Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/1032 Esas 2022/3434 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1032
Karar No: 2022/3434
Karar Tarihi: 11.04.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/1032 Esas 2022/3434 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi, karşılıklı boşanma davasıyla ilgili olarak verilen mahkeme kararını değerlendirdi. Kadının davasının kabul edildiği, erkeğin asıl davasının feragat nedeniyle reddedildiği, kusur belirlemesi yapıldığı ve manevi tazminat talebinin reddedildiği belirtildi. Davacı-davalı erkek tarafından kararın bazı bölümleri temyiz edilmiş olsa da, temyiz itirazlarının yersiz olduğuna karar verildi. Ancak, davalı-davacı kadının kendine ait davasından feragat etmesi nedeniyle boşanma davasının ferilerine ilişkin kararın bozulması gerektiği sonucuna varıldı. Toplamda 3 benttan oluşan kararda, HMK'nın 310/2 maddesi de vurgulanarak, feragat ve kabul beyanlarının hükmün verildiği tarihten sonra yapılması durumunda, dosyanın kanun yoluna başvurulmuş olmasına rağmen dosya kanun yolu incelemesine gönderilmemesi gerektiği belirtildi.
2. Hukuk Dairesi         2022/1032 E.  ,  2022/3434 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kendi birleşen davası hakkında karar verilmemesi, manevî tazminat talebının reddi,yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yersizdir.
    2- İlk derece mahkemesince; davalı-davacı kadın tarafından açılmış boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı-davalı erkeğin boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına,erkek lehine manevî tazminata hükmedilmiş, karar davalı-davacı kadın tarafından her üç dava yönünden istinaf edilmiştir.Bölge Adliye Mahkemesince kadının davasının kabulüne, erkeğin asıl davasının feragat nedeniyle reddine, eşit kusur sebebiyle erkeğin manevî tazmınat talebinin reddine, kadın ve ortak çocuk lehine nafakalara hükmedilmiş, kadının sair istinaf talepleri ise reddedilmiştir. Bu hüküm davacı-davalı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi,kendi birleşen davası hakkında karar verilmemesi, manevî tazmınat talebının reddi,yargılama gideri ve vekalet ücreti yönlerinden temyiz edilmiştir. Davacı-davalı erkek tarafından hükmün temyizinden sonra, davalı-davacı kadın sunduğu 30.12.2021 tarihli dilekçe ile kendi davasından feragat ettiğini bildirmiştir. Davalı-davacı kadın her ne kadar davasından feragat ettiğini bildirmişse de;bölge adliye mahkemesince, erkeğin birleşen davasında verilen boşanma hükmüne yönelik istinaf talebi reddedilerek kesinleşmiş olduğundan, davalı-davacı kadının feragat beyanı boşanma hükmü yönünden hukuken geçerli sonuç doğurmaz. Ancak davadan feragat, davanın ferilerini de kapsar. Bu nedenle kadının boşanma davasının ferilerine ilişkin feragat konusunda karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    3-Davalı-davacı kadın davasından feragat ettiğine göre erkeğin kusurlu davranışlarını affettiği, en azından hoşgörü ile karşıladığının kabulü gerekmektedir. Affedilen veya hoşgörülen olaylar erkeğe kusur olarak yüklenemez. Gerçekleşen bu durum karşısında, davalı-davacı kadının boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğunun kabulü gerekir. O halde;bu husus gözetilerek davacı-davalı erkeğin boşanmanın fer'i niteliğindeki talepleri yönünden karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi hükmünün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oy çokluğuyla karar verildi.11.04.2022 (Pzt.)



    KARŞI OY


    Davacı ... evvela 15.07.2015 tarihinde, bilahare ise 04.09.2015 tarihinde iki ayrı boşanma davası açmış; davalı-davacı ... ise öncelikle tefrik edilip daha sonra bu dava ile birleştirilen dilekçesi ile boşanma davası açmıştır.
    Davacı-davalı koca, 21.07.2015 tarihinde verdiği dilekçe ile 15.07.2015 tarihinde açtığı boşanma davasından vazgeçtiğini bildirmiştir.
    Davalı-davacı kadın ise ilk derece mahkemesi kararının kendisi tarafından tüm yönleriyle istinaf edilmesi ve bölge adliye mahkemesinin 02.11.2021 tarihinde karar vermesinden sonra fakat kararın temyiz edilmesinden önce verdiği 30.12.2021 tarihli dilekçe ile kendi davasından feragat etmiştir.
    Davacı-davalı kocanın bölge adliye mahkemesi kararını 07.01.2022 tarihinde temyiz etmesi üzerine dosya Dairemize gönderilmiştir.
    HMK’nın 310/2 maddesi gereğince feragat veya kabul, hükmün verilmesinden sonra yapılmışsa taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi, dosya kanun yolu incelemesine gönderilmez ve ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesince feragat veya kabul doğrultusunda ek karar verilir.
    Somut davada davalı-davacı kadının feragatı bölge adliye mahkemesince karar verilmesinden sonra, fakat davacı-davalı kocanın kararı temyiz etmesinden ve dosyanın Dairemize gönderilmesinden öncedir. Bu durumda, bölge adliye mahkemesince HMK’nın 310/2 maddesi gereğince feragat konusunda dosya Yargıtaya gönderilmeden bir karar verilmesi gerekmekle dosyanın bu gerekçe ile bölge adliye mahkemesine iade edilmesi ve bu aşamada temyiz incelemesi yapılmaması gerektiği görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmıyorum.

    Hemen Ara