Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/9625 Esas 2022/3574 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/9625
Karar No: 2022/3574
Karar Tarihi: 13.04.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/9625 Esas 2022/3574 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Bir boşanma davasında, davalı-davacı kadın için aylık 1.250 TL bağımsız tedbir nafakasına hükmedildi. Tarafların bağımsız tedbir nafakası dışındaki temyiz itirazları reddedildi ancak davalı-davacı erkeğin babasının ölümü sonrası miras yoluyla eşine kalan taşınmazların değeri ve kira geliri üzerinde inceleme yapılması gerektiği belirtildi. Maddi ve manevi tazminat miktarlarının hakkaniyet ilkesi göz önüne alınarak yeniden takdir edilmesi gerektiği belirtildi.
6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca \"Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar\" temyiz edilemez. Karar tarihi itibariyle bu miktar \"78.630 TL\" olarak belirlenmiştir.
2. Hukuk Dairesi         2021/9625 E.  ,  2022/3574 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Boşanma - Nafaka

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar, toplu yoksulluk nafakası, reddedilen tazminat talepleri yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları ile toplu yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen ... günü temyiz eden davalı-davacı ... ... ile vekilleri gelmedi. Karşı taraf temyiz eden davacı-davalı ... vekili Av. ... geldi. Davalı-davacı ... vekili Av. ...'ın mazeretine ilişkin dilekçe verdiği görüldü. Belgelendirmediğinden yerinde görülmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Tarafların bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçelerinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür. Karar tarihi itibariyle bu miktar "78.630 TL" olarak belirlenmiştir. Somut olayda davalı- davacı kadın kendisi için aylık 6.000 TL bağımsız tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmiş, kadının bağımsız tedbir nafakası davası kısmen kabul edilerek kadın yararına aylık 1.250 TL bağımsız tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Hüküm altına alınan bağımsız tedbir nafakasının bir yıllık miktarı ile bağımsız tedbir nafakası talebinin reddedilen kısmının bir yıllık miktarı göz önüne alındığında bölge adliye mahkemesince bağımsız tedbir nafakasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle tarafların bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    2-Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    b-Davacı-davalı erkek, bölge adliye mahkemesi kararından sonra verdiği 07.04.2022 tarihli dilekçeyle eşinin babasının 30.12.2021 tarihinde öldüğünü, eşine miras yoluyla 3 adet daire, 1 adet araba ve 1 adet tarla kaldığını, eşinin bu yerlerden kira aldığını, ayrıca eşine ölüm aylığı bağlanacağını, eşinin yoksulluğa düşmeyeceğini ileri sürmüştür. Mahkemece ilgili tapu kayıtları getirtilip taşınmazların değeri ile kiraya verilmesi durumunda getireceği kira gelirinin gerektiğinde keşif ve bilirkişi incelemesi
    yapılmak suretiyle belirlenerek, taşınmazların bedeli ve taşınmazların kiraya verilmiş olması halinde kira gelirinin davalı-karşı davacı kadını yoksulluğa düşmekten kurtarıp kurtarmayacağı; ayrıca kadının babasının ölümü sebebiyle boşanma halinde aylık alıp alamayacağı, aylık alabilecek ise miktarı ve bu miktarın kadını yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağı araştırılarak tüm bu hususlar birlikte değerlendirilmek suretiyle yoksulluk nafakası talebi hakkında bir karar verilmek; kadının yoksulluğa düşmeyeceğinin anlaşılması halinde ise boşanma hükmünün 12.10.2018 tarihinde kesinleştiği de nazara alındığında yoksulluk durumunun ortadan kalktığı tarih tespit edilerek bu tarihe kadar irat şeklinde yoksulluk nafakasına hükmedilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    c-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî (TMK m. 174/1) ve manevî (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple tarafların temyiz dilekçelerinin bağımsız tedbir nafakası davası yönünden REDDİNE, temyiz edilen hükmün yukarıda 2-b ve 2-c bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, 2-b bendindeki bozma sebebine göre tarafların yoksulluk nafakası miktarlarına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 2-a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 3.815,00 TL’nin Seda'dan alınarak Mehmet'e verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oy birliğiyle karar verildi.13.04.2022 (Çrş.)









    Hemen Ara