Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/1033 Esas 2022/3198 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1033
Karar No: 2022/3198
Karar Tarihi: 04.04.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/1033 Esas 2022/3198 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Boşanma davasında, çocukların velâyeti konusunda çocukların menfaatinin gözetilmesi gerektiği ve çocukların görüşleri önem taşımaktadır. Mahkemece yaşı nedeniyle idrak çağında bulunan ikiz çocukların, yargılama boyunca alınan iki farklı sosyal inceleme raporundaki beyanları ve mahkemece bizzat alınan beyanları değerlendirildiğinde, ısrarlı şekilde velâyetlerinin babalarına verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır. Bu sebeple ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine karar verilmesi gerekmektedir. Bunun yanı sıra, Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin 3 ve 6. maddeleri ve Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. maddesi gereği, çocuklara kendilerini ilgilendiren davalarda görüşlerini ifade etme hakkı tanınmalı ve çocukların üstün yararı gözetilmelidir. Mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 12. maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin 3 ve 6. maddeleri.
2. Hukuk Dairesi         2022/1033 E.  ,  2022/3198 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından kusur, karşı davanın kabulü, tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı, reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminatlar yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, velâyet, asıl davanın kabulü, reddedilen manevî tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı kadının tüm, davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yersizdir.
    2-Velâyet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır. Çocuğun bu konulardaki üstün yararını belirlerken; çocuk yetişkin biri olmuş olsaydı, kendisini ilgilendiren bir olayda, kendi yararı için ne gibi bir karar verebilecekti ise, çocuk için karar verine makamındaki kişinin de aynı yönde vermesi gereken karar; yani çocuğun farazi düşüncesi esas alınacaktır.
    Velâyet kamu düzenine ilişkin olup, resen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu nedenle, yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir.
    Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. maddesi ile Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin 3 ve 6. maddeleri iç hukuk tarafından yeterli idrake sahip olduğu kabul edilen çocuklara, kendilerini ilgilendiren davalarda görüşlerini ifade etmeye olanak tanınmasını ve görüşlerine gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir. Çocukların üstün yararı gerektirdiği takdirde görüşlerinin aksine karar verilmesi mümkündür. Velâyet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir.
    Mahkemece yaşı nedeniyle idrak çağında bulunan ortak çocukların velâyeti konusunda “sosyal inceleme raporu, annenin çocukları ile kalabilmek için iş değiştirmesi, çocukların eğitimi konusunda geleceğe yönelik düşünceleri ve tutumu çocukların menfaatine kabul edildiğinden küçüklerin henüz idrak yaşında olmaması bu yaşlarda küçük oyunlarla dahi ikna olabilecek halde olmaları nedeni ile küçüklerin beyanlarına itibar edilmediği” gerekçesi ile ortak çocukların velâyeti davacı anneye bırakılmış ise de; dava açıldığında idrak çağında olan ikiz müşterek çocukların, yargılama boyunca alınan iki farklı sosyal inceleme raporundaki beyanları ve mahkemece bizzat alınan beyanları değerlendirildiğinde, ısrarlı şekilde velâyetlerinin babalarına verilmesini talep ettikleri anlaşılmaktadır. Alınan uzman raporlarından ilkinde, ortak velâyete hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmış olup ikinci raporda ise velâyetlerin anneye verilmesi yönünde görüş bildirilmiştir. Uzman raporlarında babanın velâyet görevini yerine getirmesine engel olacak bir durum tespiti yapılmamıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

    SONUÇ: Yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,hükmün bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden ...'a yükletilmesine peşin alınan harcı mahsubuna ve 292.10 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran ...'a geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oy birliğiyle karar verildi. 04.04.2022 (Pzt.)



    Hemen Ara