Esas No: 2021/10041
Karar No: 2022/498
Karar Tarihi: 25.01.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/10041 Esas 2022/498 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2021/10041 E. , 2022/498 K.Özet:
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından verilen kararda, boşanma davasında davacı erkek tarafından kusur belirlenmesi, tazminatlar, nafakalar ve kendi tazminatlarının reddi yönünden temyiz edilmiştir. Mahkeme, erkeğin tüm kusurlarının yanı sıra \"Ailesinin sözü ile hareket ederek eşine şiddet uygulamak\" vakıası kusur olarak yüklenmiş olsa da bu vakıaya dayalı olarak kadının erkeğin davranışlarını affettiği yahut en azından hoşgörü ile karşıladığının kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alınarak davalı kadın yararına takdir edilen maddî tazminat fazladır ancak daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri yapılması gerekmektedir. Kararda, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü de dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi (hakkaniyet ilkesi)
- Türk Borçlar Kanunu'nun 50. ve 51. maddeleri (maddî tazminat)
- Türk Medeni Kanunu'nun 174/1. maddesi (maddî tazminatın takdiri)
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve kendi tazminatlarının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle bölge adliye mahkemesince, her ne kadar davacı erkeğe diğer kusurları yanında "Ailesinin sözü ile hareket ederek eşine şiddet uygulamak" vakıası kusur olarak yüklenmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden; erkeğe yüklenen "Şiddet uygulamak" vakıası sonrasında tarafların birlikte yaşama devam ettikleri, bu nedenle bu vakıaya dayalı olarak kadının erkeğin davranışlarını affettiği yahut en azından hoşgörü ile karşıladığının kabulünün gerektiği, dolayısıyla erkeğe bu vakıanın kusur olarak yüklenemeyeceğinin, tarafların mahkemece belirlenen ve gerçekleşen diğer kusurları dikkate alındığında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda yine de erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğunun anlaşılmış bulunmasına göre, davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı kadın yararına takdir edilen maddî tazminat fazladır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî (TMK m. 174/1) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün, yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.25.01.2022 (Salı)