Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/9229 Esas 2022/1501 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/9229
Karar No: 2022/1501
Karar Tarihi: 17.02.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/9229 Esas 2022/1501 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2021/9229 E.  ,  2022/1501 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve iştirak nafakalarının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-Davacı kadın tarafından evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m.166/1) açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince, davalı erkeğin cevap dilekçesinde eşini çok sevdiğini ve boşanmak istemediğini belirttiği, bu sebeple davalı erkeğin davacı kadını affettiği en azından hoşgörü ile karşıladığı gerekçesiyle eşine şiddet uygulayan davalı erkek tamamen kusurlu kabul edilerek tarafların boşanmalarına, velâyete, iştirak nafakalarına ve kadın lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmiş, kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince davalının cevap dilekçesindeki beyanlarının af niteliğinde olmadığı, davacı kadının da eşine şiddet uyguladığı, bu sebeple tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle davacı kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, verilen bu karar davacı tarafından yukarıda gösterilen sebeplerle temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı erkeğin cevap dilekçesinde eşini çok sevdiğini asla boşanmak istemediğini yine ikinci cevap dilekçesinde de eşini çok sevdiğini ve boşanmak istemediğini, son celse davalı vekilinin duruşmada davalı erkeğin evliliğin devamı yönünde beyanının bulunduğunu belirterek davanın reddini istediği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre davalı erkeğin davacı kadına kusur olarak yüklenen önceki olayları affetmiş veya en azından hoşgörü ile karşılamış olduğunun kabulü gerekir. Affedilen veya hoşgörü ile karşılanan davranışlar kusur olarak yüklenemez. Hal böyle iken eşine şiddet uygulayan davalı erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekirken, bölge adliye mahkemesince bu husus gözetilmeden hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi doğru bulunmamıştır.
    3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere; evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı kadının kusurlu olmadığı, bu olayların kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4) dikkate alınarak davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminata (TMK m. 174/1-2) karar vermek gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesinin 14.09.2021 tarih 2020/556 Esas - 2021/1349 Karar sayılı kararının kusur belirlemesi ile maddi ve manevi tazminat yönünden BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1.bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.17.02.2022(Prş.)

    Hemen Ara