Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/739 Esas 2022/2972 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/739
Karar No: 2022/2972
Karar Tarihi: 28.03.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/739 Esas 2022/2972 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi, bir boşanma davasında verilen kararı incelerken, davalı tarafın birden fazla avukat ile temsil edildiği durumlarda tebligatın bir avukata yapılmasının yeterli olduğunu ancak vekâlet belgesindeki noksanlıkların tamamlanması halinde ikinci avukatın da temsil yetkisi olduğunu belirtmiştir. Kararda ayrıca, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11/2 maddesi ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 56/5 maddesi açıklanarak, avukatların ve avukatlık ortaklıklarının başka birine tevkil etme yetkisini haiz oldukları vekâletnameleri kapsayan bir başka avukata veya avukatlık ortaklığına vekaletname yerine geçen yetki belgesi verebilecekleri belirtilmiştir. İlgili davada, davalı tarafın yasal süresinden sonra yapılan istinaf başvurusunun reddedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
2. Hukuk Dairesi         2022/739 E.  ,  2022/2972 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından kendi boşanma davasının reddi ve kusur belirlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11/2 maddesinde "vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağı, vekilin birden çok olması durumunda bunlardan birine tebligat yapılmasının yeterli olduğu, tebligatın birden fazla vekile yapılması durumunda, bunlardan ilkine yapılan tebliğin asıl tebliğ tarihi sayıldığı" düzenlenmiştir.
    1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 56/5 maddesinde de "Avukatlar veya avukatlık ortaklığının başkasını tevkil etme yetkisini haiz oldukları bütün vekâletnamelerini kapsayacak şeklinde bir başka avukata veya avukatlık ortaklığına vekaletname yerine geçen yetki belgesi verebilecekleri, bu yetki belgesinin vekaletname hükmünde olduğu" düzenlenmiştir.
    Somut uyuşmazlıkta; davalı tarafından vekil tayin edilen Av. ...’un, aldığı vekâletnamedeki tevkil yetkisine dayanarak düzenlediği yetki belgesi ile Av. ...’yu Avukatlık Kanunu’nun 56 ncı maddesi gereği (vekaletname yerine geçmek üzere) vekil tayin ettiği görülmüştür. Verilen yetki belgesinin vekâlet hükmünde olmasının bir sonucu olarak davalı kadının birden fazla avukat ile temsil edildiği anlaşılmaktadır. Bölge adliye mahkemesince; H.M.K'nun 74.maddesinde, davaya vekalet halinde özel yetki içeren hallerin düzenlendiği, kişiye sıkı sıkıya bağlı hakları içeren davalarında özel yetkiyi içeren hallerden olduğunun belirtildiği, davalı vekili Av.... vekaletnamesinin H.M.K'nun 74. maddesinde belirtilen şekilde kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olan boşanma davası hususunda özel yetki içermediği, fotoğrafının bulunmadığı gerekçesi ile eksikliğin giderilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ve davalı vekili tarafından özel yetki içeren fotoğraflı vekaletnamenin sunulduğu görülmüştür. Vekâletnamedeki şekil noksanlığının sonradan tamamlanması ilk vekaletnameyi geçersiz hale getirmediği gibi buna dayanarak verilen yetki belgesini de geçersiz hale getirmez.
    Bu açıklamalara göre; vekilin birden çok olması durumunda bunlardan birine tebligat yapılmasının yeterli olduğu, tebligatın birden fazla vekile yapılması durumunda, bunlardan ilkine yapılan tebliğin asıl tebliğ tarihi sayılacağı hükmü gereği, 29.12.2020 tarihli ilk derece mahkemesi kararının, 31.01.2021 tarihinde, yetki belgesi uyarınca vekâlet görevi devam etmekte olan, davalı vekili Av. ...’ya tebliğ edildiği ancak 31.03.2021 tarihinde Av. ... ve Av. ... tarafından yasal süresinden sonra istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır. Buna göre; davalı kadının yasal süresinden sonra yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 28.03.2022 (Pzt.)

    Hemen Ara