Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/1115 Esas 2022/3150 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi, bir boşanma davasında verilen kararın temyiz edilmesi sonucunda, mahkemenin hüküm fıkrasında maddi bir hata tespit edilerek düzenleme yapıldığının belirtildiği kararını değerlendirmiştir. Mahkeme, kararın düzeltilmesi sonucunda davacı erkeğin vefat ettiğinin belirlendiğini, dolayısıyla evlilik birliğinin ölümle sona erdiğini ve davada rol alacak mirasçıların belirlenmesi gerektiğini vurgulamıştır. Bu nedenle, hüküm bozulmuş ve konusuz kalan boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davaya devam edilecek olan kusur belirlemesi bakımından, Türk Medeni Kanunu'nun 181/2. maddesi uyarınca bir karar verileceği belirtilmiştir.
Detaylı kanun maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi: \"Evlilik birliği, ortak hayatlarını sürdüremeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa veya taraflardan birinin görevini kötüye kullanması veya haysiyetsiz hayat sürmesi sebeplerinden birinin varlığı hâlinde her eş, boşanma davası açabilir.\"
- Türk Medeni Kanunu'nun 181/2. maddesi: \"Eşlerden birinin ölümü veya hükmen hükümsüz veya geçersiz olmaları halinde, evlilik sebebine dayalı talepler, önceki eylem ve olaylardan eşlerden her birinin kendi lehine olanlar dahil olmak üzere başka bir kimse tarafından ileri sürülebilir.\"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek mirasçıları tarafından 03/11/2021 tarihli asıl karar ile 02/12/2021 tarihli tavzih kararı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı erkek tarafından TMK’nın 166/1.maddesine dayalı açılan boşanma davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı kadının tam kusurlu olduğu belirtilerek davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş, hüküm davalı kadın tarafından tamamı yönünden istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda davalı kadının istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş, ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerektiği gerekçe kısmında belirtilmiş ise de, sehven "Davanın reddine" ibaresi hükme yazılmamıştır. Bölge adliye mahkemesince maddi hatanın düzeltilmesine dair verilen 02.12.2021 tarihli karar ile bölge adliye mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 2. bendine 6100 sy. HMK 305/A maddesi uyarınca "Davanın reddine" ibaresi eklenmiş, asıl karar ve tavzih kararı süresinde davacı erkek mirasçıları tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya arasına alınan nüfus kaydı ve ölüm belgesinden de anlaşılacağı üzere davacı erkek, bölge adliye mahkemesinin karar tarihinden sonra henüz karar kesinleşmeden 07.11.2021 tarihinde vefat etmiş, evlilik birliği ölümle sona ermiştir. Davacı erkeğin mirasçıları gerek bölge adliye mahkemesinin asıl kararına gerekse tavzih kararına karşı süresinde sundukları temyiz dilekçesi ile Türk Medeni Kanunu'nun 181/2. maddesi gereğince kusur belirlemesi yönünden davaya devam edeceklerini beyan etmişlerdir. Bu durumda mahkemece davacı erkeğin mirasçılarının davaya dahil edilerek, konusuz kalan boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm tesis edilmek ve kusur belirlemesi bakımından davaya devam edilmek suretiyle, sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurunun bulunup bulunmadığı hususunda bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen bölge adliye mahkemesinin asıl karar ve tavzih kararına ilişkin hükmünün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA bozma sebebine göre davacı erkek mirasçılarının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.31.03.2022 (Per.)