Esas No: 2021/9436
Karar No: 2022/3649
Karar Tarihi: 18.04.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/9436 Esas 2022/3649 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2021/9436 E. , 2022/3649 K.Özet:
Mahkeme, bir katılma alacağı davasına ilişkin verilen hükümde, davacı tarafın temyiz dilekçesinin süresinde olmadığı gerekçesiyle temyiz dilekçesinin reddine karar vermiştir. Temyiz edilen hüküm davacı tarafından 28.06.2021 tarihinde temyiz edilmiş, ancak davacının vekili değiştiği için hangi vekilin bu başvuruyu yaptığı belirsizdi. Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi uyarınca, vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır ve birden fazla vekil varsa tebligatın hangi vekile yapıldığına bakılır. Bu durumda, bahsedilen yasa hükmü uyarınca, davacı vekiline yapılan tebligatın temyiz süresinin belirlenmesinde esas alınması gerekmekteydi. Ancak, davacının temyiz dilekçesi süresinde olmadığı için reddedilmesi kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi
- Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun değiştirilen 432. maddesi ve özellikle 432/4. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz edilen hükmün davacı vekili Av. ...’a 22.05.2021 tarihinde, davacı vekili Av. ...’a 13.06.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekili Av. ... tarafından hükmün 28.06.2021 tarihinde temyiz edildiği, dosya kapsamında davacı vekili olarak iki vekilin de vekaletinin bulunduğu, kararı ilk tebliğ alan Av. ...’un azledildiğine ya da istifa ettiğine dair dosya kapsamında bilgi ve belge olmadığı anlaşılmaktadır. Tebligat Kanunun 11. maddesi ‘Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. Vekil birden çok ise bunlardan birine tebligat yapılması yeterlidir. Eğer tebligat birden fazla vekile yapılmış ise, bunlardan ilkine yapılan tebliğ tarihi asıl tebliğ tarihi sayılır. ...’ şeklinde düzenlenmiştir. O halde, bahsedilen Yasa hükmü uyarınca, davacı vekili Av. ...’a yapılan tebligatın temyiz süresinin belirlenmesinde esas alınması gerekli olup buna göre de karar, yasada öngörülen (HUMK m. 432) on beş günlük süre geçtikten sonra temyiz edilmiştir.
Kuşkusuz Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 2494 sayılı kanunla değiştirilen 432. maddesine göre, temyiz kanuni süre geçtikten sonra yapılır ise, temyiz isteminin reddine karar verme yetkisi hükmü veren mahkemeye aittir. Ne var ki mahkemece verilen kararların yasal süre geçtikten sonra temyiz edilmesi veya temyiz kabiliyetinin bulunmaması halinde dosyanın yerel mahkemece temyiz isteminin reddine karar verilmeden, Yargıtaya gönderilmesi durumunda, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 2494 sayılı kanun ile değişik 432/4.maddesine göre, bu konuda bir karar verilmek üzere, dosya mahalline geri çevrilmeden doğrudan doğruya Yargıtayca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceği Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunca (1.6.1990 gün ve 1989/3 Esas, 1990/4 Karar sayı ile) karara bağlanmıştır. Bu durumda gösterilen sebeple davacı kadınının süresinde olmayan temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple davacı kadının temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 18.04.2022 (Pzt.)