Esas No: 2021/1338
Karar No: 2022/2869
Karar Tarihi: 25.05.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1338 Esas 2022/2869 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/1338 E. , 2022/2869 K.Özet:
Davacı işi tamamlamış ama davalılar ödeme yapmamış. İcra takibi başlatılmış, davalılar itiraz etmiş ve takip durdurulmuş. Davacılar itirazın haksız olduğunu söyleyerek itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemişlerdir. Davalı yüklenici, sorumlu oyken arsa sahiplerinin sorumluluğu bulunmadığını savunmuş, diğer davalılar ise husumetin yükleniciye yöneltilmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Mahkeme, yapılan iş dikkate alınarak davacıların hakedilmiş olduğunu kabul edip davalılarda müteselsilen aynı borçtan sorumlu olduklarını belirleyerek davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak Yargıtay, davalı yüklenicinin bedelin tamamından sorumlu olması gerektiği ve arsa sahiplerinin hisseleri oranında sorumlu tutulmaları gerektiği karar vermiştir. Bu nedenle, karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: TBK 162, 4708 Sayılı Yapı Denetimi Kanunu.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hüküm davacı vekilince duruşmalı temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. 25.05.2022 gününde duruşma için tayin olunan günde tebligata rağmen taraflar adına gelen olmadığından temyiz incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalılar arasında yapı denetimi hizmeti sözleşmesi imzalandığını, müvekkili tarafından işin %90'ının da tamamlanmış olduğunu, sözleşme tarihinden 3 yıl geçmesine rağmen davalının hiçbir ödemede bulunmadığını, davalılar aleyhine icra takibine geçildiğini, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, davalıların haksız itirazlarının iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Sanayi ve Tic. Ltd. Şti., diğer davalıların yapı denetim firmasına karşı sorumluluklarının olmadığını, müvekkili şirketin davanın muhattabı olduğunu, davacı şirket ile hizmet bedelinden %40 oranında indirim yapılacağının kararlaştırıldığını, daha önceden yapılan 35.590,47 TL ödemenin mahsup edilmeden takibe başlandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar vekili; husumetin ... Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.'ne yöneltilmesi gerektiğini, müvekkillerine husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan iş nazara alınarak, 169.632,45 TL'nin davacılar tarafından hakedildiği, sözleşme tarafının arsa sahipleri olduğu gerekçesiyle davanın ... Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. dışındaki diğer davalılar yönünden kabulüne dair verilen kararın davacı vekili ve davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2015/8959 E., 2017/580 K. sayılı ilamı ile her ne kadar sözleşmenin yapı denetim şirketi ile arsa sahipleri arasında yapılması kanunen şart olup muhatap arsa sahipleri ise de; diğer davalı yüklenici borcun tarafı olduğunu kabul ettiğinden mahkemece bu davalı yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, sözleşmenin tarafı olmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden bozulmuş, davalılar vekilinin karar düzeltme isteminde bulunması üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2017/1700 E., 2018/3192 K. sayılı ilamı ile TBK 162 uyarınca müteselsil borçluluk ya sözleşmeden ya da kanundan kaynaklandığı, 4708 sayılı Yapı Denetimi Kanunu'nda arsa sahiplerinin müteselsil borçluluğu öngörülmediği, sözleşme ile de arsa sahipleri böyle bir yükümlülük altına girmedikleri, hisseli malik olan arsa sahipleri hisseleri oranında yapı denetim ücretinden sorumlu tutulması gerekirken, müteselsilen sorumlu tutulması doğru olmadığı belirtilerek, davalı tarafın karar düzeltme talebinin belirtilen konu ile sınırlı kabulüyle, önceki bozma ilamına ilave olarak belirtilen yönden davalılar yararına bozulmasına karar verilmiş mahkemece uyulan bozma ilamına göre takip konusu olan borçtan davalıların sorumluluğunun bilirkişi raporunda belirtilen davalıların hisseleri oranında takip konusu borçtan sorumlu oldukları gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava yapı denetim sözleşmesi nedeni ile ödenmeyen bedele yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yalnızca davalı arsa sahipleri yönünden verilen kararın temyiz edilmesi üzerine davalı yüklenici şirketin kabul beyanı dikkate alınarak bu davalı yönünden de kabul kararı verilmesi gerektiği ve arsa sahiplerininde hisseleri oranında sorumlu tutulmaları gerektiği belirtilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de bozma ilamına yanlış anlam verilerek tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile yüklenicinin yapı denetim sözleşmesi bedelinin tamamından, arsa sahibi davalıların ise sözleşme tarihindeki hisseleri oranında hisselerine isabet eden bedelden sorumlu olacakları dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 25.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.