Esas No: 2022/1399
Karar No: 2022/2166
Karar Tarihi: 08.03.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/1399 Esas 2022/2166 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/1399 E. , 2022/2166 K.Özet:
Baba, çocuğuyla düzenli kişisel ilişki kurmak istiyor ancak düzenli kişisel ilişki süresi yeterli değil. Mahkeme, çocukla babanın düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesinin hem çocuk hem de ana ve baba için bir hak olduğunu belirtiyor. Bu ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Çocukla babasının yeterli kişisel ilişki kurulamadığı taktirde güven duygusunun oluşmayacağı vurgulanıyor. Bu sebeple, müşterek çocuklarla babası arasında daha uzun süreli olacak şekilde kişisel ilişki düzenlenmesi gerektiği kararlaştırılıyor. Kanun maddeleri ise belirtilmemiş.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Düzenlenmesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı baba tarafından kurulan kişisel ilişkinin süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yüksek yararı, yaşı, anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilir nitelikte olması hususları birlikte değerlendirilerek çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir.
Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocukla ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı taktirde güven duygusunun oluşamayacağı açıktır. Müşterek çocukların babaları ile yatılı kişisel ilişki kurulmasına engel somut bir olgu veya iddia bulunmadığı gibi çocukların baba ve babanın yaşadığı eşi ile ilgili olumsuz hiç bir beyanları olmadığı, görüşmek istediklerini de beyan ettikleri, kaldı ki üçlü heyet raporunda da çocukların baba ile yatılı kişisel ilişki kurmaları gerektiği yönünde kanaat bildirildiği gibi müşterek çocuk ...’ın yatılı ilişkiye hazır olduğunun da bildirildiği, mahkemede çocuğun huzurda beyanı alındığında kanaat bildiren psikoloğun da çocuğun tavır ve düşüncelerinin annenin söylemlerinden etkilenerek oluştuğu izlenimi edindiğini ve anne ile baba arasında olumlu iletişim tarzı gelişmesi durumunda çocukların babanın ortamında kendilerini daha rahat kaygısız hissedebilecekleri şeklinde kanaat bildirdiği anlaşılmaktadır. Çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba ... ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir. Bu sebeple müşterek çocuklarla ile baba arasında daha uzun süreli olacak şekilde kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oy birliğiyle karar verildi. 08.03.2022 (Salı)