Esas No: 2022/239
Karar No: 2022/2391
Karar Tarihi: 14.03.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/239 Esas 2022/2391 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/239 E. , 2022/2391 K.Özet:
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından verilen bir kararın temyiz edilmesi sonucunda, mahkeme, kadının zina eyleminin sabit olduğuna ancak boşanmaya sebep olan kusurlarda eşit derece kusurlu oldukları sonucuna varmıştır. Bu nedenle, erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğuna hükmedilmesi temyiz eden tarafından bozulmuştur. Ayrıca, maddi ve manevi tazminat taleplerinde kusur belirlemesi yapılması gerektiği kanun maddesi (TMK m.174) hatırlatılmıştır.
Kanun maddeleri: Türk Medeni Kanunu madde 174.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin zina davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ve ferilere hükmedilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı-karşı davacı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve bölge adliye mahkemesi davalı-karşı davacı erkeğin zina hukuki nedenine dayalı davası, kadının boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlara ilişkin istinaf taleplerini kabul ederek ilk derece mahkemesinin kararını bu yönlerden kaldırmış ve yeni hüküm kurmuştur.
Bölge adliye mahkemesi, davacı-karşı davalı kadının; zina eylemini gerçekleştirdiği, davalı-karşı davacı erkeğin ise; eşini tehdit ettiği, eşe ve müşterek çocuğa karşı şiddet uyguladığı, ilgisiz davrandığı, tarafların karşılıklı kavga ve hakaretlerinin bulunduğu, müşterek hanenin ihtiyaçlarını karşılamadığı vakıalarını kusur olarak yükleyip boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğuna hükmetmiştir.Yapılan incelemede; kadının zina eyleminin sabit olduğu, taraflara bölge adliye mahkemesince yüklenen kusurlar dışında, erkeğin sürekli şekilde şiddet ve hakaretinin mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre taraflar eşit kusurlu oldukları halde, erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğuna hükmedilmesi doğru bulunmamış ve hükmün bozulmasına karar verilmiştir
3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere, tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit derecede kusurlu oldukları anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu maddî ve manevî tazminata hükmedilebilmesi için tazminat yükümlüsünün kusurlu, tazminat talep eden eşin ise kusursuz veya diğerine göre daha az kusurlu olması gerekir (TMK m.174). Bölge adliye mahkemesince kadının erkeğe nazaran ağır kusurlu olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine göre erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi hükmünün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.14.03.2022(Pzt.)