Esas No: 2018/7551
Karar No: 2020/7994
Karar Tarihi: 08.12.2020
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/7551 Esas 2020/7994 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Yıkım ve Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davacıların davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... aleyhine açmış oldukları davanın pasif husumet nedeniyle reddine, davacıların davalılar ... ve ...aleyhine açmış oldukları davayı atiye terk ettiklerinden bu davalılar yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacılar tarafından kal istemli dava atiye terk edildiğinden bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacılar tarafından davalılar ..., ..., ... ve ... aleyhine açılan men"i müdahale davasının kabulüne, iş bu davalıların dava konusu ... ilçesi ... köyünde kain 2137 nolu parsele bina yapmak suretiyle vaki haksız müdahalelerinin men"ine, davacılar tarafından davalılar ..., ..., ... ve ... aleyhine açtıkları ecrimisil davasının kabulüne, 131.060 TL"si davacılar ..., ..., ..., ..., ... ve ..."e; 131.007 TL"si davacı ..."a ait olmak üzere toplam 262.067 TL ecrimisilin tahakkuk ettiği dönem sonu itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte iş bu davalılardan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş olup, hükmün davalılardan ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacılar vekili, vekil edenlerinin paydaş olduğu dava konusu 2137 parsel sayılı taşınmaza davalılar tarafından yapı yapılmak suretiyle müdahale edildiğini belirterek elatmanın önlenmesi, kal ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile toplam 10.000 TL ecrimisil bedeli talep edilmiş, kal istemi yargılama sırasında atiye bırakılmış ve ıslah dilekçesi ile ecrimisil miktarı 262.067,00 TL’ye yükseltilmiştir.
Bir kısım davalılar ... ve arkadaşları vekili, davanın reddini savunmuştur
Mahkemece, davacıların davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... aleyhine açmış oldukları davanın pasif husumet nedeniyle reddine, davalılar ... ve ...aleyhine açmış oldukları davayı atiye terk ettiklerinden bu davalılar yönünden karar verilmesine yer olmadığına, kal istemli dava atiye terk edildiğinden bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davalılar ..., ..., ... ve ... aleyhine açılan men"i müdahale davasının kabulüne, iş bu davalıların dava konusu ... ilçesi ... köyünde kain 2137 nolu parsele bina yapmak suretiyle vaki haksız müdahalelerinin men"ine, davalılar ..., ..., ... ve ... aleyhine açtıkları ecrimisil davasının kabulüne, 131.060 TL"si davacılar ..., ..., ..., ..., ... ve ..."e, 131.007 TL"si davacı ..."a ait olmak üzere toplam 262.067 TL ecrimisilin tahakkuk ettiği dönem sonu itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte iş bu davalılardan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılardan ..., ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Öncelikle; kararı temyiz eden davalılardan ..., ..., ... ve ... vekili tarafından kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talep edildiğine göre, bu talep hakkında karar verme yetkisi kanun yolu incelemesini yapacak olan Yargıtay"a aittir (HMK mad.336/3). Dosya arasına alınan ve dilekçe ekinde sunulan bilgi ve belgeler, Devletin mahkeme harcı almasındaki menfaati ile başvuranın mahkeme vasıtasıyla hakkını korumadaki çıkarları arasındaki adil denge, Anayasa"nın 36. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkı ile bu kapsamda adalete ve mahkemeye erişim hakkı dikkate alınarak adli yardım talebi yerinde görüldüğünden, HMK’nin 334 ve devamı maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne, davalılardan ..., ..., ... ve ...’nın temyiz harç ve giderlerinden geçici olarak muaf tutulmasına karar verilerek işin esasının incelenmesine geçildi.
Dava, tapu kaydına dayalı elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil talebine ilişkindir. Kal istemi, yargılama sırasında atiye bırakılmıştır.
Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 2137 parsel sayılı taşınmazın davacılar ve dava dışı kişiler adına paylı şekilde adına kayıtlı olduğu, davalıların çaplı taşınmaza kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) 297/2. maddesinde “...taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmüne yer verilmiştir. Anılan bu düzenleme karşısında uyuşmazlığın çözümlenmesine karar veren mahkemenin, kuracağı hükmün açık, net ve infaza elverişli olması gereklidir.
Ne var ki; mahkemece kurulan hükmün infaza elverişli olduğunu söyleyebilme imkanı bulunmamaktadır. Söyle ki, Mahkemece, müdahalenin men"ine karar verilen kısımların nereler olduğu, bahse konu tecavüzlerin nerede başlayıp nerede bittiği, hangi kısımdan (ve yapıdan) hangi davalının ne miktarda sorumlu tutulduğu, (şartların varlığı halinde) sorumlu tutulacak bu alan üzerinden hükmedilecek ecrimisil miktarının her bir davalı yönünden ne kadar olduğu kesin olarak belirlenmeden anlaşılmaktadır.
Ayrıca; dava, tapu kaydına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebine ilişkin olup, davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmamaktadır. Var ise her bir davalı yönünden müdahale edilen alan ile bu alan baz alınarak hesaplanacak ecrimisil değeri üzerinden ayrı ayrı karar verilmesi gerekmektedir.
Hal böyle olunca, yeniden bilirkişi heyeti oluşturmak suretiyle tanıklar dinlemeli, davacıların kayden paydaş olduğu çekişmeli taşınmaz üzerinde gerekli teknik ölçüm aletleri ile keşif yapılması, hangi davalının dava konusu taşınmazın hangi kısım ve/veya kısımlarına inşaat yapmak suretiyle müdahale ettiğinin duraksamaya yol açmayacak şekilde saptanması, bu yerlerin (infaza elverişli olacak şekilde) ölçekli ve koordinatlı fen bilirkişisi raporunda net olarak gösterilmesi ve ondan sonra, infaza imkan verecek iş bu rapor da esas alınmak suretiyle kararı temyiz eden her bir davalı yönünden müdahale edilen alan ve bu alan üzerinden hesaplanacak ecrimisil alacağı yönünden dosya kapsamına uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Bir kısım davalılar ..., ..., ... ve ... vekilinin temyiz itirazları yukarıda gösterilen sebeplerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; HUMK"un 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 08.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.