Esas No: 2021/1324
Karar No: 2022/2863
Karar Tarihi: 25.05.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1324 Esas 2022/2863 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/1324 E. , 2022/2863 K.Özet:
Davacılar, kooperatiften aldıkları hisseler karşılığında kendilerine tahsis edilen villaların tapu kayıtlarının başkaları adına tescil edilmesi nedeniyle kooperatife tazminat davası açmışlardır. Mahkeme dava husumet yokluğundan reddetmiş, ancak Yargıtay'ın bozma kararı sonrası yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir. Dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.
Kanun maddesi: 6100 sayılı HMK'nın 373/6. maddesi - \"Davanın esastan reddi veya kabulünü içeren bozmaya uyularak tesis olunan kararın önceki bozmayı ortadan kaldıracak şekilde yeniden bozulması üzerine alt mahkemece verilen kararın temyiz incelemesi, her hâlde Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılır.\"
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hüküm davacılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. 25.05.2022 tarihinde davacılar vekilleri Avukat ... ve Avukat .... gelmiş, tebligata rağmen başka gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar vekili, müvekkillerinden ...'ın dava dışı ....'dan, ....'in ise yine dava dışı ...'ndan 05.09.1994 no.lu devir sözleşmesiyle davalı kooperatif hissesi satın aldıklarını ve kooperatife üye olduklarını, çekilen kur'a neticesinde kendilerine 607 parsel üzerinde denize bakan tarafta 2 adet villanın müvekkiline teslim edildiğini ancak 3. kişilerce açılan davalar sonucu taşınmazların dava açan bu kişiler adına tescil edildiğini, kooperatifin üyelik karşılığı 2 adet villayı müvekkillerine tahsis edemediği için bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili kooperatif ile dava dışı yükleniciler ... ve .... arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmeye istinaden yüklenicilere isabet eden yerlerin kimlere tahsis edileceğinin yükleniciler tarafından kooperatife bildirildiğini, bu kişilerin arasında üyeliklerini davacılara devreden .... ve ....'nun da bulunduğunu, üyeliğin bu şekilde oluşturulduğunu, yüklenicilere tahsis edilen bu yerlerin daha sonra yükleniciler tarafından açılan dava ile tapularının mahkeme kararı ile yüklenicilere tescil edildiğini müvekkiline husumet düşmeyeceğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece davanın husumet yokluğundan reddine dair verilen kararın Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 02.03.2012 tarihli ve 2011/3395 Esas, 2012/1607 Esas sayılı ilamı ile bozulmuş mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacıların kooperatif üyesi oldukları, kooperatifte davacılara verilecek bağımsız bölüm bulunmadığı, yapılan aidat ödemeleri nazara alınarak 30.000 TL tazminat davalıdan tahsiline dair verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2016/3661 E., 2019/1825 K. sayılı ilamı ile davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden ise davacıların dava dışı ... ve ...'ndan kooperatif hissesi alarak kooperatife üye oldukları sabit olduğu, üyeliği davacılara devredenlerin üyelikleri kooperatif ile dava dışı yükleniciler .... ve .... arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden oluştuğu, bu sözleşmeye göre davalı kooperatif yüklenicilere tahsis ettiği bağımsız bölüm karşılığında davacılara devredilen üyelikleri oluşturduğu, Davacıların devraldığı üyelikler baştan beri belirli olduğu, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yüklenicilerin edimlerini yerine getirmesi halinde davacılar kooperatiften dava konusu bağımsız bölümlerin tapu kaydını olmazsa bedelini talep edebilecekleri, yüklenici davacıların açtığı davanın mahkemece dava kabul edilerek taşınmaz tapusu yükleniciler adına tescil edildiği, kooperatifin ediminin ortağına bir bağımsız bölüm tahsis etmek olduğu, davacıların kooperatifteki ortaklık statüsü ve sonuçta elde edecekleri bağımsız bölüm yüklenicilerin edimine bağlı ve yükleniciye verilecek bağımsız bölümle sınırlı olduğu, yüklenici davacıların temlik etmiş olduğu hakkı temliği saklayarak dava yoluyla elde etmiş olduğundan aynı hakka dayanarak davacıların kooperatiften talepte bulunmaları mümkün olmayacağı, kooperatifin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle yükleniciye vermeyi vaadettiği bağımsız bölümlerle ortaklık nedeniyle taahhüt altına girdiği ifa iç içe girmiş olduğundan yüklenicilere karşı edim yerine getirilmiş olmakla kooperatifin borcunun kalmadığı, davacıların kooperatife aidat ödeme taahhüdünün varlığı gözönüne alındığında bu aidatın ödenmiş olsa dahi genel gider aidatı olduğunun kabulü gerektiği, kaldı ki davacılar tarafından diğer ortaklardan talep edilen kadar aidat ödenmediği mahkemece davacıların kooperatiften talep edebilecekleri bir edim bulunmadığı yapılan yargılama ile sabit olmasına rağmen bozmaya yanlış mana verilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı belirtilerek, kararın bozulmasına karar verilmiş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK'nın 373/6. maddesinde "Davanın esastan reddi veya kabulünü içeren bozmaya uyularak tesis olunan kararın önceki bozmayı ortadan kaldıracak şekilde yeniden bozulması üzerine alt mahkemece verilen kararın temyiz incelemesi, her hâlde Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılır." hükmü yer almaktadır. Anılan yasal düzenleme nedeniyle temyiz incelemesinin yapılabilmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 25.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.