Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1342 Esas 2022/2887 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1342
Karar No: 2022/2887
Karar Tarihi: 26.05.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1342 Esas 2022/2887 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davası sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekili, sözleşme gereği yapılması kararlaştırılmış olan imalat artışından dolayı yüklenicinin fazladan harcama yaptığını ileri sürerek, taşınmazdan hak ettiği hissenin iptali ve adına tescilini talep etmiştir. Mahkeme, taşınmazda hak kazandığı hissenin %32,11 oranında olduğunu belirterek davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, arsa sahibinin yaptığı masrafa karşılık mahkemece tespit edilecek orandan %15 hissenin arsa sahibine iade edileceği kararlaştırıldığı belirtilerek, tüm arsanın %15'inin arsa sahibine devri benimsenmiş gibi hesap yapılmasının doğru olmadığı ve hükmün bu nedenle bozulduğu kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri: Madde 6100, Madde 249.
6. Hukuk Dairesi         2021/1342 E.  ,  2022/2887 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm davacı vekilince duruşmalı temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. 26.05.2022 günde davacı asil ... ve vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ....'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.


    - K A R A R -

    Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve 14.01.2004 tarihli protokol gereğince, davacı yüklenicinin, sözleşme konusu inşaatın otele dönüştürülmesi nedeniyle fazladan harcama yaptığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazdan müvekkilinin hakettiği % 65 hissesinin iptali ile adına tescilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiş, Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 17.11.2015 günlü, 2015/341 E., 2015/7363 K. sayılı ilamı ile, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazları reddedilerek, sözleşme ve proje dışı imalat artışının ne kadar olduğu ve bunda tarafların katkısının ne miktarda bulunduğunun tespitinde zorunluluk bulunduğu, bilirkişi kurulu raporunda, dosya kapsamı ve taraf kabullerine göre açıkça arsa sahibince yapıldığı anlaşılan camekan imalatı ile A blok havuzunun kapalı hale getirilmesi, imalatlarının yüklenici tarafından yapılmış gibi hesaplanmasının hatalı olduğu, kabule göre de A blok havuzunun kapalı hale getirilmesinin ve arsa sahibince yapıldığı konusunda çekişme bulunmayan mini kulüp imalatının imara aykırılık oluşturup oluşturmadığı ve oluşturuyorsa bu aykırılığın giderilip giderilemeyeceği incelenmeden hesap yapılmasının hatalı olduğu, arsa sahibince yapıldığı belirlenen A blok çatı arasındaki imalat hakkında, belediyeden gelen yazıda, turizm tesislerinde mevcut imar planına göre oluşan inşaat alanının % 20 oranında artırılabileceği ve bu artışın çatı arası olarak kullanabileceğinin bildirildiği, bu alandaki imalatın toplamda nazara alınması gerekirken, hesaba katılmamasının doğru olmadığı gerekçeleriyle bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, taraflar arasında gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı bina inşaat sözleşmesi yapıldığı, daha sonradan bunun yapımından vazgeçilip taşınmaz üzerine otel yapılmasının kararlaştırıldığı ve 14/01/2004 tarihli protokolün düzenlendiği, bu protokole göre imalat artışından dolayı yüklenici davacıya devri gereken arsa payı oranındaki değişikliğin tespiti için mahkemeye müracaat edileceği ve mahkemenin belirleyeceği hisse oranından % 15 payın davalının elinde bulunan ve davacı tarafından kendisine verilen senetlerin iade edilmesi karşılığında arsa sahibine devredileceğinin kararlaştırıldığı, davacının taşınmazdan alması gereken hissenin % 47,11 oranında olduğu, dosyaya sunulan senetlerin davacıya teslimi karşılığında taşınmazın % 15'lik hissesinin davalıya verilmesi gerektiği, buna göre davacının taşınmazda hak kazandığı hissenin % 32,11 oranına tekabül ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilâmı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2- Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı yüklenici hissesinin tespiti ve tescili istemine ilişkindir.
    Mahkemece taraflar arasındaki sözleşme uyarınca arsa paylarının hesaplanması amacıyla bilirkişi raporu alınmış ve yapılan incelemede hesaplamanın doğru olduğu anlaşılmıştır. Ancak taraflar arasındaki 14.01.2004 tarihli protokolde, arsa sahibinin yaptığı masraf karşılığının mahkemece tespit edilecek orandan %15 hissenin arsa sahibine iade edilecek senetler karşılığında verileceği kararlaştırılmıştır. Bu %15 oranının mahkemenin tesbit ettiği oranın %15'i olması gerekirken tüm arsanın %15'inin arsa sahibine devri benimsenmiş gibi hesap yapılması doğru görülmemiştir. Bilirkişi raporunda taşınmazın tamamı 100 hisse olarak kabulü ile tespit edilen yükleniciye düşen arsa payı %47.11 olup bunun %15i olan %7.06'nın bu paydan düşülmesi sonucu taşınmazın %40.04'ünün davacıya ait olduğunun kabulüne karar verilmesi gerekirken yukarıda yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacı yararına takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karara karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 26.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara