Esas No: 2021/10930
Karar No: 2022/1651
Karar Tarihi: 22.02.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/10930 Esas 2022/1651 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2021/10930 E. , 2022/1651 K.Özet:
Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi, boşanma davasına ilişkin verilen hükümde, davacı kadın tarafından nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar ile kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmiştir. Mahkeme, davalı erkeğin itirazlarını reddetmiştir. Ancak, yoksulluk nafakasının daha uygun miktarda takdir edilmesi gerektiği, ayrıca maddi tazminat miktarının da Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükümleri göz önünde bulundurularak artırılması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi ve Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi açıklayıcı olarak ele alınmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar ile kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın lehine takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın lehine hükmolunan maddî tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi ile yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.22.02.2022 (Salı)