Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/9400 Esas 2022/786 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/9400
Karar No: 2022/786
Karar Tarihi: 31.01.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/9400 Esas 2022/786 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2021/9400 E.  ,  2022/786 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Boşanan Kadının Çocuğa Kendi Soyadının Verilmesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Davacı anne dava dilekçesinde davalı ile Gebze 4. Aile Mahkemesi'nin 27/03/2019 tarih 2019/305 Esas 2019/268 Karar sayılı kesinleşen kararı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, ortak çocuk ...’in velayetinin tarafına verildiğini, ortak çocuk ... ile aynı çatı altında yaşıyor olmalarına rağmen farklı soyadını kullanmaları sebebiyle problem yaşadıklarını, çocuğun eğitim hayatına başladığından beri okul toplantılarında ve resmi kurumlarda problemler çıktığını iddia ederek ortak çocuğun ... olan soyadının kendi soyadı olan Akkuş olarak değiştirilmesini talep ve dava etmiş, ilk derece mahkemesince “velâyet hakkı tevdi edilen annenin çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebinin velâyet hakkı kapsamındaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olduğu, velâyet hakkı kapsamında çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığı, aynı hukuksal konumda olan erkeğe velâyet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının velâyet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil edeceği, evlilik birliği içinde doğan çocuğun taşıdığı ailenin soyadını, evlilik birliğinin sona ermesi ile kendisine velâyet hakkı tevdi edilen annenin kendi soyadı ile değiştirmesini engelleyici yasal bir düzenlemenin bulunmadığı, soyadı değişikliğinin çocuğun üstün yararına aykırı bulunmadığı ve çocuğun soyadı değişmekle kişisel durumunun değişmeyeceği” gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Davalı tarafından kararın istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince kararda usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, bu karar davalı baba tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava münhasıran velayet hakkına sahip davacı annenin ortak çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesine yöneliktir.
    Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; tarafların 03.05.2019 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte ortak çocuk 2015 doğum tarihli ...’in velâyetinin davacı anneye bırakıldığı, davacı annenin halen velâyet hak ve sorumluluğuna sahip olduğu anlaşılmaktadır.
    Çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kurulur. Çocuk ile baba arasında soybağı, ana ile evlilik, tanıma veya hâkim hükmüyle kurulur. Soybağı ayrıca evlât edinme yoluyla da kurulur (TMK m. 282). Evlilik dışında doğan çocuk, ana ve babasının birbiriyle evlenmesi hâlinde kendiliğinden evlilik içinde doğan çocuklara ilişkin hükümlere tâbi olur (TMK m. 292). Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin soyadını taşır. Ancak, ana önceki evliliğinden dolayı çifte soyadı taşıyorsa çocuk onun bekârlık soyadını taşır (TMK m. 321).
    Adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hâkimden istenebilir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve ilân olunur. Ad değişmekle kişisel durum değişmez. Adın değiştirilmesinden zarar gören kimse, bunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde değiştirme kararının kaldırılmasını dava edebilir (TMK m. 27). Soyadı, bireyin yaşamıyla özdeşleşen ve kişiliğinin ayrılmaz bir unsuru hâline gelen, birey olarak kimliğin belirlenmesinde en önemli unsurlardan biri ve vazgeçilmez, devredilmez, kişiye sıkı surette bağlı bir kişilik hakkıdır.
    Kuşkusuz velâyet kendisinde bulunan ana veya babanın, çocukla ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun üstün yararını koruması gerektiği tartışmasızdır. Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunlu olan ve belirli bir somut olayda çocuk için en iyisinin ne olduğunu belirlemede dikkate alınan bir ölçüt bir kılavuzdur. Çocuğun üstün yararı çocuğun haklarını garanti altına alan bir işlev de üstlenmektedir (YÜCEL, Özge ... Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt 1 Sayı 2, Aralık 2013, s. 117-137). Esasında çocuğun üstün yararına gereken önemin verilmesi, yalnızca çocuğun ya da ana babanın değil, toplumun da menfaatinedir. Çünkü çocuğun sosyal, kültürel, fiziksel ve psikolojik yönden olumlu gelişimi, ilerde toplumda zararlı davranışlarının ortaya çıkmasını da engelleyecektir (BAKTIR, Çetiner Selma, Velayet Hukuku, Ankara 2000 s.33).Çocuğun üstün yararı gereği, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi kızlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin kızlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir.
    Somut olayda, velâyet hakkına sahip davacı anne, çocuğun yaşamını annesi ile geçirdiğini, resmi işlemler ile çocuğun okul hayatında soyadı farklılığından dolayı sıkıntılar yaşadığını, okul toplantılarına katıldığında soyadı farklılığının çocukta ayrılık ve ikilik oluşturduğunu ileri sürmüş, davacı tanığı da çocuğun okula başladığını, çocuk ile annenin soyadının farklı olmasından dolayı davacının medeni halinin sosyal ortamda ifşa edilmesi durumunun davacıyı rahatsız ettiğini beyan etmiştir. Bu durumda davacı tarafından çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesine dair haklı sebepler ve çocuğun üstün yararı ispatlanamadığı gibi, mahkemece de soyadı değişikliğinde çocuğun üstün yararına ilişkin somut bulgular karar gerekçesinde tartışılmamıştır. Açıklanan sebeplerle davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeplerle temyiz edilen bölge adliye mahkemesinin esastan ret kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 31.01.2022 (Pzt.)

    Hemen Ara