Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/694 Esas 2022/1448 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/694
Karar No: 2022/1448
Karar Tarihi: 16.02.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/694 Esas 2022/1448 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2022/694 E.  ,  2022/1448 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-Mahkemece; Hollanda Amsterdam Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 29.09.2010 tarihli tarafların boşanmalarına yönelik kararının, Haymana Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi’nin 26/04/2011 tarih ve 2011/17 E.-2011/99 K. sayılı ve 08/04/2013 tarihinde kesinleşen kararı ile tenfizine karar verildiği belirtilerek boşanma ve velayet konusunda karar verilmesine yer olmadığına, davacının tedbir ve yoksulluk nafakası talepleri ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, velayet konusunda ise yabancı mahkemece karar verilmediği gerekçesi ile davacının iştirak nafakası talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmiştir.
    Tarafların boşanmalarına ilişkin Amsterdam Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 29.09.2010 tarihli kararı incelendiğinde; ortak çocukların davacı anne yanında ikamet edeceğinin belirtildiği ancak velayete yönelik hüküm kurulmadığı anlaşılmaktadır.
    Velâyet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır. Çocuğun bu konulardaki üstün yararını belirlerken; çocuk yetişkin biri olmuş olsaydı, kendisini ilgilendiren bir olayda, kendi yararı için ne gibi bir karar verebilecekti ise, çocuk için karar verme makamındaki kişinin de aynı yönde karar vermesi gerekir; yani çocuğun farazi düşüncesi esas alınacaktır.
    Velâyet kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu nedenle yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir.
    Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. maddesi ile Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin 3 ve 6. maddeleri, iç hukuk tarafından yeterli idrake sahip olduğu kabul edilen çocuklara, kendilerini ilgilendiren davalarda görüşlerini ifade etmeye olanak tanınmasını ve görüşlerine gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir. Çocukların üstün yararı gerektirdiği takdirde görüşlerinin aksine karar verilmesi mümkündür. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir.
    Mahkemece ortak çocukların bizzat ya da istinabe yoluyla eğitim, kültür, yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istediği konusunda bilgilendirilerek, velayet hakkındaki tercihinin hakim tarafından kendisinden sorulması (Yargıtay HGK 16.03.2012 tarih 2011/2-884 Esas - 2012/197 Karar ile 22.01.2014 tarih 2013/2-2085 Esas - 2014/30 Karar sayılı kararları) ve psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı niteliğindeki uzman veya uzmanlardan (4787 sayılı Kanun m.5) ortak çocukların anne ve baba yanındaki barınma ve yaşama koşullarını da değerlendirir içerikte sosyal inceleme raporu alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilip, ebeveynlerinden hangisi yanında kalmasının çocuğun menfaatine olacağı tespit edilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli bulunmamış bozmayı gerektirmiştir.
    3-Kabule göre de; mahkemece velayetin düzenlenmesi ile birlikte iştirak nafakasının her zaman istenmesinin mümkün olduğu dikkate alınarak velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılması gerektiğinden (TMK m. 182/1- 2) ortak çocuklar yararına ihtiyaçlarına uygun miktarda iştirak nafakası takdiri gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin 1. bentte gösterilen sebeple reddi ile, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verimesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 16.02.2022(Çrş.)

    Hemen Ara