Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/9821 Esas 2022/1997 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/9821
Karar No: 2022/1997
Karar Tarihi: 03.03.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/9821 Esas 2022/1997 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2021/9821 E.  ,  2022/1997 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından kendi davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Taraflarca karşılıklı açılan boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda , ilk derece mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiş, ilk derece mahkemesinin bu kararı, davacı- davalı erkek tarafından her iki dava yönünden istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince “Davalı-davacı kadının 21.05.2018 tarihli duruşmada boşanmak istemediğine” dair beyanının boşanma davası ve ferilerinden feragat niteliğinde olduğu belirtilerek; erkeğin, kadının davasının kabulüne yönelik istinaf talebinin kabulüyle kadının davasının feragat nedeniyle reddine hükmedilmiş, erkeğin sair istinaf taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.
    Feragat, 6100 sayılı Kanunun 307. maddesinde, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış; 310. maddesinde ise, hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebileceği açıklanmıştır. Hiç kimse kendi lehine olan bir davayı açmaya zorlanamayacağı gibi, davacı da açmış olduğu bir davayı sonuna kadar takip etmeye zorlanamaz. Usul hukukumuzda kural olarak hüküm kesinleşinceye kadar davadan feragat edilebilir ve bir usul hukuku kavramı olarak feragatin açık, kesin ve koşulsuz olması, yasa gereğidir. 6100 sayılı Kanunun 309. maddesi; “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır” şeklinde düzenlenmiştir.
    21.05.2018 tarihli celsede her iki dava yönünden ayrı ayrı ön inceleme duruşması yapılarak her davada tarafların ayrı ayrı beyanları alınmak suretiyle duruşma tutanağı düzenlenmiştir. Davalı-davacı kadın ilk önce erkeğin asıl davası yönünden yapılan ön inceleme duruşmasında davalı sıfatıyla “boşanmak istemediğini” beyan etmiş, hemen ardından kendi birleşen davası yönünden yapılan ön inceleme duruşmasında “boşanmak istediğini” beyan etmiştir. Davalı-davacı kadının erkeğin davası yönünden boşanmak istemediğine dair beyanı erkeğin davasının reddini sağlamaya yönelik olup kendi davasına yönelik açık bir feragat beyanı bulunmamaktadır. Davadan feragat beyanının, kesin ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde açık olması lazımdır. O halde, erkeğin; kadının davasının kabulüne yönelik istinaf taleplerinin esasına girilerek gösterilen deliller değerlendirilip gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 03.03.2022 (Prş.)

    ...













    Hemen Ara