Esas No: 2022/1554
Karar No: 2022/2674
Karar Tarihi: 12.05.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/1554 Esas 2022/2674 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2022/1554 E. , 2022/2674 K.Özet:
Davacı yüklenici şirket, bir ıslah işinde imalat yaptığını ancak pafta konusu mesafe bilgilerinin yanlış olduğunu belirterek davalı idareden 15.000 TL alacağın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme önce kabul etmiş, ancak davalı idare tarafından yapılan temyiz sonucu Yargıtay'ın bozma kararı ile dava konusu iş bedelinin hesaplanması gerektiği belirtilmiştir. Yapılan ikinci yargılama sonunda 389.522,11 TL'in davalıdan alınarak davacı şirkete verilmesine karar verilmiştir. Ancak mahkemece vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin hesabında bir yanlışlık yapılmış, yapılan ödemelerin infaz aşamasında dikkate alınması gerektiği belirtilerek karar düzeltilmiştir.
Kanun maddeleri: Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 21. ve 22. maddesi, HUMK.nın 438/7'nci maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde taraflar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı yüklenici şirket vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında düzenlenen 11.09.2012 tarihli sözleşme ile “İzmir İli, ... İlçesi, ... ve ... Derelerinin Islahı” işine ilişkin sözleşme imzalandığını, sözleşme uyarınca davalı idare tarafından yer teslimi yapılıp işe başlandığını, müvekkilinin işi yapıp bitirdiğini ancak ıslah projesi üzerinde yazılı olan pafta konusu mesafe bilgilerinin hem müvekkilini hem de davalı idare görevlilerini yanılgıya düşürmesi nedeniyle müvekkili tarafından sehven 0+00.00 km ile 2+536.53 km arasında imalat yapıldığını, yapılan imalatlar ile ilgili düzenlenen 3. istihkakın “yanlış yerde imalatlar yapıldığı” ileri sürülerek ödenmediğini belirterek 15.000,00TL alacağın tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 12/05/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 389.522,11TL’ye çıkarmıştır.
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; başka bir mahalde imalat yapılmasında tamamen davacının kusurlu olduğunu, davacının sözleşme kapsamı dışında kalan imalatların bedelini isteyemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın ıslah da dikkate alınarak kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare tarafından temyiz edilmesi sonucunda (kapatılan) 15. Hukuk Dairesi’nin 2014/5866 Esas – 2015/2870 Karar ve 27.05.2015 tarihli kararı ile, dava konusu iş bedelinin sözleşme eki Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 21. ve 22. maddesi uyarınca hesaplanması gerektiği gerekçesiyle bozulduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı şirket hakkında iflas davasının görüldüğü Karşıyaka 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/290 Esas – 2014/255 Karar sayılı dosyası ile yüklenici şirkete 26.06.2013 tarihinde kayyım atandığı, temlikin ise bu tarihten sonra 23.06.2014 tarihinde yapıldığı, davacı şirket tarafından yapılan bu temlikin kayyım tarafından onaylandığına dair bir karar bulunmadığı, bu nedenle yapılan temlikin geçersiz olduğu kabul edilerek, bozma sonrasında alınan bilirkişi ek raporu doğrultusunda ve taleple bağlı kalınarak 389.522,11TL’ nin davalıdan alınarak davacı müflis davacı şirkete verilmesine, alacağın 15.000,00TL’sine dava, geri kalan 374.522,11TL’sine ise ıslah tarihinden itibaren ticari faiz yürütülmesine karar verilmiştir.
Karar, davacı müflis yüklenici şirket, davalı idare ve temlik alan ... tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davalı idare ile temlik alan ...’ın tüm, davacı müflis yüklenici şirketin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Mahkemece yapılan ilk yargılama sonunda, ıslah da dikkate alınarak davanın kabulü ile, davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden 28.571,33TL vekalet ücreti ile 7.776,95TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı şirkete verilmesine karar verilmiştir. Davacı müflis şirket, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin tahsili amacıyla söz konusu kararı İzmir 23. İcra Dairesi’nin 2014/7990 Esas sayılı dosyası ile takibe koymuş, davalı idare tarafından 28.08.2014 tarihinde icra dosyasına istinaden 43.098,38TL ödeme yapılmıştır.
Mahkemece bozma kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda, yine davanın kabulüne karar verilmiş, davacı tarafça yapılan toplam 7.954,25TL yargılama giderinden bozma öncesi kararda hesaplanan 7.776,9TL tutarındaki yargılama giderinin davacı tarafça başlatılan İzmir 23. İcra Müdürlüğü'nün 2014/7990 sayılı takip dosyasında davalıdan tahsil edilmiş olduğundan, tahsil edilen bu miktar düşüldükten sonra kalan 177,30TL yargılama gideri ile karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 35.716,55TL vekalet ücretinden; bozma öncesi kararda hesaplanan 28.571,33TL vekalet ücretinin de İzmir 23. İcra Müdürlüğü'nün 2014/7990 sayılı takip dosyasında davalıdan tahsil edilmiş olduğundan, tahsil edilen bu miktar düşüldükten sonra kalan 7.145,22TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı müflis şirkete verilmesine karar verilmiştir.
Mahkemece verilen ilk karar, sadece davalı idare tarafından temyiz edilmiş ve onun yararına bozulmuştur. Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. Söz konusu açıklamayı somut uyuşmazlığımız bakımından değerlendirdiğimizde, mahkemece ilk kararda davalı aleyhine 28.571,33TL vekalet ücretine hükmedilmiş, iş bu karar davalı tarafından temyiz edilerek onun yararına bozulmuş olduğundan mahkemece bozma sonrasında yapılan yargılama sonunda kazanılmış hak ilkesine aykırı olacak şekilde ikinci kararda davalı idare aleyhine 35.716,55TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Davacı müflis yüklenici şirketin, ilk kararda hükmedilen yargılama giderleri ve vekalet ücretinin tahsili amacıyla takip başlattığı, davalı idare tarafından da icra dosyasına ödeme yapıldığı, mahkemece bozma sonrası kurulan ikinci hükümde ise icra dosyasına yapılan bu ödemeler mahsup edilerek yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmiş ise de, icra dosyasına yapılan bu ödemelerin, icra müdürlüğünce infazda dikkate alınması gerekirken yapılan ödemelerin mahsup edilerek yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekmiş ise de yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK.nın 438/7'nci maddesi uyarınca hükmün aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı idare ve temlik alan ...’ın tüm, davacı yüklenici müflis şirketin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davacı yüklenici müflis şirketin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 4. paragrafında yer alan “yapılmış ise de; bozma öncesi kararda hesaplanan 7.776,95 TL tutarındaki yargılama gideri davacı tarafça başlatılan İzmir 23. İcra Müdürlüğü'nün 2014/7990 sayılı takip dosyasında davalıdan tahsil edilmiş olduğundan, tahsil edilen bu miktar düşüldükten sonra kalan 177,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacı müflis şirkete verilmesine” kelimelerinin çıkartılmasına, yerine “nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, icra dosyasına yapılan ödemelerin infaz aşamasında dikkate alınmasına” kelimelerinin yazılmasına, ayrıca yine hüküm fıkrasının 5. paragrafının tümden hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine “28.571,33TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, icra dosyasına yapılan ödemelerin infaz aşamasında dikkate alınmasına” cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı harçların temyiz edenlerden temlik alan ... ve davalı İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğünden alınmasına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 12.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.