Esas No: 2022/703
Karar No: 2022/3780
Karar Tarihi: 19.04.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/703 Esas 2022/3780 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/703 E. , 2022/3780 K.Özet:
Bir erkek, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Ancak bu sırada daha önce açılan tarafların karşılıklı boşanma davası kesinleşmiştir. Erkeğin manevi tazminat talebi reddedilmiştir, ancak bu kararın gerekçesi olan erkeğin ağır kusuru kesin bir hüküm oluşturduğu iddiası doğru değildir. Kadının da davalar boyunca kusurları olduğu görüldüğünden, hüküm kusur belirlemelerine ilişkin gerekçesi düzeltilerek onanmıştır. Kararda Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesi (evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma) ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/4 maddesi (düzeltme işlemine ilişkin) geçmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin .... Esas sayılı dosyasında taraflarca karşılıklı evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m. 166/1) boşanma davası açılmış verilen karar istinaf ve temyiz incelemesinden geçerek nihai olarak 27.9.2021 tarihinde Dairemizce onanarak kesinleşmiştir. Ancak, verilen boşanma hükmü kesinleşmeden eldeki davada davacı erkek tarafından (TMK m.166/1) evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanma davası açılmış ancak yargılamaya dosyalar birleştirilmeden devam edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince de belirtildiği üzere, taraflarca daha önce açılıp karar verilen dosyadaki boşanma hükmü kesinleştiğinden eldeki davada erkeğin boşanma istemi yönünden dava konusuz kalmış ise de boşanma kararının kesinleşmesinden önce erkek tarafından açılan eldeki bu dava nedeniyle, taraflar arasında boşanma davalarına ilişkin kusur durumu henüz taraflar yönünden bütünüyle kesinleşmemiştir. Bölge adliye mahkemesince hem daha önce açılıp görülen tarafların karşılıklı boşanma dava dosyasında kesinleşen kusur durumları, hem de erkeğin eldeki boşanma dava dosyasındaki tüm delillerle belirlenecek tarafların kusur durumları harmanlanarak, erkeğin eldeki davadaki manevi tazminat talebiyle ilgili hukuka uygun olarak hüküm kurulması gerekirken; kesinleşen boşanma dosyasında erkeğin ağır kusurlu olduğu belirlemesinin kesin hüküm oluşturduğu gerekçesi ile erkeğin manevi tazminat talebinin reddi doğru değildir. Ne var ki, kesinleşen boşanma dava dosyasında kusur durumu kesinleşmiş ise de, kadının da eldeki davada ispatlandığı üzere boşanma hükmü kesinleşmeden başkası ile nişanlanmak suretiyle güven sarsıcı davranışta bulunduğu ve her iki davadaki kusurlar birlikte değerlendirildiğinde erkeğin yine de ağır kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, bölge adliye mahkemesince erkeğin manevi tazminat talebinin ağır kusurlu olması nedeniyle reddi gerekir iken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru değildir. Ne var ki bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin düzeltilerek onanmasına (HMK m. 370/4) karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin düzeltilerek, diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.19.04.2022 (Prş.)