Esas No: 2021/10327
Karar No: 2022/1400
Karar Tarihi: 16.02.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/10327 Esas 2022/1400 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2021/10327 E. , 2022/1400 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı erkek tarafından, davalı kadın aleyhine Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca açılan boşanma davasının yapılan yargılaması neticesinde, ilk derece mahkemesince tarafların dava açıldıktan sonra halen aynı evde karı koca şeklinde birlikte yaşadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı erkeğin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, bölge adliye mahkemesince davalı kadının birlik görevlerini yerine getirmediği, evden erken saatte çıkıp geç saatte döndüğü, mağazada satışa sunulan kıyafetlerin barkodlarını değiştirmek sureti ile menfaat temin ettiği, kadının bu eylemleri nedeni ile davacı erkeğin dava açmakta haklı olduğu, birliğin davalı kadının kusurlu hareketleri ile temelinden sarsıldığı ve davacı erkeğin af niteliği taşıyan herhangi bir davranışı bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı kadın aşamalarda değişmeyen beyanlarında davacı erkek ile boşanma davası açıldıktan sonra aynı hanede birlikte yaşamak sureti ile evlilik birliğinin halen devam ettiğini iddia etmiş, bu kapsamda dava tarihinden sonra çekildiği belirtilen fotoğrafları dosyaya sunmuş, davacı erkek tarafından da davalı kadın tarafından ibraz edilen fotoğrafların dava tarihinden sonra çekildiği kabul edilmiştir. Dosyaya sunulan ve bir kısmı yatak odasında çekildiği anlaşılan fotoğrafların içeriği ve tarihi de nazara alındığında, dosya kapsamı itibari ile davacı erkeğin dava tarihinden önce meydana geldiğini iddia ettiği davalı kadının kusurlu davranışlarını affettiği en azından hoşgörü ile karşıladığı ve bu nedenle davalı kadına kusur olarak yüklenemeyeceği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, davacı erkeğin davasının reddi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 16.02.2022 (Çrş.)