Esas No: 2021/3236
Karar No: 2022/2752
Karar Tarihi: 23.05.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/3236 Esas 2022/2752 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/3236 E. , 2022/2752 K.Özet:
Davacı, yapı denetim hizmeti sözleşmesinin gereğinin yerine getirilmediğini iddia ederek, ödenen bedelin iadesi ve tapunun iptali ile adına tescilini talep etmiştir. Mahkeme davanın kısmen kabulüne ve tapu iptal tescil talebinin reddine karar vermiştir. Ancak, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin kararı doğrultusunda yapılan keşif sonucu, davalının iyi niyetli olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle mahkeme kararı bozulmuş ve davalı adına tescilli tapunun iptali ile davacı lehine tescil edilmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak; HMK'nın 125. maddesi ve İcra İflas Kanunu'nun müflis yüklenici kooperatif iflas memurları tarafından temyiz edilen davalar için belirlediği süreler kısaca bahsedilen kanun maddeleridir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının bozma ilamı uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde tebligata rağmen taraflar adına gelen olmadığı anlaşıldığından, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya evrak üzerinde incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Uyuşmazlık yapı denetim hizmet sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Davacı sözleşmenin gereğinin yerine getirilmediğinden bahsile verilen paranın iadesi ile iş bedeli olarak davalı adına tescil edilen tapunun iptali ve adına tescilini talep etmiş, davalılar vekili davanın reddini dilemiş Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ile tapu iptal tescil talebinin reddine ve ödenen bedelin iadesine dair verilen karar davacı müflis yüklenici kooperatif iflas memurlarınca temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamından; davanın 12.03.2012 tarihinde açıldığı, 14.03.2012 tarihinde dava konusu taşınmaz üzerine tedbir konularak tapuya şerh edildiği, yapılan itiraz üzerine mahkemece tedbir kararının 02.05.2012 tarihli karar ile kaldırıldığı, kararın temyizi üzerine, Yargıtay (kapatılan) 14. Hukuk Dairesi’nin 2012/13354 Esas, 2012/13922 Karar sayılı, 29.11.2012 tarihli ilamı ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılması doğru görülmediğinden bozulmasına karar verildiği, 10.09.2012 tarihinde ise dava konusu dairenin intifa hakkı üzerinde bırakılacak şekilde çıplak mülkiyetinin tapuda davalı ... adına tescil edildiği ve 28.12.2012 tarihli celsede davacının HMK’nın 125. maddesi gereğince davasını tapu iptal tescil olarak sürdürmek istediğini belirttiği anlaşılmıştır.
Dava konusu D blok 11 no.lu dairenin, yapı denetim hizmeti karşılığında avans olarak verildiği, ancak bu hizmetin hiç verilmediği, bu dairenin, inşaat sözleşmesi ile davacı kooperatife isabet eden dairelerden biri olduğu fakat dava konusu taşınmaz kayıtlarına güvenerek taşınmazın mülkiyetini tapuda temlik alan davalı ...'in iyi niyetli olduğundan bahisle tapu iptali tescil talebi reddedilmiş ise de; 2015 tarihinde yapılan keşif üzerine alınan raporda dava konusu dairenin bulunduğu D blok'un halen inşaat halinde olduğu, inşaatın tamamlanmadığı, bununla birlikte 10.09.2012 tarihinde 37958 yevmiye no.lu satış işlemi ile intifa hakkı bırakılarak sadece çıplak mülkiyet hakkının devredildiği, inşaattan taşınmaz satın alan kişinin basit bir araştırma ile çok yakın tarihte taşınmaz üzerinde tedbir bulunduğunu dolayısıyla davalı olduğunu bilmesinin mümkün olduğu, ayrıca herhangi bir sebep olmadan çıplak mülkiyet satın almanın hayatın olağan akışına aykırı olduğu
nazara alınarak davalı ...'in iyiniyetli olduğundan bahsetmek mümkün görülmemektedir. Açıklanan nedenlerle davalı ...’in iyi niyetli olmadığının anlaşıldığı ve mahkemece tapu iptal tescil talebinin kabul edilmesi yerine reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş...ada 2 parsel D blok 5. Kat bağımsız bölüm no.11 de kayıtlı taşınmazın dahili davalı ... adına kayıtlı tapusunun iptali ile davacı adına tesciline de karar vermekten ibarettir. Hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, davacı Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunmadığından lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 23.05.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.