Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/3214 Esas 2022/2690 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3214
Karar No: 2022/2690
Karar Tarihi: 12.05.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/3214 Esas 2022/2690 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi, bir takip dosyasında borçluya yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu ve takibin kesinleşmediği gerekçesiyle sıra cetvelinin iptal edilmesi talebiyle açılan davada ilk derece mahkemesinin kararını bozdu. Kararın bozulmasının sebebi, şikayetçinin ihtiyati haczi kesinleşmediğinden sıra cetveline itiraz davası açmakta hukuki yararının bulunmamasıdır. İİK'nın 142. maddesinde, sıra cetveline itirazın yedi gün içinde yapılabileceği düzenlenirken, sıra cetveline itiraz davaları sıra cetveline giren ya da girme hakkı bulunduğu halde sıra cetveline alınmayan alacaklılar tarafından açılabilir. Somut olayda, şikayetçinin ihtiyati haczi kesin hacze dönüşmediğinden sıra cetveline itiraz davası açmakta hukuki yararı bulunmuyor. Kararda ilgili kanun maddeleri, İİK'nın 142. ve HMK'nın 114/1-h ve 115/2 maddeleridir.
6. Hukuk Dairesi         2021/3214 E.  ,  2022/2690 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 1. İcra Hukuk Mahkemesi


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki şikayet olunan vekili ile şikayetçi tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
    K A R A R

    Şikayetçi, sıra cetvelinde pay ayrılan davalıya ait takip dosyasında borçluya yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz ve geçersiz olması sebebiyle takibinin kesinleşmediğini, ödeme emri usulüne uygun tebliğ edildiği kabul edilse bile haciz konulan borçlunun 3.kişilerdeki parası 6 ay içerisinde dosyaya istenmediğinden haczin düştüğünü, kendi alacağının rüçhanlı alacak niteliğinde olduğunu, düzenlene sıra cetvelinin yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek sıra cetvelinin iptali ile davalı alacaklıya yapılan yersiz ödemenin geri alınmasını talep ve şikayet etmiştir.
    Şikayet olunan vekili, takibin usule uygun olarak kesinleştiğini, davacının alacaklı olduğu takip dosyasının kesinleşmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, davalı takip dosyasında yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, haciz yapıldığı sırada borçlunun annesinin haciz mahallinde bulunduğu, borçlunun takibi öğrendiğinin kesin olmadığı gerekçesiyle şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline dair verilen karar şikayetçi ile şikayet olunan vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10.Hukuk Dairesince davalı takip dosyasında borçluya gönderilen ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olmadığı, icra takibinde borçlunun usulsüz tebliği öğrendiğine dair delil de bulunmadığından davalı takibinin kesinleşmediği, davacının ihtiyati haczinin ise itirazın iptali davasında karar verilmediği kesin hacze dönüşmediği, her iki alacak yönünden de hacizler kesinleşmediğinden sıra cetveli düzenlenmesi koşulları oluşmadığı, İİK’nın 361. madde uyarınca paranın iadesini davacının isteyemeyeceği, iptal nedenlerinin gerekçe de gösterilip hüküm fıkrasında gerekçeye ait herhangi bir sözün tekrar edilmemesi gerektiği gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının reddiyle, ilk derece mahkemesi kararının re’sen kaldırılmasına, sıra cetvelinin iptaline, davalıya ödenen paranın dosyaya iadesi talebinin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, şikayet olunan vekili ile şikayetçi temyiz etmiştir.
    1-Şikayet, sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir.
    İİK'nın 142. maddesinde, "Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebilir." hükmü düzenlenmiştir. Sıra cetveline itiraz davaları kural olarak sıra cetveline giren ya da girme hakkı bulunduğu halde sıra cetveline alınmayan alacaklılar tarafından aynı iştirak derecesi ya da üst sırada bulunup kendilerine pay ayrılan alacaklılara karşı açılır. Bir diğer ifade ile bedeli paylaşıma konu mal üzerinde haczi ya da rehni bulunan alacaklının, sıra cetvelinin iptalini istemekte de hukuki yararı vardır.
    Somut olayda, şikayetçi ihtiyati haczinin şikayete konu sıra cetvelinin düzenlendiği tarihte kesin hacze dönüşmediği sabittir. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesince, şikayetçinin ihtiyati haczi kesin hacze dönüşmediğinden sıra cetveline itiraz davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle HMK 114/1-h ve 115/2 maddeleri uyarınca hukuki yarar yokluğu sebebiyle şikayetçinin davasının usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.
    2- Bozma nedenine göre, şikayet olunan vekili ile şikayetçi tarafın temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10 . Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında verdiği karar usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın resen BOZULMASINA, (2) no.lu bentte açıklanan nedenlerle bozma nedenine göre şikayet olunan vekili ile şikayetçi tarafın temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HMK 373/2. maddesi gereğince dosyanın Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 12.05.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.










    Hemen Ara