Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/10416 Esas 2022/1126 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/10416
Karar No: 2022/1126
Karar Tarihi: 09.02.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/10416 Esas 2022/1126 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2021/10416 E.  ,  2022/1126 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Alacağı

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından her iki boşanma davası ile kadının kabul edilen ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Davalı-davacı erkeğin kadının kabul edilen ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelemesinde;
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 44 üncü maddesi ile 6100 sayılı Kanun’a eklenen Ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının(HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298 inci maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür. Karar tarihi itibariyle bu miktar “78.630,00 TL” olarak belirlenmiştir.
    Somut olayda, davacı-davalı kadının toplam 56.064 TL tutarındaki ziynet ve çeyiz eşyası alacağı nın kabulüne hükmedilmiş olup, bölge adliye mahkemesince ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davası yönünden verilen karar kesindir. Bu nedenle, erkeğin kadının kabul edilen ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasına dair temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    2-Taraflar arasında görülen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince erkeğin davasının reddine ve kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine hükmedilmiştir. Hükme karşı davalı-davacı erkek her iki boşanma davası ve kadının kabul edilen ziynet ve çeyiz eşyası alacağı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Bölge adliye mahkemesi erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiş ve hüküm erkek tarafından yukarıda belirtilen nedenlerle temyiz edilmiştir.
    Bölge adliye mahkemesi erkeğin sürekli alkol alarak eşinin tedavisi ile ilgilenmediğine ve tam kusurlu olduğuna hükmetmiştir. Dosyanın tetkikinden, kadının intihar girişiminde bulunması üzerine eşi tarafından hastaneye kaldırıldığı ve hastanenin yoğun bakım bölümünde kaldığı iki günlük süreçte eşinin kendisi ile ilgilenmediğine dilekçelerinde vakıa olarak dayanmadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla, kadın tarafından dilekçelerinde dayanılmamış olan “hastalığında ilgilenmeme” vakıasının erkeğe kusur olarak yüklenmesi yerinde değildir. Yine, dosya kapsamındaki hastane evrakları ile tanık beyanlarından boşanma davasının açılmasından kısa bir zaman önce davacı-davalı kadının intihar girişiminde bulunduğu anlaşılmaktadır. Erkeğin dilekçelerinde dayandığı “intihar girişimi” vakıasının kadına kusur olarak yüklenmemesi doğru bulunmamıştır. Bu durumda; boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda davalı-davacı erkeğin sürekli alkol tüketmek suretiyle birlik görevlerini ihmal ettiği ve davacı-davalı kadının da intihar girişiminde bulunduğu sabittir. O halde, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunmaktadır. Olayların akışı karşısında davalı-davacı erkek de dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, erkeğin davasının da kabulüne karar verilecek yerde hatalı gerekçe ve kusur belirlemesiyle erkeğin davasının reddi doğru bulunmamış bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan sebeplerle davalı-davacı kadının kabul edilen ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE; bölge adliye mahkemesi hükmünün (2.) bentte gösterilen sebeplerle KALDIRILMASINA ve ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 09.02.2022 (Çrş.)

    Hemen Ara