(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2019/3979 E. , 2020/2860 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2007 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 123 ada 4 parsel sayılı 148,27 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tarla niteliği ile davalı adına tespit edildiği, 04.08.2007-03.09.2007 tarihleri arasında ilan edildiği, itiraz edilmeksizin kesinleştiği, 04.09.2007 tarihinde tapuda tescil işleminin yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı Hazine vekili 10.08.2017 tarihli dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 123 ada 4 parsel sayılı taşınmazın eski tarihli memleket haritasına göre orman sayılan yerlerden olduğunu, ormandan edinildiğinden zilyetlikle kazanılamayacağını ileri sürerek tapu kaydının iptal edilip orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava ermiştir.
Yargılama sonunda mahkemece; çekişmeli parselin orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm hakkında davacı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna gidilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 18.03.2019 tarih, 2018/2221 E., 2019/975 sayılı kararı ile; Akçakoca Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.03.2018 tarih 2017/333 E. - 2018/359 K. sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; orman sayılan yer iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümleri uyarınca 1944 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik hükümleri uyarınca 1975 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına
10/09/2020 gününde oybirliği ile karar verildi.