Esas No: 2021/8768
Karar No: 2022/2077
Karar Tarihi: 07.03.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/8768 Esas 2022/2077 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2021/8768 E. , 2022/2077 K.Özet:
Aile Mahkemesi'nde görülen bir ziynet ve katılma alacağı davasında, mahkeme tarafından verilen karar taraflarca temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesinde, ziynet alacağına ilişkin temyiz dilekçesi reddedilmiş, mal rejiminin tasfiyesine yönelik davalı erkeğin temyiz itirazları hakkında ise bazı sebepler nedeniyle karar bozulmuştur. Ayrıca, davacı kadının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazları da haklı bulunmuştur ve bu konuda yeniden karar verilmesi sağlanmıştır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427. maddesi gereği, ziynet alacağına ilişkin karar kesindir ve hüküm yukarıda belirtilen sebeplerle kısmen bozulmuştur.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427. maddesi, temyiz sınırını belirlemekte olup, bu madde gereği temyiz edilen kararlar, belirlenen sınırın altında kalan kısımları ile kesindir ve üst mahkemelerce incelenmeye tabi tutulamazlar.
Mal Rejimi Kanunu’nun 220. maddesi, mal rejimi içinde yer alan malların değerleri ile ilgili hükümleri düzenlemekte olup, bu maddeye göre mal rejimi sözleşmesi yapılmadığı durumlarda, mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait olan mallar ve kişisel malların yerine geçen değerler kişisel maldır.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, avukatların sözleşmelerinde ücretlerini belirlerken dikkate aldıkları asgari ücret miktarını belirleyen bir tarifedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ziynet ve Katılma Alacağı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1. Tarafların ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelemesinde;
Mahkemece hükmolunan ziynetler ve reddedilen ziynetlerin değeri karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 4.270,00TL’yi aşmadığından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan ziynet alacağına ilişkin karar kesindir. Açıklanan nedenle tarafların ziynet alacağına ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Davalı erkeğin mal rejiminin tasfiyesine yönelik temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
a. Tasfiyeye konu paraya yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre, davalı erkeğin temyiz itirazları yersizdir.
b.Tasfiyeye konu şirket hissesinin devrinden elde edilen paraya yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
Somut olayda, mahkemece, tasfiyeye konu şirket hissesinin sermaye değerinin yarısını katılma alacağı olarak karar verilmiş ise de, karar hatalı olmuştur. Şöyle ki, tasfiyeye konu edilen Teko Teknik Eğitim Elektronik Kontrol Otomasyon Sistemleri Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.’nin tarafların evlenme tarihinden (23.05.2004) önce dava dışı 3. kişiler ve davalı erkek tarafından 30.000,00TL ana sermayeli ve 1/3 hisse oranlı olarak 08.07.2003 tarihinde kurulduğu anlaşılmaktadır. Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait olan mallar (TMK mad. 220/2. bent) ve kişisel malların yerine geçen değerler (TMK mad. 220/4. bent) kişisel maldır. O halde, mahkemece şirket hissesinin devrinden elde edilen devir parası yönünden şirketin kişisel mal olması ve şirket hissesinin devir parasının da kişisel malın yerine geçen mal (ikame mal) olduğundan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
c. Tasfiyeye konu ... plakalı araca yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
Somut olayda, mahkemece, tasfiyeye konu aracın edinilmiş mal kabul edilerek aracın devir tarihindeki değerinin yarısı olarak katılma alacağına hükmedilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme yeterli olmamıştır. Şöyle ki, davalının cevap dilekçesinde aracın evlilik öncesi sahip olduğu dava dışı aracın satışından elde edilen para ve şirket hissesinin devrinden elde edilen para ile alındığını savunduğu ancak mahkemece kişisel mal savunmasına yönelik davalının bildirdiği delillerinin tamamı toplanmadan ve değerlendirilmeden karar verildiği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, davalının kişisel mal savunmasına ilişkin delil listesinde dayandığı delilleri toplanıp tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
3. Davacı kadının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
Davacı kadının kendisini davada vekille ettirdiği anlaşılmakla, hangi aşamada olursa olsun kendisini vekille temsil ettiren davacı kadın yararına haklılık oranına göre karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken hükmedilmemesi doğru olmamıştır. O halde, mahkemece bozma sebepleri de göz önünde bulundurularak davacı kadının haklılık oranına göre davacı kadın lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2.b., 2.c. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, tarafların ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin yukarıda 1. bentte açıklanan sebeple REDDİNE, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2.a. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 07.03.2022 (Pzt.)