Esas No: 2021/10869
Karar No: 2022/1863
Karar Tarihi: 28.02.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/10869 Esas 2022/1863 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2021/10869 E. , 2022/1863 K.Özet:
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'nin kararı, bir karşılıklı boşanma davasında davacı-davalı erkeğin ağır kusurlu olduğunu kabul ederek boşanmayı hükmettiği, ancak tazminat taleplerini reddettiği görülmektedir. Davalı-davacı kadının yararına maddi ve manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, Medeni Kanun'un 174/1-2 maddeleri, Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddeleri, hakkaniyet ilkesi gibi kanunlara atıfta bulunulmuştur.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, velâyet, hükmedilen yoksulluk nafakası, reddedilen tazminatlar yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, hükmedilen nafakaların miktarı, reddedilen tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-İlk derece mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-davalı erkeğin, davalı-davacı kadına nazaran ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden tarafların eşit kusurlu olduğunun kabul edilmesi doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
3-Boşanmaya sebep olan olaylarda yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere davacı-davalı erkek ağır kusurludur. Gerçekleşen kusurlu davranışlar aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder niteliktedir. Davalı-davacı kadın yararına TMK'nın 174/1-2 maddesi koşulları oluşmuştur. O halde davalı-davacı kadın lehine tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusurun ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 51) dikkate alınarak uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdir edilmesi gerekirken, yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddî ve manevî tazminat isteklerinin reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer itirazların yukarıda 1. bentte gösterilen sebeplerle reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden ...'e yükletilmesine peşin alınan harcı mahsubuna ve 292.10 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına dosyanın ilk derece mahkemesine karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oy birliğiyle karar verildi.28.02.2022(Pzt.)