Esas No: 2021/10278
Karar No: 2022/2817
Karar Tarihi: 24.03.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/10278 Esas 2022/2817 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2021/10278 E. , 2022/2817 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm müteveffa ... mirasçıları tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 28.09.2021 günü temyiz eden davacı ... bir kısım mirasçıları vekili Av. ... ile karşı taraf davalı ... mirasçıları vekili Av. ... geldiler. Davacı erkek mirasçısı ... ile ...'ye usulüne uygun şekilde tebligat yapılamadığı görüldü. Davacılar vekili Av. ... söz aldı. Biz murafaa istemimizden vazgeçiyoruz, dosya üzerinden karar verilsin dedi. Beyanı okundu imzası alındı. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Taraflarca Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi kapsamında açılan karşılıklı boşanma davalarının yargılaması sırasında, davacı davalı erkek ... boşanma hükmü kesinleşmeden 25/08/2016 tarihinde vefat etmiş, mirasçıları Türk Medeni Kanunu’nun 181. maddesi kapsamında davaya devam etmiş, İstanbul Anadolu 15. Aile Mahkemesinin 2018/825 esas, 2019/127 karar sayılı ilamı ile Davacı ...’nin davaların temyiz aşamasında 25/08/2016 tarihinde vefatı nedeniyle tarafların boşanma davalarının konusuz kaldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu olması sebebiyle TMK 181. maddesi gereğince karşı davacı ...'nin mirasçılık hakkının devamına şeklinde hüküm kurulmuştur.
Davacı davalı ...’nin mirasçılarının temyizi üzerinde Dairemizin 15.10.2019 tarih ve 2019/5087 esas, 2019/10151 karar sayılı ilamı ile Türk Medeni Kanunu'nun 181. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, boşanma davası devam ederken eşlerden birinin ölümü halinde ölen eşin mirasçılarına, diğer eşin kusurunun tespiti için davaya devam etme hakkı tanıdığı, bu durumda ölen eşin mirasçılarından herhangi birisinin davayı devam ettirmesi ve diğer eşin kusurlu olduğunun sabit olması halinde, sağ eş maddenin birinci fıkrasında belirtildiği gibi ölenin eşi sıfatıyla yasal mirasçısı olamayacağı ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendisine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça kaybedeceği, madde gerekçesinde de "Ölenin mirasçılarından birinin devam ettirdiği davanın, boşanmaya yönelik olmayacağı, devam edilen davada, diğer eşin kusurlu olup olmadığının karara bağlanacağı” hususunun belirtildiği, bu nedenle Türk Medeni Kanunu'nun 181. maddesi uyarınca mirasçılar tarafından kusur tespitine yönelik olarak devam ettirilen davada sağ kalan eşin kusurunun bulunup bulunmadığının tespitine yönelik karar verilmesi gerekirken "Tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu olması sebebiyle TMK'nın 181. maddesi gereğince karşı davacı ...'nin mirasçılık hakkının devamına" şeklinde karar verilmesinin doğru olmadığından bahisle hükmün bu yönden bozulmasına, boşanma davalarının konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hükmün ise onanmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak bu kez, Türk Medeni Kanunu’nu 181. maddesi uyarınca, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda müteveffa her iki tarafın da kusurlu olduğunun tespitine şeklinde hüküm kurulmuştur.
Hüküm davacı-davalı ... mirasçıları tarafından temyiz edilmiştir.
1-Müteveffa ...’nin kusur belirlemesine ilişkin temyiz dilekçesinin incelenmesinde;
Dava açmakta olduğu gibi, kanun yoluna başvurmada da hukuki yarar bulunmalıdır (HMK m.114/1-h).
Bozma ilamına sonrasında, ilk derece mahkemesince 2020/424 esas sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama sırasında 14.01.2020 tarihinde davalı davacı ... de ölmüş, mirasçıları davaya devam etmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda her iki tarafın da kusurlu olduğu hüküm altına alınmış, davalı davacı ... mirasçıları tarafından, davalı davacı ...’nin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurlu olduğuna ilişkin hüküm temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. O halde artık davacı davalı ... mirasçılarının davalı davacı ...’nin kusuru bulunduğuna ilişkin kesin hükmü temyiz etmelerinde hukuki yararları bulunmadığı anlaşılmakla temyiz dilekçesinin bu yönden reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacı-davalı mirasçılarının, müteveffa ...’nin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurlu bulunduğuna ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Uyulmasına karar verilen bozma ilamımızda da açıklandığı üzere, Türk Medeni Kanunu'nun 181. maddesinin 2. fıkrası, boşanma davası devam ederken eşlerden birinin ölümü halinde ölen eşin mirasçılarına, diğer eşin kusurunun tespiti için davaya devam etme hakkı tanır. Bu hak kapsamında mirasçı yahut mirasçılar tarafından devam eden davada, sağ kalen eşin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurlu olduğunun sabit kabul edilmesi halinde, sağ eş maddenin birinci fıkrasında belirtildiği gibi ölenin eşi sıfatıyla yasal mirasçısı olamayacak ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendisine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça kaybedecektir. Mirasçı yahut mirasçılar tarafından devam eden davada sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda herhangi bir kusurunun bulunmadığının tespit edilmesi halinde ise, sağ kalan eş bu kez ölen kişinin eşi sıfatıyla yasal mirasçı olacaktır. Bu kapsamda ölenin mirasçılarından birinin devam ettirdiği dava sağ kalan eşin ve ölenin mirasçıları arasında münhasıran miras hukukuna ilişkin olup, evlilik ölüm ile sona erdiğinden artık aile hukukunun kapsamı dışında kalır.
Bu nedenle Türk Medeni Kanunu’nun 181. maddesi uyarınca yapılan yargılama, yalnızca evliliğin eşlerden birinin ölümü ile son bulması halinde sağ kalan eşin miras hakkının bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir. Buna karşın, mezkur Kanun’un 181. maddesi kapsamında devam edilen dava sırasında, sağ kalan diğer eşin de vefat etmesi durumunda ise, ilk ölen eş, ikinci eşin öldüğü tarih itibari ile hayatta bulunmadığından, ilk ölen eş, kendisinden sonra ölen eşinin mirasçısı da olamayacaktır. Dolayısıyla ilk ölen eşin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurunun bulunup bulunmadığının tespit edilmesinde hukuki yarar olmadığı nazara alınmaksızın, müteveffa davacı davalı ... yönünden de kusur tespiti yapılması doğru olmayıp hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Müteveffa ...’nin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurlu olduğuna ilişkin hükme yönelik temyiz dilekçesinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, müteveffa ...’nin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurlu olduğuna ilişkin hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 24.03.2022 (Prş.)