Esas No: 2022/1389
Karar No: 2022/3540
Karar Tarihi: 13.04.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/1389 Esas 2022/3540 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/1389 E. , 2022/3540 K.Özet:
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında, bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi tarafından verilen karar, davalı-davacı kadın tarafından temyiz edildi. Mahkeme, takdir edilen iştirak nafakaları, yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat miktarlarının az olduğuna karar verdi. Bu nedenle, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddeleri dikkate alınarak daha uygun miktarlarda nafaka ve tazminat takdir edilmesi gerektiği belirtildi. Mahkemenin kararı usul ve kanuna aykırı olduğundan, karar bozuldu.
Kanun maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi (hakkaniyet ilkesi)
- Türk Borçlar Kanunu'nun 50. maddesi (maddi zararın tazmini)
- Türk Borçlar Kanunu'nun 51. maddesi (manevi zararın tazmini)
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuklar yararına takdir edilen iştirak nafakaları azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir.Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî (TMK m. 174/1) ve manevî (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1., 2. ve 3. bentte gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oy birliğiyle karar verildi.13.04.2022 (Çrş.)