Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/1110 Esas 2022/2657 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1110
Karar No: 2022/2657
Karar Tarihi: 21.03.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/1110 Esas 2022/2657 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi, boşanma davasına ilişkin bir karar vermiştir. Mahkeme, ziynet alacağının kabulüne ve reddine dair kararın kesinleştiğini belirterek tarafların ziynet alacağına ilişkin temyiz dilekçesinin reddine hükmetmiştir. Tazminat ve nafakaların miktarına yönelik yapılan temyiz itirazları da reddedilmiştir. Davacı-karşı davalı kadının temyiz dilekçesi sonrasında yapılan incelemede, boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda tarafların eşit kusurlu olduğu belirtilmiş ve yanılgılı değerlendirme sonucu maddi ve manevi tazminat hükümlerinin bozulması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, ziynet alacağına ilişkin temyiz dilekçesi, tazminat ve nafaka miktarlarına yönelik temyiz dilekçesi reddedilirken, boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda tarafların eşit kusurlu olduğuna dair hatalı bir değerlendirme yapıldığından dolayı kararın kaldırılması ve bozulması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, 6100 Sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca \"Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar\" temyiz edilemez ve temyiz parasal sınırlarının Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298.maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması gerektiği açıklanmıştır.
2. Hukuk Dairesi         2022/1110 E.  ,  2022/2657 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, tazminatların ve nafakaların miktarı ve ziynetin reddedilen kısmı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve ziynetin kabul edilen kısmı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Tarafların, ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde;
    6100 Sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 Sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298.maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür. Karar tarihi itibarıyla bu miktar "78.630TL" olarak belirlenmiştir.
    Somut olayda mahkemece davacı-karşı davalı kadının 768,00TL değerindeki ziynet alacağının kabulüne ve 23.256,00TL ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince ziynet alacağı davasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle, tarafların ziynet alacağına ilişkin karara yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    2- Davacı-karşı davalı kadının temyiz dilekçesinin incelenmesinde;
    Taraflarca açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece, tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine hükmedilmiş, karar, davacı-karşı davalı kadın tarafından ziynet alacağının reddedilen kısmı yönünden istinaf edilmekle, bölge adliye mahkemesince; istinaf talebi esastan reddedilmiştir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı taraflarca yukarıda gösterildiği şekilde temyiz talep edilmiştir. İlk derece mahkemesince verilen kararlar, istinaf edilmeyen yönlerden kesinleşmiş olup, istinaf edilmeyen konular temyize getirilemez. Bu itibarla davacı-karşı davalı kadının temyiz dilekçesinde belirttiği; tazminatların ve nafakaların miktarına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    3-Tarafların boşanma davasına ilişkin itirazlarının incelenmesine gelince;
    a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadının tüm, davalı-karşı davacı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    b-Mahkemece davacı-karşı davalı kadın tarafından dosyaya delil olarak sunulan sosyal medya mesajları esas alınarak davalı-karşı davacı erkeğe "Sadakatsiz davrandığı" vakıası kusur olarak yüklenilmişse de, kadının dosyada bulunan sosyal medya mesajlarını nasıl elde ettiğini açıklamadığı, karşı davaya cevap dilekçesinde, erkeğin başka kadınlarla olan mesajlaşmalarını sunuyoruz demekle yetindiği, davalı-karşı davacı erkeğin ise anılan sosyal medya yazışmalarının hukuka aykırı şekilde elde edildiğini iddia ettiği, kadının bu iddiaya karşı beyanda bulunmadığı bu suretle sadakatsizlik vakıasını ispata yarar delillerin hukuka uygun elde edildiğinin kabulünün mümkün olmadığı ve erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, bu durumda mahkemece belirlenen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlara göre tarafların eşit kusurlu olduğuna karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm verilmiş olması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    c-Yukarıda 3/b bentte belirtildiği üzere boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda taraflar eşit kusurlu olup, davacı-karşı davalı kadın yararına TMK 174/1. ve TMK 174/2. madde koşulları oluşmamıştır. O halde hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı-karşı davalı kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. ve 2. bentte gösterilen sebeplerle, tarafların ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin ve davacı-karşı davalı kadının tazminatların ve nafakaların miktarına yönelik temyiz dilekçesinin ayrı ayrı REDDİNE, yukarıda 3/b ve 3/c bentlerinde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi ile yukarıda 3/a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden Demet'e yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran ...'e geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.21.03.2022 (Pzt.)

    Hemen Ara