
- İddianamede 6/12/2020 tarihli Görüntü İnceleme ve İzleme Tutanakları incelendiğinde 20/11/2020 tarihinde F.İ. ile S.Y.nin mağdur şahsın ikamet ettiği apartmanın yukarısına bakarak yürüdükleri, bekler vaziyette oldukları, mağdurun oturduğu apartmanın alt kısmına doğru gittikleri, F.İ.nin mağdurun oturduğu apartmanın yakınlarında çevreye baktığı, S.Y. ile F.İ.nin yürüyerek caddeye doğru gittikleri ve cadde üzerinde yürüdükleri, S.Y.nin üstündeki kapüşonlu kıyafetinin içinde beyaz renkli poşetin görüldüğü belirtilmiştir.
- 7/12/2020 tarihli Görüntü İnceleme Tutanağı incelendiğinde S.Y.nin 9/11/2020 tarihinde ... Kuyumculuk isimli işyerine girdiği, işyeri sahibi M.O. ile konuştukları, M.O.nun yüzüğü incelediği, S.Y.nin yüzüğü işyerine bırakarak ayrıldığı, S.Y.nin işyerine ara sıra girip çıktığı, 13/11/2020 tarihinde S.Y.nin elinde bulunan zincire benzer cismi M.O.ya verdiği, M.O.nun zincir şeklindeki bilekliğe benzer cismi hassas tartı üzerine koyduğu, tekrar tarttıktan sonra hesap makinesi ile hesaplama yaptığı, para sayma makinesinde paraları saydıktan sonra S.Y.ye verdiğinin görüldüğü belirtilmiştir.
- 7/12/2020 tarihli Teşhis Tutanaklarında mağdurun başvurucular ile diğer şüpheli S.Y.yi teşhis ettiği ifade edilmiştir.
- İddianamede başvurucuların birlikte ... Parkı"nda mağdurun yanına geldiği, mağduru korkutarak iki kalın altın bileziğini aldıkları, mağdura "Annene söyleme yoksa seni öldürürüz." dedikleri, bu suretle suça sürüklenen çocuk F.İ.nin birden fazla kişi ile birlikte yağma suçunu işlediği, 20/11/2020 tarihinde F.İ. ile S.Y.nin ... Marketin önünde Z.N.Y.nin yolunu kestikleri, "Biliyorsun yukarı mahallede insanları öldürüyorlar, satıyorlar, bizim istediğimizi yaparsan bundan vazgeçeceğiz, bize altın getir, evin altında seni bekliyoruz." diyerek onu korkuttukları, F.İ. ile S.Y.nin mağdurun evinin olduğu yere gittikleri, mağdurun balkondan üç altın bilezik, üç dört yüzük, bir adet küpe, bir adet ince boyunluk zincir ve kolyeyi aşağı attığı, F.İ. ile S.Y.nin atılan eşyaları alarak uzaklaştıkları, bu suretle F.İ.nin birden fazla kişi ile birlikte yağma suçunu işlediği ileri sürülmüştür. Savcılık bu olayların tanık H.Ö.nün beyanı, mağdur ifadesi, kamera kayıtları, 20/11/2020 tarihinde F.İ. ile S.Y.nin mağdurun ikamet ettiği apartmanın yukarısına bakarak bekler vaziyette olmaları, S.Y.nin kıyafetinin içinde beyaz renkli poşetle caddede yürürken görülmesi, S.Y.nin kuyumcuda altın bozdurmasına ilişkin 9/11/2020-13/11/2020 tarihli görüntüler, kuyumcu olan tanık M.O.nun beyanlarıyla doğrulandığını iddia etmiştir.
- Başvurucu Z.N.Ç.nin Mart 2020 tarihinde okuldan kovulduğunu ve ailesinin belalı kişiler olduğunu söyleyerek tehdit yoluyla Z.N.Y.den para istediği, mağdurun korkarak ona 50 TL verdiği, bu suretle Z.N.Ç.nin yağma suçunu işlediği,Z.N.Ç.nin ... Parkı"nda mağdurun yanına gelerek "Bana altın getireceksin, yoksa senin saçını yakarım, seni öldürürüm, etrafta bulunan kişiler hepsi benim emrimi bekliyor, eğer dediğimi yapmazsan kafana vurarak seni buradan götüreceğiz." diyerek ona çakmak gösterdiği, altınları istediği, mağdurun korkarak takı setinin kolyesini parkta Z.N.Ç.ye verdiği ve Z.N.Ç.nin bu suretle yağma suçunu işlediği, Z.N.Ç.nin F.İ. ile birlikte ... Parkı"nda mağdurun yanına geldiği, mağduru korkutarak iki kalın altın bileziği aldıkları, mağdura "Annene söyleme yoksa seni öldürürüz." dedikleri, bu suretle de birden fazla kişi ile birlikte yağma suçunu işlediği ileri sürülmüştür. Savcılık bu olayların mağdur ifadesi, S.Y.nin kuyumcuda 9/11/2020-13/11/2020 tarihlerinde altın bozdurmasına ilişkin görüntüler, kuyumcu olan tanık M.O.nun beyanları, tanık F.Y.nin oğlu S.Y.yi kesinlikle herhangi bir kuyumcuya göndermediği yönündeki beyanıyla doğrulandığını iddia etmiştir.
23. Şanlıurfa 3. Ağır Ceza Mahkemesi 5/2/2021 tarihinde iddianamenin kabulüne karar vermiş ve E.2021/65 sayılı dosya üzerinden kovuşturma aşaması başlamıştır.
24. Dava bireysel başvurunun incelendiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemesinde derdesttir.
IV. İLGİLİ HUKUK
25. 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun "Tutuklama nedenleri " kenar başlıklı 100. maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
"(1) Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir. İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, tutuklama kararı verilemez.
(2) Aşağıdaki hallerde bir tutuklama nedeni var sayılabilir:
a) Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular varsa.
b) Şüpheli veya sanığın davranışları;
1. Delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme,
2. Tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma, hususlarında kuvvetli şüphe oluşturuyorsa.
(3) Aşağıdaki suçların işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde, tutuklama nedeni var sayılabilir:
a) 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan;
...
8. ...ve yağma (madde 148, 149),
..."
26.3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun "Tutuklama yasağı" kenar başlıklı 21. maddesi şöyledir:
"Onbeş yaşını doldurmamış çocuklar hakkında üst sınırı beş yılı aşmayan hapis cezasını gerektiren fiillerinden dolayı tutuklama kararı verilemez."
27.5237 sayılı Kanun"un "Yağma" kenar başlıklı 148. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
"(1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."
28. 5237 sayılı Kanun"un "Nitelikli yağma" kenar başlıklı 149. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
"(1) Yağma suçunun;
...
c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
...
İşlenmesi halinde, fail hakkında on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur."
29. İlgili ulusal ve uluslararası hukuk için ayrıca bkz. Furkan Omurtag, B. No: 2014/18179, 25/10/2017, §§ 22-40.
V. İNCELEME VE GEREKÇE
30. Anayasa Mahkemesinin 24/11/2021 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucuların İddiaları ve Bakanlık Görüşü
31. Başvurucular; soruşturma dosyasındaki delillerin tutuklama için yetersiz olduğunu, 5395 sayılı Kanun"a göre tutuklama tedbirinin son çare olarak öngörüldüğünü, tutuklama tedbirinden önce adli kontrol tedbirinin uygulanması gerektiğini ancak buna rağmen tutuklama kararı verildiğini, adli kontrolle salıverilme imkânı varken tutuklama kararı verilmesinin orantısız olduğunu belirterek kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
32. Bakanlık; başvurucuların yaşı ve tutuklandığı suçun niteliği itibarıyla herhangi bir tutuklama yasağının söz konusu olmadığını, tutuklama anında somut delillere dayanan kuvvetli suç şüphesinin bulunduğunu, isnat edilen yağma suçunun tutuklama nedeni varsayılan suçlar arasında olması dolayısıyla olgusal temele dayanan bir tutuklama sebebinin mevcut olduğunu, olayın gerçekleşme şekli, oluşturduğu somut ve soyut tehlike ile tutuklama kararında adli kontrol hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve tutuklama tedbirinin orantılı olup olmadığı hususlarının tartışılmış olması nazara alındığında bu tedbirin ölçülü görülmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
33. Anayasa"nın "Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması" kenar başlıklı 13. maddesi şöyledir:
"Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz."
34. Anayasa"nın "Kişi hürriyeti ve güvenliği" kenar başlıklı 19. maddesinin birinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının birinci cümlesi şöyledir:
"Herkes, kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir.
...
Suçluluğu hakkında kuvvetli belirti bulunan kişiler, ancak kaçmalarını, delillerin yokedilmesini veya değiştirilmesini önlemek maksadıyla veya bunlar gibi tutuklamayı zorunlu kılan ve kanunda gösterilen diğer hallerde hâkim kararıyla tutuklanabilir."
35. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucuların şikâyetlerinin özü, tutukluluğun hukuki olmadığına ilişkindir. Dolayısıyla başvurucuların iddialarının Anayasa"nın 19. maddesinin üçüncü fıkrası bağlamında, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı kapsamında incelenmesi gerekir.
1. Kabul Edilebilirlik Yönünden
36. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. Esas Yönünden
a. Genel İlkeler
37. Çocuklar hakkındaki tutuklamanın hukukiliğinin incelenmesinde dikkate alınacak genel ilkeler için bkz. Furkan Omurtag, §§ 70-82.
b. İlkelerin Olaya Uygulanması
38. Başvurucular nitelikli yağma suçundan (5237 sayılı Kanun"un 149/1-c) 5271 sayılı Kanun"un 100. maddesi uyarınca tutuklanmıştır. 5395 sayılı Kanun"un 21. maddesinde on beş yaşını doldurmamış çocuklar hakkında üst sınırı beş yılı aşmayan hapis cezasını gerektiren fiillerinden dolayı tutuklama kararı verilemeyeceği belirtilmiştir. Başvurucular tutuklandıkları tarihte on beş yaşını doldurmamış olsalar da tutuklandıkları suçun üst sınırı 15 yıl hapis cezası olduğundan somut olayda tutuklama yasağı söz konusu değildir. Dolayısıyla kanundan kaynaklanan bir tutuklama engelinin bulunmadığı görülmektedir. Bu itibarla kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına tutuklama suretiyle yapılan müdahalenin kanuni bir temeli bulunmaktadır.
39. Kanuni dayanağı bulunduğu anlaşılan tutuklama tedbirinin meşru bir amacının olup olmadığı ve ölçülülüğü incelenmeden önce tutuklamanın ön koşulu olan suçun işlendiğine dair kuvvetli belirti bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekir.
40. Somut olayda başvurucuların üç ayrı yağma olayına karıştığı iddia edilmiştir. Bu iddialar şikâyetçi Z.N.Y.nin beyanına dayanmaktadır. Z.N.Y. alınan ifadesinde başvurucuların arkadaşı olduğunu, başvurucu Z.N.Ç.nin eve geldiğinde annesinin kolundaki ve boynundaki altınları gördüğünü, şubat-mart aylarında Z.N.Ç.nin okuldan kovulduğunu ve ailesinin belalı kişiler olduğunu söyleyerek tehdit etmek suretiyle kendisinden para istediğini, korktuğu için ona 50 TL verdiğini, okulların kapalı olduğu zamanda ise ... Parkı"nda Z.N.Ç.nin yanına gelip "Bana altın getireceksin, yoksa senin saçını yakarım, seni öldürürüm, etrafta bulunan kişiler hepsi benim emrimi bekliyor, eğer dediğimi yapmazsan kafana vurarak seni buradan götüreceğiz." diyerek kendisine çakmak gösterdiğini, altınları istediğini, korktuğu için altın takı setinin kolyesini annesinden izinsiz alarak parkta Z.N.Ç.ye verdiğini, ikinci defa Z.N.Ç. ile birlikte F.İ.nin de geldiğini, onlara iki adet kalın altın bilezik vermek zorunda kaldığını, "Annene söyleme yoksa seni öldürürüz." dediklerini, 20/11/2020 tarihinde F.İ. ile tanımadığı bir erkek çocuğun (S.Y.) ... Marketin önünde yolunu kestiğini, "Biliyorsun yukarı mahallede insanları öldürüyorlar, satıyorlar, bizim istediğimizi yaparsan bundan vazgeçeceğiz, bize altın getir, evin altında seni bekliyoruz." dediklerini, yanında kuzeni H.Ö.nün de olduğunu, korktuğu için ince künye tarzında bileklik ve çocuk bilekliğini balkondan attığını, F.İ. ile tanımadığı çocuğun evin oraya geldiklerini, "Seni kesip öldürürüz, bize acil altın getir." dedikleri için korktuğunu, üç altın bilezik, üç dörtyüzük, bir adet küpe, bir adet ince boyunluk zincir ve kolyeyi balkondan aşağı attığını, bu kişilerin kendisinin dışarı çıkmasını kolladıklarını, tehdit yolu ile altınlarını aldıklarını belirtmiştir. Savcılık 20/11/2020 tarihinde gerçekleşen olayın tanık H.Ö.nün beyanı ve olayın meydana geldiği yerdeki kamera kayıtları ile doğrulandığını belirtmiştir.
41. Şikâyetçi Z.N.Y beyanında, başvurucu Z.N.Ç.nin eve geldiğinde annesinin kolundaki ve boynundaki altınları gördüğünü ifade etmiştir. Başvurucu F.İ. de alınan ifadesinde Z.N.Y. ile arkadaş olduklarını, başvurucu Z.N.Ç. ve şikâyetçi Z.N.Y ile birlikte parkta oturmuşluğunun olduğunu belirtmiştir. Ayrıca diğer şüpheli S.Y. ifadesinde her iki başvurucuyla arkadaş olduğunu ve başvurucu Z.N.Ç.nin de Z.N.Y.den altın aldığını söylemiştir. S.Y. ayrıca 21/11/2020 tarihinde başvurucu F.İ.nin Gaziantep"e gittiğini, giderken yanında 9.000 TL tutarında bilezik olduğunu öğrendiğini beyan etmiştir. Öte yandan 20/11/2020 tarihinde gerçekleşen olayda başvurucu F.İ.nin dahlinin olduğu tanık H.Ö.nün beyanı ve olayın meydana geldiği yerdeki kamera kayıtları ile doğrulanmıştır. Tanık kuyumcu M.O. ise diğer şüpheli S.Y.nin farklı tarihlerde dükkânına gelerek çeşitli altın objeleri bozdurduğunu ifade etmiştir. Tüm bunlar dikkate alındığında şikâyetçi Z.N.Y.nin beyanlarının tutarsız olduğunu ve sair delillerle desteklenmediğini söylemek mümkün değildir. Tutuklamaya konu olayın meydana geliş şekline dair soruşturma mercilerince yapılan tespitler ve bunlara ilişkin dayanılan delillerin içeriği dikkate alındığında başvurucular bakımından soruşturma makamlarınca tutuklamanın hukukiliği bağlamında kuvvetli belirtinin bulunduğu yönünde yapılan değerlendirmenin keyfî ve temelsiz olduğu söylenemez.
42. Diğer taraftan başvurucular hakkında uygulanan ve kuvvetli suç şüphesinin bulunması şeklindeki ön şartı yerine gelmiş olan tutuklama tedbirinin meşru bir amacının olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir.
43. Somut olayda tutuklama kararını veren Sulh Ceza Hâkimliği suçun 5271 sayılı Kanun"un 100. maddesinin (3) numaralı fıkrasındaki katalog suçlardan olmasına atıf yapmıştır. Tutuklama kararına yapılan itirazın reddi kararında ise bunun yanında bir kısım delilin henüz toplanmamış olduğuna değinilmiştir. Başvurucuların tutuklandığı nitelikli yağma suçu Türk hukuk sistemi içinde ağır cezai yaptırımlar öngörülen suç tipleri arasında olup isnat edilen suça ilişkin olarak kanunda öngörülen cezanın ağırlığı kaçma şüphesine işaret eden durumlardan biridir (bkz. § 28; aynı yöndeki değerlendirmeler için bkz. Hüseyin Burçak, B. No: 2014/474, 3/2/2016, § 61; Devran Duran [GK], B. No: 2014/10405, 25/5/2017, § 66). Ayrıca bu suç 5271 sayılı Kanun"un 100. maddesinin (3) numaralı fıkrasında yer alan ve kanun gereği tutuklama nedeni varsayılabilen suçlar arasındadır.
44. Öte yandan başvuruculara isnat edilen yağma suçunun mağdurunun bir çocuk olduğu gözardı edilmemelidir. Somut olayın koşullarında başvurucuların serbest bırakılması durumunda delillere etki edebilme, özellikle de çocuk olan tanıklar ve mağdur üzerinde baskı kurma ihtimalinin söz konusu olabileceği hatırda tutulmalıdır. Buna göre tutuklamaya ilişkin olarak karar veren yargı organlarınca özellikle kaçma şüphesine ve delilleri etkileme riskine yönelen tutuklama nedenlerinin olgusal temellerinin bulunduğu değerlendirilmiştir.
45. Son olarak tutuklama tedbirinin ölçülü olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Bir tutuklama tedbirinin Anayasa"nın 13. ve 19. maddeleri kapsamında ölçülü olup olmadığının belirlenmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınmalıdır. Bu bağlamda başvurucuların çocuk olduğunun ayrıca gözönünde bulundurulması gerekir.
46. Çocuklar hakkında tutuklama tedbirinin uygulandığı durumlarda tutuklamanın çocuklar bakımından başvurulacak en son yol olduğu, eğer tutukluluk bir zorunluluksa bunun mümkün olan en kısa sürede sonlandırılması gerektiği dikkate alınmalıdır. Ancak bu durum, çocuklar hakkında hiçbir şekilde tutuklama tedbirinin uygulanamayacağı şeklinde anlaşılmamalıdır. Anayasa Mahkemesinin de belirttiği gibi çocuklar tarafından işlenmiş olan çok ciddi suçlara ilişkin istisnai olaylarda tutuklama tedbirinin uygulanması mümkündür (Furkan Omurtag, § 82).
47. Anayasa Mahkemesinin Furkan Omurtag kararına konu olayda başvurucunun hırsızlığa teşebbüs suçundan tutuklanmasına karar verilmiştir. Anayasa Mahkemesi tutuklamaya konu hırsızlığa teşebbüs suçunun somut olayın koşullarında ne denli ciddi bir suç olduğunun ortaya konulamadığını, ayrıca başvurucuya isnat edilen suçun cezası itibarıyla da ağır bir suç olduğunun söylenemeyeceğini belirterek tutuklamanın ölçülü olmadığı sonucuna varmıştır (Furkan Omurtag, § 88).
48. Anayasa Mahkemesi Enver Oktay Babatürk (B. No: 2016/15355, 9/10/2019, 15 Temmuz darbe teşebbüsünün yaşandığı sırada camiden sala okuyan din görevlisine yönelik tehdit ve hakarette bulunma suçlaması) ve Mehmet Eren Ovayolu (B. No: 2017/36232, 10/12/2019, bir terör saldırısı sonrası terör propagandası yapıldığı suçlaması) kararlarında ise başvurucunun yaşını, tutuklamaya konu suçun niteliğini ve somut olayın gerçekleştiği koşulları dikkate alarak yaptığı değerlendirmede çocuk olan başvurucular hakkında uygulanan tutuklama tedbirinin ölçülü olduğu sonucuna varmıştır (Enver Oktay Babatürk, § 62; Mehmet Eren Ovayolu, § 48).
49. Somut olayda başvurucular nitelikli yağma gibi ağır bir suçtan tutuklanmıştır. Suçun niteliği ve tutuklamaya konu suçların konusunu oluşturan eylemlerin ağırlığı dikkate alındığında Hâkimliğin başvurucular hakkında uyguladığı tutuklama tedbirinin ölçülü olduğu ve tutuklama koruma tedbirinden beklenen menfaatlerin adli kontrol tedbiriyle sağlanamayacağı kanaatine varmasının keyfî ve temelsiz olduğu söylenemez.
50. Açıklanan gerekçelerle tutuklamanın hukuki olmadığı iddiasına ilişkin olarak Anayasa"nın 19. maddesinin üçüncü fıkrası ile güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edilmediğine karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun niteliği gereği kamuya açık belgelerde başvurucuların kimliğinin RESEN GİZLİ TUTULMASINA,
B. Tutuklamanın hukuki olmadığına ilişkin iddiaların KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
C. Anayasa"nın 19. maddesinin üçüncü fıkrasında güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının İHLAL EDİLMEDİĞİNE,
D. Yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA,
E. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 24/11/2021 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.