Esas No: 2021/10233
Karar No: 2022/743
Karar Tarihi: 27.01.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/10233 Esas 2022/743 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2021/10233 E. , 2022/743 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Nüfus Kayıt Düzeltimi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm ilgili kişi olduğunu iddia eden ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı dava dilekçesi ile 1934 tarihinde ... ve ... oğlu olarak dünyaya geldiğini, anne hanesinde kaydı bulunmadığını ve annelik bağı kurulmadığını, bu nedenle annesi ile arasında bağ kurularak nüfus kayıtlarının düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece davanın kabulüne karar verilerek davacı ile annesi ... arasında analık bağının kurulmasına karar verildiği, kararın 28.2.2011 tarihinde kesinleştirildiği görülmüştür. Hükme karşı ilgili kişi olduğunu iddia eden ... 5.10.2021 tarihinde temyiz talebinde bulunmuştur.
Temyiz dilekçesindeki itirazlar karşısında öncelikle “tebligat”, “taraf teşkili”, “adil yargılanma” ve “hukuki dinlenilme hakkı” kavramları üzerinde durulmasında yarar bulunmaktadır. Yetkili makamlar tarafından bir takım hukukî işlemlerin, bunların hukukî sonuçlarından etkilenmeleri amaçlanan kimselere kanuna uygun şekilde bildirimi ve bu bildirimin de usulüne uygun şekilde yapıldığının belgelenmesi olarak tanımlanan tebligat, Anayasa ile güvence altına alınan iddia ve savunma hakkının, daha da özelde hukukî dinlenilme hakkının tam olarak kullanılması ve bu suretle adil bir yargılamanın yapılmasını sağlayan çok önemli bir araçtır.
Bu dava sonucu itibariyle miras hukukunu yakından ilgilendirdiğinden; verilecek karardan gerek ...’nin, gerekse temyiz eden Muhittin’in muris ...’ın mirasçısı olmaları nedeniyle miras payları ve hukuku etkilenecek olup, temyiz edenin kararı temyiz etmekte hukuki yararı bulunmaktadır.
O halde bu davada verilecek karar sonucunda miras payı etkilenecek kişilerin belirlenerek davalı sıfatı ile davaya katılmalarının sağlanması gerekirken, mahkemece resen gözetilmesi gereken bu durum nazara alınmadan ve taraf teşkili de sağlanmadan, Anayasa'nın 36. maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanılmasına olanak tanınmadan eksik hasımla davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda belirtilen sebeple BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının bozma nedenine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 27.01.2022 (Per.)