Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/1161 Esas 2022/2999 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1161
Karar No: 2022/2999
Karar Tarihi: 28.03.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/1161 Esas 2022/2999 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2022/1161 E.  ,  2022/2999 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri, nafakalar ve velayet yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı, reddedilen nafakalar, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti ile kadının kabul edilen ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Davalı-davacı erkeğin kadının ziynet alacağı davasının kabul edilen kısmına yönelik temyiz dilekçesinin incelemesinde;
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-b bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 44 üncü maddesi ile 6100 sayılı Kanun’a eklenen Ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının(HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür. Karar tarihi itibariyle bu miktar “78.630,00TL” olarak belirlenmiştir.
    Kadının ziynet alacağı talebinin 74.000,00 TL’si kabul edilmiş olup, bölge adliye mahkemesince ziynet alacağı talepleri yönünden verilen karar kesindir. Bu nedenle, erkeğin kadının ziynet alacağı davasının kabul edilen kısmına dair temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalı kadının tüm, davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    3-Davacı-davalı kadın tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası ile, davalı-davacı erkeğin açtığı aynı hukuki sebebe dayalı birleşen boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğundan bahisle; her iki davanın da kabulüne karar verilerek ferilere hükmedilmiştir. Hükme karşı taraflarca diğer tarafın davasının kabulü ve feriler yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve bölge adliye mahkemesi istinaf başvurularının esastan reddine karar vermiştir. Hüküm yukarıda belirtilen nedenlerle temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davalı-davacı erkeğe yüklenen “eşi ile vakit geçirmediği” vakıasına dair tanık beyanlarının soyut olduğu ve bu kusurlu davranışın ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda sadakatsiz davranan ve eşine hakaret eden davacı-davalı kadın tam kusurludur. O halde, davacı-davalı kadının davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    4-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı erkek yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî (TMK m. 174/1) ve manevî (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple davalı-davacı erkeğin kadının kabul edilen ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE, bölge adliye mahkemesi hükmünün yukarıda (3.) ve (4.) bentlerde gösterilen sebeplerle KALDIRILMASINA ve ilk derece mahkemesi hükmünün BOZULMASINA, bozma sebebine göre kadının davasında vekâlet ücreti ve yargılama giderleri yönünden yeni hüküm tesis edileceğinden, erkeğin bu hususlara yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi ile hükmün (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Gurbet'e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran İsa'ya geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 28.03.2022 (Pzt.)

    Hemen Ara