Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/10488 Esas 2022/1286 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/10488
Karar No: 2022/1286
Karar Tarihi: 14.02.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/10488 Esas 2022/1286 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2021/10488 E.  ,  2022/1286 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı ve Değer Artış Payı Alacağı

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre, davacı-davalı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yersizdir.
    2-Davacı-davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
    a-Tasfiyeye konu ... ada ... parsel ... nolu bağımsız bölüm yönünden temyiz itirazlarının incelemesinde;
    Tasfiyeye konu taşınmazın kooperatif üyeliği yoluyla edinilmesi halinde, kooperatife yapılan ödemelerden ve bu ödemelerin isabet ettiği dönemlerden hareketle, mal rejiminin tasfiyesi ile eşlerin alacak miktarları belirlenir. Kooperatif ödemelerinin 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 170. maddesi gereğince mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önceki dönemde tamamlanması durumunda, eşler lehine katkı payı alacağı, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonraki dönemde tamamlanması halinde ise değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hakkı doğabilecektir.
    Kooperatif ödemelerinin bir kısmının mal ayrılığı, bir kısmının da edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlerde yapılmasında; mal ayrılığı dönemindeki ödemelere her bir eşin yaptığı katkı oranı, daha sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimine kişisel mal olarak geçeceği kabul edilmektedir.
    Buna göre; mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde (01.01.2002 tarihine kadar) eşlerin kooperatif ödemelerine yaptıkları katkı oranı, 743 Sayılı TKM, Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri ile Yargıtay ve Dairemizce kabul edilen "katkı payı alacağı" hesaplama yöntemi göz önünde bulundurularak belirlenmelidir. Kişisel mal olarak kabul edilen bu katkı oranı, 01.01.2002 tarihinden sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimi kurallarına göre, hesap edilecek "değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı" miktarlarının tespitinde gözetilecektir.
    Bunun için, öncelikle iddia ve savunmalar doğrultusunda kooperatif üyeliğine ve ödemelere ilişkin belgeler, eşlerin katkıda kullandıklarını ileri sürdükleri malvarlıkları (miras, ziynet, bağış vb.) ile mal ayrılığı dönemine ilişkin düzenli ve sürekli gelirlerine (maaş, gündelik, kar payı vb.) ilişkin belgeler bulundukları yerlerden eksiksiz olarak getirtilerek uyuşmazlığın çözümünde göz önünde bulundurulmalıdır. İhtiyaç duyulması halinde, değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır.
    Somut olayda, mahkemece, taşınmaz yönünden sadece katılma alacağının kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme yeterli olmamıştır. Şöyle ki, davaya konusu taşınmazın edinilmesine dayanak kooperatife kadının 29.02.2000 tarihinde üye olduğu, kooperatife ödemelerin 2000-2002 yılları arasında devam ettiği ve 29.07.2002 tarihinde tapuda kadın adına tescil edildiği, mahkemece kooperatife 01.01.2002 sonrası yapılan ödemeler yönünden katılma alacağının tahsiline karar verildiği, kooperatife 01.01.2002 öncesi yapılan ödemeler yönünden davacının çalışarak katkı iddiası yönünden bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde (01.01.2002 tarihine kadar) yapılan kooperatif ödemelerine çalışarak, düzenli ve sürekli gelire sahip davacının da yapabileceği tasarruf oranında katkıda bulunduğunun kabulü gerekir. O halde, mahkemece, 01.01.2002 tarihinde kadar yapılan ödemeler yönünden eşlerin yaptıkları katkı oranı, 743 Sayılı TKM, Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri ile Yargıtay ve Dairemizce kabul edilen "katkı payı alacağı" hesaplama yöntemi göz önünde bulundurularak belirlenmeli, kişisel mal olarak kabul edilen bu katkı oranı, 01.01.2002 tarihinden sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimi kurallarına göre, hesap edilecek "değer artış payı ve artık değere katılma alacağı" miktarlarının tespitinde gözetilerek, sonucuna göre değer artış payı alacağı ve artık değere katılma alacağına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
    b-Tasfiyeye konu ... ada ... parsel ... nolu bağımsız bölüm yönünden temyiz itirazlarının incelemesinde;
    Somut olayda, mahkemece tasfiyeye konu 35 nolu bağımsız bölümün dava dışı 15 nolu bağımsız bölümün satışından elde edilen para ve kredi ile alındığına yönelik kabulü yerinde ise de, evlilik birliği içinde kooperatif yoluyla kadın adına edinilen dava dışı 15 nolu bağımsız bölüme 01.01.2002 öncesi yapılan ödemeler yönünden davacının çalışarak yaptığı katkı oranı ile varsa 01.01.2002 sonrası yapılan ödemeler belirlenmeden ve kişisel mal olarak kabul edilen bu katkı oranı 01.01.2002 tarihinden sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimi kurallarına göre, hesap edilecek "değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı" miktarlarının tespitinde gözetilmeden, dava dışı taşınmaz bedelinin tamamı yönünden sadece kadın lehine denkleştirme yapılarak artık değere katılma alacağına hükmedilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 14.02.2022 (Pzt.)

    Hemen Ara