Esas No: 2022/1138
Karar No: 2022/2658
Karar Tarihi: 21.03.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/1138 Esas 2022/2658 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/1138 E. , 2022/2658 K.Özet:
Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'nin boşanma davasına ilişkin hükmü temyiz edilmiştir. Davalı erkeğin kusurlu olduğu belirtilerek boşanmalarına karar verilmiş ancak bölge adliye mahkemesince tarafların eşit kusurlu olduğuna karar verilerek kadının tazminat talepleri reddedilmiştir. Ancak erkeğin kadına yönelik hakaret ettiği sabit olduğu için erkeğe hakaret kusuru da yüklenmelidir. Bu nedenle tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi yanılgılı bir değerlendirme olmuştur. Boşanmaya sebebiyet veren olayların erkeğin ağır kusurluluğuna dayandığı, kadının kişilik haklarına zarar verici nitelikte olduğu ve kadın yararına tazminat taleplerinin reddinin yanılgılı olduğu belirtilerek karar bozulmuştur. TMK 166/1, TMK 174/1-2 madde koşulları kararın gerekçesi arasında belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, tazminatların reddi ve nafakaların miktarı yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı kadın tarafından açılan TMK 166/1 maddesine dayalı boşanma davasında yapılan yargılamada, mahkemece, davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu kabul edilerek tarafların boşanmalarına ve kadın lehine boşanmanın ferilerine karar verilmiş, verilen karar taraflarca istinaf edilmekle, bölge adliye mahkemesince yapılan istinaf incelemesinde, erkeğin kusura yönelik istinaf itirazı kabul edilerek tarafların eşit kusurlu olduğundan bahisle kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Bölge adliye mahkemesi kararı taraflarca yukarıda gösterildiği şekilde temyiz edilmiştir.
Her ne kadar bölge adliye mahkemesince, erkeğe yüklenen "Hakaret etmek" kusuruna dayanak olan tanık beyanlarının soyut olduğundan bahisle erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği kabulüyle tarafların eşit kusurlu olduğu şeklinde kusur belirlemesi yapılmış ise de; tanık ...'nin beyanında geçen "Davalı kızıma sürekli şiddet uygulayarak kapı dışına atıyordu, küfürlü hakaret hakaret ediyordu, bu hakaretleri benim yanımda da telefonda da söylerdi, davalıya kızımı neden dışarıya attığımda sorduğumda kızını evden siktir ederim diye ağır sözler ile hakaret ediyordu, kızımı aşağılıyordu, sen ne yapabilirsin, aciz bir insansın, ben sana her şeyi yaparım, sen kadınsın gibi sözler söylüyordu..." ifadelerinin soyut olmadığı, erkeğin kadına hakaret ettiğinin sabit olduğu, bu nedenle erkeğe hakaret kusurunun da yüklenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Buna göre mahkemece tarafların belirlenen ve gerçekleşen diğer kusurları da dikkate alındığında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu kabulü doğru olmamıştır.
3-Yukarıda 2. bentde açıklandığı üzere; boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda davalı erkek ağır kusurlu olup, bu kusurlu davranışlar aynı zamanda davacı kadının kişilik haklarına zarar verici niteliktedir. TMK 174/1-2 madde koşulları kadın yararına oluşmuştur. Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusurun ağırlığı ve hakkaniyet kuralları gözetilerek kadın yararına uygun miktarlarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yanılgılı kususr belirlemesine bağlı olarak bu taleplerin reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma ve temyiz dilekçesinin reddi kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 21.03.2022 (Pzt.)