Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/1437 Esas 2022/2955 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi, karşılıklı boşanma davasında ilk derece mahkemesinin hükümünün temyiz edilmesi üzerine davacı kadının davanın kabulü yönünde karar verip kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve kendi tazminatlarının reddi hakkındaki kararı bozdu. Bölge adliye mahkemesi kararında, gerekçe ve hüküm arasında yaratılan çelişkinin tek başına bozma sebebi olduğu belirtildi. Kararda yer alan kanun maddeleri aşağıdadır:
-Türk Medeni Kanunu (TMK) Madde 166, 168, 169, 174, 175, 178, 179, 181, 184, 185
-Türk Borçlar Kanunu (TBK) Madde 51

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve kendi tazminatlarının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince davanın kabulüne ve ferilere ilişkin hüküm kurulmuş; ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesi, tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar vermiştir.
Bölge adliye mahkemesi kararının gerekçesinde; tarafların Uşak 1. Aile Mahkemesinin 2016/497 Karar sayılı dosyası ile boşanma davası açtığı ve davadan feragat ettikleri, bu davadan sonra tarafların bir araya geldiğinden bahisle, erkeğe yüklenen "Düzenli bir işte çalışmayarak birlik görevlerini yerine getirmemesi, evin ihtiyaçlarını karşılamaması, eşine hakaret ve küfür etmesi, eşi ve çocuklarına ilgisiz davranması, geceleri eve geç saatte gelmesi ve çocuklarıyla eşini baba evine yollaması" kusurlarını çıkartmış ve bu şekilde kusur düzeltmesi yaptığı halde, kararın hüküm kısmında tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmek suretiyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmıştır. Gerekçe ve hüküm arasında yaratılan bu çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 28.03.2022 (Pzt.)