Esas No: 2018/28894
Karar No: 2018/28894
Karar Tarihi: 28/12/2021
AYM 2018/28894 Başvuru Numaralı ABDURRAHMAN AKTAŞ VE DİĞERLERİ Başvurusuna İlişkin Karar
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
ABDURRAHMAN AKTAŞ VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2018/28894) |
|
Karar Tarihi: 28/12/2021 |
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Hasan Tahsin GÖKCAN |
Üyeler |
: |
Hicabi DURSUN |
|
|
Yusuf Şevki HAKYEMEZ |
|
|
Selahaddin MENTEŞ |
|
|
İrfan FİDAN |
Raportör |
: |
Tuğba YILDIZ |
Başvurucular |
: |
1. Abdurrahman AKTAŞ |
|
|
2. Abdussamet AKTAŞ |
|
|
3. Ahmet AKTAŞ |
|
|
4. Ali AKTAŞ |
|
|
5. Enver AKTAŞ |
|
|
6. Halise KILIÇ |
|
|
7. Hatice KILIÇ |
|
|
8. Havla AKTAŞ |
|
|
9. Hayriye KÜÇÜK |
|
|
10. Hazal EKMEZ |
|
|
11. Mehmet AKTAŞ |
|
|
12. Mehmet Şirin AKTAŞ |
|
|
13. Muzaffer ÇELİK |
|
|
14. Süleyman AKTAŞ |
|
|
15. Şifa AKTAŞ |
Başvurucular Vekili |
: |
Av. Sıdkı ZİLAN |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, kadastro davasının uzun sürmesi nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 24/9/2018 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucular, murisleri aleyhine 9/4/1979 tarihinde Hazro Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tapu iptali ve tescili davasının geçen uzun süreye rağmen sonuçlanmadığını, yargılamanın Silvan Kadastro Mahkemesinde (E.2013/80) devam ettiğini belirterek makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiğini iddia etmişlerdir.
9. Başvurucular 24/9/2018 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
10. Anayasa Mahkemesinin 28/12/2021 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucu Mehmet Şirin Aktaş Yönünden
11. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un "Bireysel başvuruların kabul edilebilirlik şartları ve incelenmesi" kenar başlıklı 48. maddesinin (5) numaralı fıkrası şöyledir:
"Kabul edilebilirlik şartları ve incelemesinin usul ve esasları ile ilgili diğer hususlar İçtüzükle düzenlenir."
12. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü"nün (İçtüzük) 80. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
"(1) Bölümler ya da Komisyonlarca yargılamanın her aşamasında aşağıdaki hâllerde düşme kararı verilebilir:
...
ç) Bölümler ya da Komisyonlarca saptanan herhangi bir başka gerekçeden ötürü, başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden görülmemesi.
(2) Bölümler ya da Komisyonlar; yukarıdaki fıkrada belirtilen nitelikteki bir başvuruyu, Anayasanın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı hâllerde incelemeye devam edebilir."
13. Başvurucunun başvuru tarihinden sonra 30/7/2019 tarihinde yaşamını yitirdiği anlaşıldığından başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden bulunmadığı değerlendirilmiştir.
14. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmı yönünden başvurucunun ölümü nedeniyle düşme kararı verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
B. Başvurucular Abdussamet Aktaş, Ahmet Aktaş, Süleyman Aktaş ve Şifa Aktaş Yönünden
15. 6216 sayılı Kanun"un “Bireysel başvuru usulü" kenar başlıklı 47. maddesinin (3) numaralı fıkrasının ilgili kısmı şöyledir:
"...Başvuru dilekçesine, dayanılan deliller ile ihlale neden olduğu ileri sürülen işlem veya kararların aslı ya da örneğinin ... eklenmesi şarttır."
16. 6216 sayılı Kanun’un “Bireysel başvuruların kabul edilebilirlik şartları ve incelenmesi” kenar başlıklı 48. maddesinin (2) numaralı fıkrasının ilgili kısmı şöyledir:
"Mahkeme, ... açıkça dayanaktan yoksun başvuruların kabul edilemezliğine karar verebilir."
17. İçtüzük"ün bireysel başvuruların içeriğini düzenleyen “Bireysel başvuru formu ve ekleri” kenar başlıklı 59. maddesinin (2), (3) ve (4) numaralı fıkralarının ilgili kısmı şöyledir:
"(2) Başvuru formunda aşağıdaki hususlar yer alır:
...
ç) Kamu gücünün ihlale neden olduğu iddia edilen işlem, eylem ya da ihmaline dair olayların ... özeti.
d) Bireysel başvuru kapsamındaki güncel ve kişisel haklardan hangisinin hangi nedenle ihlal edildiği ve buna ilişkin gerekçeler ve delillere ait özlü açıklamalar.
e) İhlal edildiği iddia edilen temel haklar ve bunlara ilişkin açıklamaların birbirleriyle ilişkilendirilerek ayrı ayrı yapılması.
...
h) Başvurucunun talepleri.
...
(3) Başvuru formuna aşağıdaki belgelerin ya da onaylı örneklerinin eklenmesi zorunludur:
...
e) Başvuruda ileri sürülen hak ihlali iddialarını temellendirecek belgelerin onaylı örnekleri.
f) Tazminat talebi varsa uğranılan zarar ve buna ilişkin belgeler.
...
(4) Başvurucu, üçüncü fıkradaki belgeleri herhangi bir nedenle sunamaması hâlinde bunun gerekçelerini belirterek varsa buna ilişkin bilgi ve belgeleri başvuru formuna ekler. Mahkeme, mazereti kabul etmesi hâlinde ve gerekli gördüğü takdirde bu bilgi ve belgeleri resen toplar."
18. 6216 sayılı Kanun"un 48. maddesinin (2) numaralı fıkrasında, açıkça dayanaktan yoksun başvuruların kabul edilemezliğine karar verilebileceği belirtilmiştir. Bu kapsamda karmaşık veya zorlama şikâyetler, kanun yolu şikâyeti niteliğindeki şikâyetler, başvurucunun ihlal iddialarını temellendiremediği şikâyetler ile temel haklara yönelik bir ihlalin olmadığının açık olduğu şikâyetler açıkça dayanaktan yoksun kabul edilebilir.
19. Anayasa Mahkemesi ancak temellendirilebilmiş bir bireysel başvuruyu inceler. Başvurucuların şikâyetlerini hem maddi hem hukuki olarak temellendirme zorunluluğu bulunmaktadır. Maddi dayanaklar yönünden başvurucuların yükümlülüğü şikâyetlerine konu temel olay ve olguları açıklamak, bunlara ilişkin delilleri Anayasa Mahkemesine sunmak, hukuki dayanak yönünden yükümlülüğü ise bireysel başvuruya konu temel hak ve özgürlüklerden hangisinin hangi nedenle ihlal edildiğini özü itibarıyla açıklamaktır (Sabah Yıldızı Radyo ve Televizyon Yayın İletişim Reklam Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi [GK], B. No: 2014/12727, 25/5/2017, § 19).
20. Nitekim 6216 sayılı Kanun"un 48. maddesinin (2) numaralı fıkrasına ilave olarak İçtüzük"ün 59. maddesinde de başvurucuların yükümlülükleri kapsamında şikâyetin maddi ve hukuki temellerine başvuru formu ve eklerinde yer verilmesi gerektiği açıkça belirtilmiş (bkz. § 17), böylece başvuru koşullarının öngörülebilirliği kuvvetlendirilmiştir (Abdulkadir Korkmaz ve diğerleri, B. No: 2019/22333, 23/11/2021, § 16).
21. Bireysel başvuru incelemesinde Anayasa Mahkemesi, kamu gücü eylem ve işlemleri ile mahkeme kararlarının Anayasa"ya uygunluğunun ve müdahale gerekçelerinin denetimini kendiliğinden yapmaz. Bu sebeple başvurucunun başvurusunun esasını ve bu kapsamda kamu makamları tarafından ortaya konulan gerekçelerin ilgili ve yeterli olup olmadığını Anayasa Mahkemesine inceletebilmesi için öncelikle kendisinin ihlal iddialarını gerekçelendirmesi, buna ilişkin olay ve olguları açıklaması ve delillerini sunması zorunludur (Cemal Günsel [GK], B. No: 2016/12900, 21/1/2021, § 24).
22. Anayasa Mahkemesinin başvurucunun yerine geçerek ihlal iddialarını gerekçelendirme, olay ve olguları ortaya koyma ve delil toplama görev ve yükümlülüğü bulunmamaktadır. Söz konusu yükümlülükler başvurucuya aittir (Cemal Günsel, § 25).
23. Başvurucuların anılan yükümlülüklere uymamaları hâlinde şikâyetlerini temellendiremedikleri için başvuruları açıkça dayanaktan yoksun bulunabilir. Anayasa Mahkemesi temellendirmeye ilişkin incelemesini her başvurunun somut koşullarında yapar. Kuşkusuz başvurucuların bu yükümlülüklere ellerinde olmayan nedenlerle uymamalarının ikna edici gerekçelerini Anayasa Mahkemesine sunmaları ya da Anayasa Mahkemesinin bu durumu işin niteliğinden anlaması hâli müstesnadır (Cemal Günsel, § 26).
24. Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) ortamında yapılan inceleme neticesinde anılan başvurucuların Silvan Kadastro Mahkemesinin 255 tarafın bulunduğu E.2013/80 sayılı dosyasında kayıtlarının görülmediği, ilgili başvurucuların UYAP"ta dosyaya taraf girişinin yapılmadığı ve bu durumun başvurucuların söz konusu davanın tarafı olup olmadıkları hususunda tereddüde yol açtığı görülmektedir.
25. Başvurucular, davadaki sıfatlarını ispatlayan ve iddialarını temellendiren dayanak bilgi ve belgeleri başvuru formuna eklememiş olup başvurucuların başvuru ehliyetine sahip olup olmadıkları tespit edilememiştir.
26. Sonuç olarak başvurucuların menfaat durumunu ortaya koyacak ve başvuruda ileri sürdükleri hak ihlali iddiasını temellendirecek dayanak bilgi ve belgeleri başvuru formuna ekleme yönündeki yükümlülüklerini yerine getirmedikleri, bu bağlamda ileri sürdükleri ihlal iddialarını temellendiremedikleri sonucuna varılmıştır.
27. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
C. Diğer Başvurucular Yönünden
1. Başvurucuların İddiaları
28. Başvurucular, uzun süren yargılama nedeniyle makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
2. Değerlendirme
a. Kabul Edilebilirlik Yönünden
29. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddiaların kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
b. Esas Yönünden
30. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak davanın ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği tarih, yargılaması devam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Güher Ergun ve diğerleri, B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 50-52).
31. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Güher Ergun ve diğerleri, §§ 41-45).
32. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda verdiği kararlar dikkate alındığında 42 yıl 8 aylık yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
33. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
D. 6216 Sayılı Kanun"un 50. Maddesi Yönünden
34. 6216 sayılı Kanun"un 50. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
"(1) Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir. …
(2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir."
35. Başvurucular, ihlalin tespiti ile maddi ve manevi tazminata karar verilmesi talebinde bulunmuştur.
36. Somut olayda, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.
37. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvuruya konu davanın özel koşulları dikkate alınarak -davadaki taraf sayısı ve başvurucular murislerinin veraset ilamlarındaki mirasçı sayısı- hesaplanan manevi tazminattan muris Mustafa Aktaş"ın mirasçısı olan başvurucu Hayriye Küçük"e 4.000 TL, muris Mehmet Nezir Aktaş"ın mirasçıları olan diğer başvuruculara 1.900 TL tazminatın ayrı ayrı ödenmesine karar verilmesi gerekir.
38. Anayasa Mahkemesinin maddi tazminata hükmedebilmesi için başvurucuların uğradıklarını iddia ettikleri maddi zarar ile tespit edilen ihlal arasında illiyet bağı bulunmalıdır. Başvurucuların bu konuda herhangi bir belge sunmamış olması nedeniyle maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir.
39. Başvurucular Mehmet Şirin Aktaş, Abdussamet Aktaş, Ahmet Aktaş, Süleyman Aktaş ve Şifa Aktaş yönünden yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına; 294.70 TL harç ve 4.500 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 4.794.70 TL yargılama giderinin diğer başvuruculara müştereken ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Mehmet Şirin Aktaş yönünden bireysel başvurunun başvurucunun ölümü nedeniyle DÜŞMESİNE,
B. 1. Abdussamet Aktaş, Ahmet Aktaş, Süleyman Aktaş ve Şifa Aktaş yönünden adil yargılanma hakkı kapsamında makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Diğer başvurucular yönünden adil yargılanma hakkı kapsamında makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
C. Diğer başvurucular yönünden Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
D. 1. Muris Mustafa Aktaş"ın mirasçısı olan başvurucu Hayriye Küçük"e 4.000 TL, muris Mehmet Nezir Aktaş"ın mirasçıları olan diğer başvuruculara 1.900 TL manevi tazminatın AYRI AYRI ÖDENMESİNE,
2. Başvurucuların maddi tazminat taleplerinin ve tazminata ilişkin diğer taleplerinin REDDİNE,
E. Başvurucular Mehmet Şirin Aktaş, Abdussamet Aktaş, Ahmet Aktaş, Süleyman Aktaş ve Şifa Aktaş yönünden yargılama giderlerinin üzerilerinde BIRAKILMASINA; 294.70 TL harç ve 4.500 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 4.794.70 TL yargılama giderinin diğer başvuruculara MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,
F. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucuların Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihlerinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
G. Kararın bir örneğinin bilgi için Silvan Kadastro Mahkemesine (E.2013/80) GÖNDERİLMESİNE,
H. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 28/12/2021 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.