Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/3801 Esas 2022/2715 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3801
Karar No: 2022/2715
Karar Tarihi: 13.05.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/3801 Esas 2022/2715 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, tapu iptali ve tescil ile alacak talebiyle açılmıştır. Davacı, davalı yüklenici şirket ile diğer davalı arsa sahibi arasında yapılan sözleşmelerden kaynaklanan haklarına dayanarak belli bir taşınmazın tescilinin ve alacak talebinin yanı sıra, Edimlerin yerine getirilmemesi nedeniyle tapu kaydının iptali istenmiştir. Yargılama sonunda davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddine, dava konusu taşınmazın değerinin davacıdan tahsiline karar verilmiştir. Ancak, iflas idaresi vekili bu karara temyiz etmiştir. Daire, kararın yerinde olmadığına ve kayıt kabul davalarında alacağın iflas masasına kaydedilerek tasfiye sonrasında ödeneceğine dair İİK'nin 196/3. maddesi uyarınca hüküm tesis edilmesi gerektiğine karar vermiştir. Kanun gereği, kayıt kabul davalarında alacağın ödenmesi ancak tasfiye sonunda masanın sıra cetveline uygun şekilde dağıtımı aşamasında olacaktır. Alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği ancak bu aşamada anlaşılabilir ve bu nedenle kayıt kabul davalarında maktu karar ve ilam harcı ile vekalet ücretine hükmedilir. Karardaki kanun maddeleri İİK'nin 195, 196/3. maddeleridir.
6. Hukuk Dairesi         2021/3801 E.  ,  2022/2715 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı yüklenici Müflis Yapı Endüstrisi İnş. ve Elek. San. Ltd. Şti.'nin alacak davasının kabulüne, diğer davanın reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalı yüklenici şirket ile diğer davalı arsa sahibi ... arasında, arsa payı karşılığı inşaat yapımı ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin düzenlendiğini, davalı şirketin davalı arsa sahibi ile akdettiği sözleşmeden kaynaklanan haklarına dayanarak Bodrum .... Noterliğinin 17/10/2007 tarih 7816 yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile bir adet dubleks meskenin davacı müvekkiline satışını vaat ettiğini, meskenin satış bedelinin tamamının davacı müvekkili tarafından ödendiğini, davalı şirketin davacı müvekkiline taşınmaz devretme ve tescil ettirme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davalı şirketin davalı arsa sahibine karşı edimlerinin % 90'ını yerine getirmiş durumda olduğunu belirterek, Muğla ili, ... ilçesi, ... Beldesi, .. Mevkii, 1918 parselde kain kat irtifaklı 6 Blok zemin, 1. kat 2 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, mümkün olmaması halinde dava konusu taşınmazın belirlenecek rayiç bedelinin, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında dava konusu talep hakkı temlik alan davacı ...’a devir ve temlik edilmiştir.
    Davalı ... vekili, taşınmazın müvekkili adına kayıtlı olduğunu, müvekkilinin davacı ile akdettiği bir sözleşmenin olmadığını, diğer davalının edimlerini yasal süresi içinde, yasalara ve imar planına uygun olarak yerine getirmediğini, diğer davalının herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığından müvekkili hakkında açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davalı iflas idaresi vekili, davalılardan ...i İnş. Ltd. Şti’nin Kadıköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 03.06.2009 günlü kararı ile iflas ettiğini, müflis şirket iflas masasında ikinci alacaklılar toplantısının 06.04.2011 tarihinde yapıldığını, davacının müflis şirket iflas masasına 19. sıra ile başvurusu ile 241.791,48 TL alacak kayıt isteminde bulunulduğunu, iflas idaresinin davacının başvurusunu ihtilaflı alacak olarak sıra cetveline kayıt ettiğini belirterek davanın reddini talep ettiklerini belirtmiştir.
    Yerel mahkemece yapılan yargılama neticesinde, temlik eden davacı ... ile yüklenici arasında imzalanan 17/10/2007 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi uyarınca yükleniciye düşen 6. Blok Zemin+1.Kat 2 numaralı meskenin satın alındığı ve satış bedeli olan 45.000,00 TL’nin yükleniciye ödendiği ancak davalı yüklenicinin diğer davalı arsa sahibine karşı üstlendiği edimlerini yerine getirmediği anlaşıldığından davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddine, davacı tarafın ödediği bedeli yükleniciden isteyebileceği fakat arsa sahibinden talep edemeyeceği gerekçesiyle arsa sahibine karşı açılan alacak davasının reddine, davacının dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değeri olan 300.000,00 TL’yi yükleniciden isteyebileceği gerekçesiyle davalı yüklenici .... San. Ltd. Şti. aleyhine açılan alacak davasının kabulü ile, 300.000,00 TL’nin davalı yüklenici şirketten alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili ile davalı iflas idaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davalı iflas idaresi vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmeden önce bir hususu açıklığa kavuşturmakta fayda vardır; her ne kadar davalı iflas idaresi adli yardım talepli olarak temyiz dilekçesi sunmuşsa da, tapu iptali tescil ve olmadığı taktirde rayiç bedelin tahsili talepli dava, davalı şirketin yargılama sırasında iflası üzerine İİK’nın 194. maddesi gereğince durur ve ikinci alacaklılar toplantısından sonra belirli bir miktarın ödenmesine değil iflas masasına kayıt ve kabule karar verileceğinden kanun gereği kayıt kabul davasına dönüşmüş, bu davalarda maktu karar harca tabi olduğu gibi temyiz maktu karar harcı da davalı iflas idaresi tarafından ikmal edildiğinden adli yardım talebinin incelenmesine gerek görülmemiştir.
    Davalı iflas idaresi vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dava, tapu iptali tescil olmadığı taktirde rayiç bedelin tahsili olarak açılmışken davalı yüklenici şirketin iflasına karar verilmesi sebebiyle kanun gereği kayıt kabul istemine dönüşmüştür. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 195. maddesinde iflasın açılması ile müflisin borçlarının muaccel olacağı ve iflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ve takip masraflarının ana paraya ilave edilerek masaya kaydedileceği öngörülmüştür. Bu hükmün amacı, iflas tarihinde masanın aktif ve pasiflerinin eşit şekilde ve aynı zamanda belirlenerek müflisin tüm alacaklılarına eşit ödeme yapılmasıdır.
    İİK'nın 195/1. maddesinin "Borçlunun taşınmaz mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılması müflisin borçlarını muaccel kılar. İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zammolunur" hükmü uyarınca iflas tarihine kadar doğan iflas alacağı ve fer'ileri ile takip masrafları konusunda uzman bilirkişiden rapor alınıp, belirlenen tutarın kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekir. İİK'nın 195. maddesine göre iflas masasına yazılacak alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplanıp, belirlenmesi gerekir. İflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve şayet davacı tarafça açıkça faiz talebinde bulunulmuşsa iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek masaya yazılır. İİK'nın 196/3. maddesi uyarınca asıl alacağa faiz işlemeye devam ederse de, bu ancak tasfiye bakiyesi kalırsa ayrıca ödenir.
    Yukarıda açıklandığı ve Dairemizin istikrarlı içtihatlarında da belirtildiği üzere, iflas davalarının kamu düzenini ilgilendiren davalardan olması ve mahkemece kayıt kabulüne karar verilecek miktarın diğer alacaklıların alacak miktarlarını ve haklarını da etkileyecek olması sebebiyle davacının, davalı yüklenici müflis şirketten olan alacağının iflas tarihine kadar doğan iflas alacağı ve fer'ileri ile takip masrafları belirtilerek, davacının faiz talebinde bulunmadığı da göz önüne alınarak, masaya kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde asıl alacağa hükmederek ve fer’ilerini de açıkça göstermeyerek, hüküm tesisi doğru olmamıştır.
    Öte yandan kayıt kabul davalarında tahsile değil, alacağın iflas masasına kaydına karar verilmekle yetinilir. Alacağın ödenmesi ancak tasfiye sonunda masa mevcudunun sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşir ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği ancak bu aşamada anlaşılabilir. Bu sebeple kayıt kabul davalarında maktu karar ve ilam harcı alınması, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, davalı müflis şirket aleyhine nispi oranda karar ve ilam harcına ve davacı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamıştır.
    3-Bozma nedenine göre iflas idaresi vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, iflas idaresi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, iflas idaresi vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 13.05.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara