Esas No: 2022/1586
Karar No: 2022/3725
Karar Tarihi: 18.04.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/1586 Esas 2022/3725 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/1586 E. , 2022/3725 K.Özet:
Bir boşanma davası hakkında yapılan muhakeme sonucunda verilen karar temyiz edilmiştir. Mahkeme, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur dereceleri, paranın alım gücü, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı gibi faktörleri göz önünde bulundurarak davalı kadın lehine maddi tazminat hükmü vermiştir. Ancak bu tazminatın daha uygun miktarda takdir edilmesi gerektiği, çocuğun kişisel ilişkisinin düzenlenirken yüksek yararı, yaşı ve anne-babalık duygusunun tatmini gibi faktörlerin dikkate alınması gerektiği, çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı için daha uzun süreli ve yatılı olacak şekilde yeniden kişisel ilişki düzenlenmesi gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur. Türk Medeni Kanunu'nun madde 174/1 ve Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddeleri hakkaniyet, tazminatın belirlenmesi ve takdiri gibi konularda detaylı hükümler içermektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar, velâyet ve kişisel ilişki yönünden; davalı kadın tarafından ise davanın kabulü, kusur belirlemesi ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı kadın lehine hükmolunan maddî tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3-Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yüksek yararı, yaşı ve anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilir nitelikte olması hususları birlikte değerlendirilerek çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir.
Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı takdirde güven duygusunun oluşamayacağı açıktır. Çocuğun babası ile yatılı kişisel ilişki kurulmasına engel somut bir olgu veya iddia bulunmamaktadır. Çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba sevgi ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir. Bu sebeple çocuk ile baba arasında daha uzun süreli ve yatılı olacak şekilde yeniden kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.18.04.2022 (Pzt.)