Esas No: 2021/1346
Karar No: 2022/2836
Karar Tarihi: 25.05.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1346 Esas 2022/2836 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/1346 E. , 2022/2836 K.Özet:
Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan itirazın iptali davasında, müvekkili ile davalının çapak taşıma, konveyör sistemi imâli ve montajı işinin bedeli karşılığında anlaştıkları ancak iş bedelinin ödenmediği gerekçesiyle dava açılmıştır. İlk derece mahkemesi davayı kısmen kabul ederek takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verdi. Davalı vekili karara itiraz etti ancak İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi tarafından itiraz talebi esastan reddedildi. Davalı vekili ise temyiz başvurusunda bulundu. Yapılan incelemeler sonucu davanın kararının bozulması gerektiği kararına varıldı. Davalı yararına bozulan kararda, götürü bedelli işlerde işin tamamının yapılmamış olması halinde hakedilen bedelin, imalâtın işin tamamına göre fiziki oranının tespit edilerek hesaplanacağı kabul edilmektedir. Bu nedenle davalı yararına bozulan kararda, kurulum bedelinin sözleşme bedeli içindeki oranı tespit edilerek, işin fiziki tamamlanma oranının bulunması gerektiği belirtilmektedir.
Kanun Maddeleri:
- 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 480. maddesi (götürü bedelli sözleşme)
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi (kamu düzenine aykırılık halleri)
- İş Kanunu
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mahk. Sıf.)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hüküm davalı vekilince duruşmalı temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. 25.05.2022 gününde duruşmalı temyiz talebinde bulunan davalı vekili Avukat ... ile davacı vekili Avukat ...'un gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalının çapak taşıma, konveyör sistemi imâli ve montajı işinin 63.000 Euro+KDV iş bedeli karşılığında yapılması konusunda anlaştıklarını, sistemin 21/02/2015 tarihinde davalı şirkete teslim edildiği halde iş bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %20 oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının eksik ve ayıplı ifada bulunduğunu, hatların teklife uygun şekilde üretilmediği gibi, kurulumun da tamamlanmadığı halde 23.452,50 Euro ödeme yapıldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; konveyör sisteminin dört hat şeklinde davalı şirkete 21/02/2015 tarihinde teslim edildiği ve yapılan işe ilişkin 05/06/2015 tarihli faturanın düzenlendiği, tespit edilen ayıplar açık ayıp niteliğinde olup, yasal süresi içinde ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, takibe vaki itirazın iptali ile 173.877,49 TL (50.887,50 EURO) üzerinden takibin devamına, davalı borçlunun 34.775,49 TL icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine dair verilen kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 25.03.2021 tarih, 2019/710 Esas ve 2021/460 Karar sayılı kararı ile davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK’nun 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı tarafından hazırlanan 07.11.2014 tarihli teklifte çapak taşıma ve konveyör sistemi ile kurulum bedeli 68.206 Euro+KDV olarak belirlenmiş, davalının 18.11.2014 tarihli mail ekine göre ise iş bedeli 63.000 Euro+KDV olarak kararlaştırılmış olup, davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Tarafların kabulünde olan teklif belgesi ile yapılması kararlaştırılan işler toplam olarak kararlaştırıldığından 6098 sayılı TBK’nın 480. maddesinde ifade edilen götürü bedelli sözleşmedir. Dairemizin içtihatları ve yerleşik uygulamalarında götürü bedelli işlerde işin tamamının yapılmamış olması halinde hakedilen bedelin, gerçekleştirilen imalâtın işin tamamına göre fiziki oranının tespit edilerek, bu oranın götürü bedele uygulanarak hesaplanacağı kabul edilmektedir.
Mahkemece süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı gerekçesi ile toplam 74.340,00 Euro iş bedelinden 23.452,50 Euro ödeme düşülerek bakiye 173.877,49 TL (50.887,50 EURO) bakımından davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; teklif belgesinde dört adet hattın fiyatı ile bu hatlara ilişkin kablo, işçilik ve panoların fiyatının ayrı şekilde belirlendiği, dosya kapsamından sözleşme gereği imâl edilmesi gereken dört hattın 21.02.2015 tarihli sevk irsaliyesi ile davalı şirkete teslim edildiği, ancak sadece bir hattın kurulumunun yapıldığı anlaşılmıştır.
O halde mahkemece yapılacak iş; davacı yüklenicinin işin bir kısmı için kurulum yapmadığı gözetilerek ve kurulum bedelinin sözleşme bedeli içindeki oranı tespit edilerek, işin fiziki tamamlanma oranının bulunup, bu oranı sözleşme bedeli olan 63.000 Euro+KDV götürü bedele uygulamak suretiyle yüklenicinin sözleşme kapsamında hak ettiği iş bedelini bulmak ve bulunan iş bedelinden 23.452,50 Euro ödemenin mahsubundan sonra taleple bağlı kalınarak hüküm kurmaktan ibarettir. Açıklanan nedenlerle kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kabulü ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 25.03.2021 tarih, 2019/710 Esas ve 2021/460 Karar sayılı kararı kaldırılarak, ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, HMK 373/1. maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı yararına takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine,
25.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.