Esas No: 2022/1190
Karar No: 2022/3000
Karar Tarihi: 28.03.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/1190 Esas 2022/3000 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/1190 E. , 2022/3000 K.Özet:
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi, bir karşılıklı boşanma davasında hüküm vermiştir. Davalı-davacı erkek, tanığı dinletmemiş ve sadece dinlenen tanıklarla hüküm kurulmuştur. Ancak Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre, gösterilen tanıkların bir kısmının dinlenilmesi yeterli ise geri kalanları dinlemek zorunda değillerdir. Bu durumda, adı geçen tanıkların dinlenmemesi için, geri kalan tanıklarla ispat edilecek hususun yeterince aydınlanmış olması gerekir. Hüküm, eksik inceleme yapılarak verilmiştir ve davacı-davalı tanığın dinlenilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, bölge adliye mahkemesi kararı kaldırılmış ve ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. Ancak, diğer temyiz itirazlarına ilişkin şimdilik incelenmemiştir. Kanun maddeleri olarak Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 196., 241., 243. ve devamı maddeleri vurgulanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından kendi davasının reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davalı-davacı erkek karşı dava dilekçesi ile delil dilekçesinde “...” isimli kişiyi tanık olarak göstermiştir. Davacı-davalı kadın, yargılama sürecinde ve 18/09/2018 tarihli son duruşmada aynı kişinin dinlenmesini talep etmiş ve bu talep, tanığın isminin kadının delil dilekçesinde olmadığından bahisle, reddedilmiştir. Delil gösteren taraf, karşı tarafın açık izni olmadıkça, o delile dayanmaktan vazgeçemez(HMK m. 196). Tanıklar, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 241. maddesinde belirtilen koşulların gerçekleşmiş olması durumu hariç olmak üzere, açıkça vazgeçme ve karşı tarafın açık izni olmadıkça dinlenmek zorundadır. Başka bir anlatımla, gösterilen tanıklardan bir kısmının tanıklığı ile ispat edilmek istenilen husus hakkında yeter derecede bilgi edinildiği takdirde, geri kalanların dinlenilmemesine karar verilebilir. Buna göre, adı geçen tanıkların dinlenilmemeleri için, dinlenen tanıklarla ispat edilmek istenen hususun yeter derecede aydınlanmış olması gerekir. Böyle değilse bu hükme dayanılarak mahkeme tanığı dinlemekten kaçınamaz. Davalı-davacı erkek, 18/09/2018 tarihli son duruşmada kendi delil listesinde yer alan tanığın dinlenmemesini talep etmiş ve davacı-davalı kadın da dinlenmesini isteyerek vazgeçmeye muvafakat etmediği gibi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 241. maddesi koşulları da oluşmamıştır. Davalı-davacı erkek tanığının dinlenilmeden hüküm kurulmuş olması hukuki dinlenilme hakkına aykırı olup, önemli bir usul hatasıdır.
Açıklanan sebeple, davalı-davacı tanığı ...i’nin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 243. vd maddeleri uyarınca usulüne uygun şekilde dinlenip, tüm deliller birlikte değerlendirilerek, gerçekleşecek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeplerle temyiz edilen bölge adliye mahkemesi hükmünün KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi hükmünün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 28.03.2022 (Pzt.)