Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/8487 Esas 2022/3733 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/8487
Karar No: 2022/3733
Karar Tarihi: 18.04.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/8487 Esas 2022/3733 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı kadın katılma alacağı istemiyle dava açmış, mahkeme ise davalı erkeğin emeklilik ikramiyesi ve OYAK emeklilik yardımının toptan ödendiği için kişisel mal sayılması gerektiği yönünde karar vermiştir. Ancak, ödemelerin ne kadarının kişisel mal ne kadarının edinilmiş mal kabul edileceğinin hesaplanması gerektiği belirtilmiştir. Bu hesaplama için yaşam tablosundan uzman bir bilirkişiye bilgi alınması gerektiği vurgulanmış, ayrıca edinilmiş malların tasfiyesine ilişkin bilgi verilmiştir. Mahkemece, taşınmazın değerinin karar tarihine en yakın şekilde belirlenerek katılma alacağının hesaplanması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 4721 Sayılı Medeni Kanun'un \"Edinilmiş Mallar\" başlıklı 219. maddesi ve 228/2. maddesi.
2. Hukuk Dairesi         2021/8487 E.  ,  2022/3733 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava, katılma alacağı istemine ilişkindir.
    4721 Sayılı TMK'nın "Edinilmiş Mallar" başlıklı 219. maddesinin 2. fıkrasında, sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemelerin edinilmiş mal grubundan sayıldığı belirtilmiştir. Aynı Kanun’un 228/2. maddesinde ise, eşlerden birine sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurumlarınca yapılmış olan toptan ödemeler veya iş gücünün kaybı dolayısıyla ödenmiş olan tazminat, toptan ödeme veya tazminat yerine ilgili sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurumunca uygulanan usule göre ... boyunca irat bağlanmış olsaydı, mal rejiminin sona erdiği tarihte bundan sonraki döneme ait iradın peşin sermayeye çevrilmiş değeri ne olacak idiyse, tasfiyede o miktarın kişisel mal olarak hesaba katılacağı hükmüne yer verilmiştir.
    Mal rejiminin devamı sırasında, emeklilik ikramiyesinin toptan ödenmesi durumunda; öncelikle ödeme tarihi itibarıyla ülkemize özgü ve güncel verileri içeren TRH 2010 tablosundan yararlanılarak, emekli olan eşin ortalama bakiye yaşam süresi bulunarak, ödeme günlük irat şeklinde yapılsaydı her bir güne karşılık gelen miktar saptanır. Bundan sonra, irat şeklindeki günlük ödeme miktarı, mal rejiminin sona erdiği tarihten sonraki kalan günler ile çarpılarak, bulunacak bu miktarın peşin sermayeye çevrilmiş değeri hesaplanır.
    Mal rejiminin sona ermesinden sonraki döneme isabet eden ödemenin açıklanan yöntemle hesaplanan peşin sermaye çevrilmiş değeri, emekli olan eşin kişisel malı sayılır. Ödenen toplam emeklilik ikramiyesinden, kişisel mal sayılan bu miktar (mal rejiminin sona ermesinden sonraki döneme isabet eden günlük irat şeklindeki toplam ödemelerin peşin sermayeye çevrilmiş değeri) çıkarıldıktan sonra, kalan miktar edinilmiş mal (artık değer) kabul edilerek tasfiye sırasında göz önünde bulundurulur.
    Somut olayda, Mahkemece, OYAK emeklilik yardımı ve SGK’dan aldığı emekli ikramiyesinin dava konusu araç ve taşınmazın alımında kullanıldığı kabul edilerek bakiye ömrün belirlenmesinde PMF tablosu esas alınarak aylık iradın belirlendiği, aylık iradın peşin sermayeye çevrilmiş değeri hesaplanmadan davalı erkeğe ait kişisel mal ve edinilmiş mal tutarının hesaplandığı, dava konusu taşınmazın 2014 yılı değeri üzerinden hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. O halde, Mahkemece, OYAK emeklilik yardımı ve SGK’dan aldığı emekli ikramiyesinin dava konusu araç ve taşınmazın alımında kullanıldığı kabulü doğru ise de, davalıya ait emeklilik ikramiyesi ve OYAK emeklilik yardımının mal rejiminin devamı sırasında davalıya toplu olarak ödendiği hususu da dikkate alınarak söz konusu ödemelerin ne kadarlık kısmının kişisel mal ve ne kadarlık kısmının edinilmiş mal sayılması

    gerektiğinin hesaplanması konusunda TRH 2010 yaşam tablosundan anlayan konusunda uzman yeni seçilecek bilirkişi veya bilirkişilerden tarafların ve Yargıtay'ın denetimine açık gerekçeli rapor alınması, iradın peşin sermayeye çevrilmiş değerinin hesabı gerektiğinden uygulamada sapma göstermeksizin benimsenen yüzdelik iskonto oranının hesaplamada uygulanmasının zorunlu olduğunun bilirkişiye veya bilirkişilere hatırlatılması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekir.
    Ayrıca, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar tasfiye edilir (4721 sayılı TMK mad. 235/1). Eşlere ait kişisel ve edinilmiş mallar, mal rejiminin sonra ermesi anındaki durumlarına (nitelik, seviye, aşama vb.) göre değerlendirilir (TMK mad. 228/1). Bu malların, kural olarak tasfiye anındaki (TMK mad. 227/1 ve 235/1), sürüm (rayiç) değerleri (TMK mad. 232 ve 239/1) hesaba katılır. Yargıtay ve Dairemizin uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Mahkemece, tasfiye konusu malın karara en yakın tarihteki sürüm değeri belirlenmelidir.
    Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda; mahkemece, karar tarihinden yaklaşık 7 yıl önce 05.03.2014 tarihi itibarıyla hesaplanan güncel değere göre artık değere katılma alacağı belirlenmiştir. O halde, Mahkemece güncel değerin hesaplandığı tarih ile karar tarihi arasında uzun zaman geçtiğinden taşınmazın değerinin güncelliğini yitirmiş olduğu gözetilerek, bozma sonrası verilecek karar tarihine en yakın değer belirlenerek katılma alacağının hesaplanması gerekirken, bu husus gözetilmeden karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Bunun yanında, davalının cevap dilekçesinde, davalı erkeğin ev eşyaları nedeniyle katılma alacağı tutarının davacı kadın lehine hükmedilecek alacaktan mahsubu talebiyle takas mahsup talebinde bulunduğu, mahkemece ev eşyası alacağı hesaplanırken taşınmazın iyileştirilmesine ilişkin pencere, kombi, cam balkon, radyatör ve çelik kapı değerlerinin de eşya alacağı hesabında dikkate alındığı, bu iyileştirmeler edinilmiş mal olan ve davalı adına kayıtlı olan taşınmaz değeri belirlenirken dikkate alınacak kalemler olduğundan bu kalemler nedeniyle davalı erkek lehine alacağa hükmedilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi 18.04.2022(Pzt.)


    Hemen Ara