Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/4754 Esas 2020/5759 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/4754
Karar No: 2020/5759
Karar Tarihi: 09.12.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/4754 Esas 2020/5759 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/4754 E.  ,  2020/5759 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Kumluca 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilen 13.04.2017 tarih ve 2014/257 E- 2017/178 K. sayılı kararın asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine , istinaf isteminin esastan kabulüne dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi"nce verilen 29.01.2019 tarih ve 2017/1757 E- 2019/112 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Asıl davada davacı vekili, davalının eczane sahibi olduğunu, davacının davalıya sattığı ilaç bedeli karşılığında aldığı bonolara dayalı başlattığı icra takiplerinin davalının imza inkarında bulunması nedeniyle iptal edildiğini, davalı tarafından davacı şirket yetkilisi hakkında sahtecilik ve dolandırıcılıktan yapılan şikayet sonrasında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğini, tahsil edilemeyen ilaç bedellerinin tahsili için cari hesaba dayalı olarak başlattığı icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, faturalara konu malların hiç birisini davalının teslim almadığını, davacının mal teslimini yazılı delil ile ispat etmesi gerektiğini, davacıya ait faturaları teslim alan davalı çalışanının davalının bilgisi ve rızası dışında faturaları davalının defterine kaydettirdiğini savunarak davanın reddi ile %20"den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Birleşen davada davacı vekili, cari hesaba dayalı alacağın tahsil için başlattığı icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davalı vekili davaya cevap vermemiştir.
    İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının satış faturalarının davalı defterlerinde kayıtlı olduğu ve davalının davacıya borçlu olarak gözüktüğü, davalının faturaların kendi çalışanı ... tarafından bilgisi dışında ticari defterlerine kaydettirildiğini beyan ederek bu konuda Kumluca C. Başsavcılığına yaptığı şikayet üzerine başlatılan soruşturma sonucunun beklenilmesini talep etmiş ise de davalı ile kendi çalışanı arasındaki iç ilişkinin davalı defterlerine kayıtlı faturalar yönünden davalının davacıya karşı olan sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağından ceza soruşturması sonucunun beklenmesinin gerekli bulunmadığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, 161.651,99 TL üzerinden itirazın kısmen iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına ve %20 icra inkar tazminatına, birleşen davada davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili istinafa başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince; tüm dosya kapsamına göre, davalının dava dışı kendi çalışanı ile ilgili sahtecilik ve dolandırıcılıktan yaptığı suç duyurusunun bu davada tarafların birbirini doğrulayan ticari defterlerine göre ispatlanan davacı alacağı yönünden davalının sorumluluğuna etki etmeyeceğinden davalı vekilinin ceza soruşturması sonucunun beklenmesine yönelik talebinin yerinde görülmediği, diğer taraftan davacı defterlerinde kayıtlı olup davalı defterlerinde kayıtlı olmayan ve mal teslimi ispat edilemeyen 12 adet toplam 3.841,34 TL bedelli faturalara yönelik talebin asıl davada, 2 adet toplam 137,74 TL bedelli faturalara yönelik talebin birleşen davada reddi gerekirken ilk derece mahkemesi tarafından bu hususun gözetilmemesi doğru olmayıp, davalı vekilinin bu konudaki istinaf başvurusunun yerinde olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, asıl davada davanın kısmen kabulü ile itirazın 157.810,65 TL yönünden iptaline ve takibin bu bedel üzerinden devamına, %20 icra inkar tazminatına, birleşen davada davanın kısmen kabulü ile itirazın 40.215,26 TL yönünden iptaline ve takibin bu bedel üzerinden devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    2-İstinaf mahkemesince asıl davada takibe konu cari hesap listesinde yer alıp davalı defterlerinde kayıtlı bulunmadığı bilirkişi raporunda saptanan 08.10.2012 tarihli 394,82 TL ve 193,34 TL bedelli faturalar ile 09.10.2012 tarihli ve 60,16 TL bedelli faturaya konu malların davalıya teslim edildiği ispat edilemediğinden bu faturalara yönelik talebin de reddi gerekirken bu hususun gözden kaçırılması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine,09.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara